"bu kişiyi bu kadar sevdiğime göre başka bir kişiyi ondan daha çok sevebilirim" diye düşünemeyen insanın günlerini mal gibi geçirmesine sebebiyet veren olaydır.
rüyada göğsünde bir yara görmektir, kendi göremediğin yarayı vazgeçme der gibi gösterir sevdiğin sana dokunarak anlam veremezsin, sonra yara değil o sadece dövme diyerek pijamalarınla kaçarsın birden kendini su alan bir geminin içinde sahile bağlanmış kırmızı bir ata bakarken görürsün, ne olduğuna anlam veremezsin. sonra suların içindeki güverteye inersin ve o güneş gözlükleriyle sana göğsündeki yaranın büyüdüğünü söyler. yine kaçarsın, bu kez bir caddede bulursun kendini birlikte hiç yürümediğiniz bir caddede ve o kaldırımda oturmakta ve gülümsemektedir işin garip yanı onun farklı bir şehirdeki kaldırımda oturuyor olmasıdır, sizse aynı kaldırımda başka bir şehirde yürümekte olmanızdır ancak cadde aynı cadde.isteseniz de vazgeçemezsiniz rüyada tüm imkansızlıklar silinince. sabah uyanırsın ve açık perdeden gökyüzüne bakarsın, nicedir gökyüzüne bakmadığını anımsarsın ve senden izin almadan boşalır yaşlar gözünden.
bazen çok seversin; sanırsın ki dünyada her güzel söz onun üstüne, her mutlu an onun öznesi olduğu anlarda yaşanıyor. bilirsin, ondan başkası yok aşka! ama o çok sevilen acı vermeye başlar bir süre sonra. baldan tatlı zehrinin öldürmediğini ama süründürdüğünü, kendine saygını kaybettirdiğini görürsün. kangren olmuş o uzvu kesmek zorunda kalırsın ölmemek için. sonuçta önce can, sonra canan; maalesef.
biter, gidemezsin ondan. çünkü ayrılsan da sevgin bitmemiştir. neden bitsin ki? ayrılık da sevdaya dahil değil mi ki? hayat bu ya, ayrılır bir gün yollar ve herkes kendi yönüne yürümeye başlar. o anlarda bile, sevgi gerçekse vazgeçememek lazımdır, vazgeçmemek. çünkü sevmek illa ki birlikte olmak demek değildir. olmamalı da zaten...
ilk once sorulmasi gereken soru bir gonulde iki sevgi olur mu? ha olursa; sevdiginden vazgecememek ne kadar dogrudur yani her zaman etik degil; benim gonlum yayla gibi genis 5 kizi ayni anda seviyorum, hicbirinden de vazgecmem desem olur mu ya, olmaz ..
kırılma noktasını yakalayamamış kişinin son feryadlarındandır. zira "sevdiğimden vazgeçmem" derdi ama dediği şey "sevdiğimden vazgeçEmiyorum" demek ki bir ışık var.hangimiz vazgeçmedik ki?
mantıksız bir harekettir. zira o size kıyıp sizden geçmişse sizin vazgeçememeniz enayilikten başka bir şey değildir. tabi ki bu söylediğim mantığın sesidir lakin kalbiniz de bu sesle hem fikir olabilir mi orasını kestirmek zordur işte. ola ki mantık değil de kalbinizin sesini dinlerseniz bu da kınanacak bir durum değildir elbet hatta takdir edilesi bir durumdur. sevginin yüceliğini gösterir fakat yine olan sevene olur vazgeçilemeyene değil. zira vazgeçilemeyen için dünya dönmeye devam eder hayat akar gider. ya vazgeçemeyen için dünya durmuştur artık yaşamak sadece nefes alıp vermekten ibarettir, hayat yine akar gider ama bir de bunu vazgeçemeyene sormak lazımdır. işte tüm bunların akabinde şunu sormak lazım değer mi? sevdiğinden vazgeçememek için kendinden vazgeçmeye değer mi? değmez anam babam, değmez iki gözüm, emin ol ki aslolan aşk değildir aslolan sadece sensin...