yanına bira ve sigara da eklenince üçü bir arada mükemmel olan şeylere dahil olan şarkıdır. ortada dertlenecek hiçbir şey yokken bile insanı alıp götüren şarkıdır aynı zamanda.
bir anlık öfke. içimde uyanan buydu başlığı görünce. yıllarca underground mekanlarda ayıla bayıla dinleyip, üç beş kişinin geldiği düş sokağı sakinleri konserlerinde içimizi döke döke dinlediğimiz bu şarkı birdenbire fenomen oluverdi.
kırgındık. ama kırgınlığımız kimeydi onu bilmiyorduk. internet denen fırlamanın hayatımızı domine etmediği dönemlerde, cd çalarımız bile yokken kasetini teybe yerleştirir hüzünlere gark olurduk. ama dediğim gibi sonra birden hızla tüketilenler kervanına eklendi şarkımız. kasetlerimizi çöpe attılar, mp3 denilen format hayatımıza girdi. artık herkesin 700 mb lık karışık cd si vardı ve o cdlerin azer bülbül'lü emrah'lı o cdlerin vazgeçilmez şarkısı olmuştu.
bir küskünlük vardı bizde. o zamanlar çok dinlenenin, çok bilinenin kötü olduğunu kabul ettiğimiz günlerdi. o zaman heyecanlıydık, o zamanlar daha küçüktük. o zamanlar düş sokağı sakinleri vardı. ah o zamanlar. *
her daim dinlenecek şarkılardan biridir.artık klasikleşmiş ama hiçbir zaman o duygusunu yitirmeyecek bir yapıttır. her dinlenişte ve onca seneden sonra hala daha mı insanın içini cızz ettirir bu şarkı!?! daha başka ne diyeim ben sana..
ayrıca, nasıl bir yetenek varmış şu murat çelik'te de ve nasıl böyle söz yazabilmiş.hani kelimeler yetersiz gelir bazen ya işte o yetirmiş gayet ..
son bir şey daha tanım manasında ; sonsuza armağan olmuş şarkı.
pek bi karşılıksız aşkı pek yalnız karşılamış olan insan işte bu şarkının sahibi. hep sevdik sevdan ateş oldu yandık o kadar yandık ki ben kül oldum sen mutlu ve hep söyledik
sevdan bir ateş oldu bende
gönlüm bir deli çoştu senle.
çocukluk aşklarımızı yaşarken sık sık dinlediğimiz, favorilerimizin arasında olan şarkı. şimdilerde ise dolu dizgin hayatlar adındaki dizi sayesinde dünün bebelerinin favorisi.
hiçbir zaman klibi televizyonlarda günboyu dönmemiş gözümüze sokulmamış, televizyonlarda bahsi olmamış hiçbir programda *. ve kimse tarafından * coverlanmamış bir parçadır. o yüzden akdeniz akşamlarından ayrı bir yere koymak lazım. zaten sözlerindeki derin anlam da şarkının ne denli farklı bir yapıt olduğunu bize gösteriyor.
ama gel gör ki, şarkı yıllar yılı (1993 ilk çıkış tarihi) dilden dile dolaşarak herkese ulaşmıştır.bilmeyen yoktur neredeyse artık. peki nedir bu? gayet açık ve net aslında hersey. karalamak kolay tabi.
senin alev gözlerin eritse şu ruhumu
buz olur kesilirim yanarken içim
buz olur kesilirim yanarken içim
sesin bir uçurum çağırırsa beni
kuş olur uçarım yanarken içim
kuş olur uçarım yanarken içim
sevdan bir ateş oldu bende
gönlüm bir deli coştu sende
sevdan bir ateş oldu bende
gönlüm bir deli coştu sende
saçların rüzgarından savururken gönlümü
sürgün olur göçerim bu diyarlardan
kime dokunur ellerin kimi görür gözlerin
ölüm çıkar karşıma yine sen derim
sevdan bir ateş oldubende
gönlüm bir deli coştu sende .
akdeniz akşamları katagorisine konmaya çalışılan enfes şarkı.
bir yazarmız da demiş asıl dokunan melodisidir diye. aynen öyle melodisidir asıl dokunan ve yanında da vurucu sözler olunca...
şarkının ilk çıkış tarihi 1993 ve sene 2011... bir klasiktir artık bu şarkı hiç eskimeyen anlmanı yitirmeyen...
sözlerle melodinin aralıksız bir raksıdır adeta.
müzik söz uyumuna iyi bir örnektir.
sözleri müzikte, müziği sözlerde hissedersiniz;
müzik ve sözü tam kalbinizde hissettiğiniz gibi.