sevdalım hayat

entry7 galeri0 video1
    1.
  1. 2007'de yayınlanmış zülfü livaneli kitabı.

    --spoiler--

    ...Bütün bunlardan öğrendiklerime gelince:

    Nazım'ın 'ölürken zeytin ağacı diken adam' örneği gibi, başkalarına yararı dokunacak şeylerin, en önemli hazine olduğunu öğrendim.

    Geçici ve kalıcı arasındaki farkı öğrendim. Hayatta ne kadar hata yaparsanız yapın, eğer zamana dayanan ve gelecek kuşaklara aktarılan eserler vermişseniz ayakta kalıyorsunuz. Benim kadar heyecanlı ve oradan oraya savrulduğu için çok yanlış yapan birisinin hayatını besteleri ve kitapları kurtardı.

    Şöhret ve mutluluğun ateşle kar gibi olduğunu öğrendim. Biri ötekini azaltıyor ya da yok ediyor.

    Kozmosta hiçbir büyüklük ifade etmeyen dünyamızın bir köşesinde yaşadığımız küçük hayatı çok önemsememeyi öğrendim.

    inançların, insanların ölüme karşı çırpınışı olarak tanımlanabileceğini kavradım ve o andan itibaren samimi dindarları eleştirmedim. Bu işi siyaset olarak kullananlara ise nefretim arttı.

    Gerçek başarının bir yan ürün olduğunu öğrendim. Başarıyı hedeflerseniz onu kazanamıyor, unutup da kendinizi iyi bir iş yapmaya adarsanız geldiğini görüyorsunuz.

    Moda fikirlerin, siyasetlerin ve sanat akımlarının sıfır olduğu konusundaki inancım pekişti. Çünkü zamanın bunları eskittiğini ama gerçek yapıtları koruduğunu gördüm.

    En iyi yaşam biçiminin, düşman yaratmadan yaşamak olduğunu öğrendim. Sonunda onlarla başedebiliyorsunuz ama ömrünüz paçalarınıza dolananları kovalamakla geçiyor.

    Büyük sanatçıların sadece kendi yaratısıyla uğraştığını, kimseyi kıskanmadığını gördüm.

    Dünyayı değiştirmenin ne kadar zor olduğunu öğrendim.

    insanların benim bir zamanlar düşündüğümden daha kötü olduğuna karar verdim.

    En güzel düşüncenin bile siyaset alanına girdiği zaman çürüdüğünü, siyasetin bütün kavramları daralttığını ve yozlaştırdığını öğrendim.

    Kentte büyümüş bütün memur çocukları gibi hayvanlara çok uzaktım ve onlardan korkardım. Sonra onlarla kucak kucağa yaşamayı öğrendim ve dünyamı zenginleştirdiler.

    'Aşk imiş ne varsa alemde' dizesinin ve 'Sevda sevda derler behey erenler/ Bilmeyene bir acayip hal olur' dizelerinin derinliğini kavradım.

    insanoğlunu bu kadar çılgın bir tür haline getiren ve birbirine kıymaya götüren itkinin, öleceğini bilen tek canlı olmasından kaynaklandığını anladım. Diğer canlılar gibi bu bilincimiz olmasaydı, daha iyi bir dünyada yaşardık.

    Bilgeliğin bilgiden çok daha önemli olduğunu yüreğimin derinliklerinde duydum.

    Milyarlarca insanı hareket ettiren temel itkilerin; onların beslenme ve üreyerek türünü devam ettirmeye programlanmasından kaynaklandığını görünce insanları çok aciz buldum. Bu koşullanmaların ötesine geçen büyük mutasavvıf, filozof ve şairlere ise hayranlığım arttı.

    Dünyanın geleneğinde sanat diye bir sığınma limanı olmasaydı, intihar edebileceğimi hissettim.

    Müziğin, ebedi sessizliği yırtma çabası olduğunu kavradım. Dünyanın, dönüşü sırasında si notası çıkardığı söylenir. Galiba en kalıcı ve en güzel ses, bu uzun si sesi. Ötesi, cılız çırpınmalar.

    Makamıyla, parasıyla, şöhteriyle övünenler beni güldürmeye başladı.

    Sonunda 'ben' dediğim varlığın, kozmik sonsuzlukta bir an yanıp sönen bir ateşböceği bile olmadığını öğrendim."
    --spoiler--

    alıntı
    3 ...
  2. 2.
  3. livaneli üstadın harikulade ve bana göre en güzel ezgisidir. özellikle;

    "kendi yüreğinle yarışırdın sen" mısraı ile biten ilk dörtlüğü harikuladedir. ben bu ezgiye, livaneli'nin "akasya kokan şarkısı" diyorum.
    buyrun bi dinleyin:

    0 ...
  4. 3.
  5. keçilerin çok sevdiği kitaptır. en sevdiğim kitaplardandır. bir büyükten nasihat dinlermiş gibi okunan kitaptır.
    0 ...
  6. 4.
  7. zülfü livaneli nin 1997 tarihli neylersin adlı albümünde yer alır.

    akasya kokan gecelerde
    türküler söyleyip dolaşırdın sen
    birer birer dökülen hecelerde
    kendi yüreğinle yarışırdın sen

    sağ olsun uçan kuşlar
    çiçeğe durmuş ağaç
    yaşasın sevdalılar
    sevdalım hayat

    karanlıktan güçlüydü hep aydınlık
    uzakta parlayan sımsıcak ışık
    şiir sana tutkun sen ona aşık
    kendi yüreğinle yarışırdın sen

    sağolsun uçan kuşlar
    çiçeğe durmuş ağaç
    yaşasın sevdalılar
    sevdalım hayat

    yaşam dalga dalga uzar giderdi
    ölüm gözümüzde bir arpa boyu
    çocuk gibi öper, okşar, severdim
    yediğim ekmeği, içtiğim suyu

    sağolsun uçan kuşlar
    çiçeğe durmuş ağaç
    yaşasın sevdalılar
    sevdalım hayat

    edt: şişman bi sanatçı var operacı o da güzel okur. zaten pavorotti çakması türkiye de kaç tane var ki :)
    0 ...
  8. 5.
  9. Kitabı okuyalı 3 sene oldu. Ama hala aklımda Zülfü Livaneli' nin yasaklansa bile şarkılarının Türkiye' de dinleniyor olması aklıma geliyor. Bir yazardan çok yakınım olarak hissettim o kitabı okurken ve bende farklı bir yeri var. " Güneş Topla Benim için " benim için en etkili eseridir.
    1 ...
  10. 6.
  11. Zülfü livaneli'nin sesinden insanı gökyüzüne çıkaran epik şarkıdır.
    1 ...
  12. 7.
  13. " Bir insan ömrünü neye vermeli, Tükenip gidiyor ömür dediğin Yolda kalan da bir, yürüyen de bir Savrulup gidiyor ömür dediğin..."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük