her dinlediğimde ilk sefermiş gibi tat aldığım asla bıkmayacağım ve bıkamayacağınız bir cem karaca şarkısıdır kendileri.sözleri de şöyledir:
Dağbaşında rastladım aksakallı birisine
Bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
Bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
Sordum ona "Aşk ne ustam hayatın sırrı ne,
Tepeden tırnağa aşığım ben
Ve koskoca bir hayat var önümde?"
Sevda kuşun kanadında
Ürkütürsen tutamazsın
Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
Hayat sırrının suyunu
Çeşmelerden bulamazsın
Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın
(bkz: töre) albümünden bir cem karaca parçası. ama öyle ba$ka $arkılar gibi sıradan değil. üzerinizde bıraktığı etkiyi ölçmek için yüreğinize bir richter ölçeği gerek.
cem karaca nın en güzel şarkılarından biridir...nispeten diğer şarkılarına göre daha az bilinmesine, şarkıyı dinledikten sonra muhtemelen şaşılacaktır...sözleri gerçekten büyük bir etki yaratır...
dinlerken insana huzur veren sanki hakiki , görmüs gecirmis, bilgenin sözlerini dinlermis gibi dinlediginiz bir cok soru isaretlerinin (hepsi degil tabiki )kafanizdan silinmesine vesile olan cem karaca klasigi.
gizli bir hüzünden söz eder gibi
en derindeki insandan söz eder gibi
kanadı kırılmış bir kuş gibi
sevda en güzel böyle anlatılırdı.
tepeden tırnağa aşık olanların, olmak isteyenlerin şarkısı.
üstad'ın nasihat verdiği ender $arkılarından biri. dinledikten sonra daha bir 'hay amına koyayim ya' diyor insan. nedeni pek belli olmayan bir yılların yorgunluğu iniyor adamın içine. sanki hayatta yıkılmayıp ayakta dertleriyle ba$ba$a kalan mahsun kırmızıgül değil senmi$sin gibi.
günün hangi saati dinlenirse dinlensin insanda aynı duygu yoğunluğunu yaşatabilen nadir şarkılardan, pek çoğu gibi iç titreten bir cem karaca şaheseri. etkisi artırılmak istendiğinde gece, içki ve yalnızlık yeterlidir. başa sar sar dinle tüm gece boyunca arkadaşın, dostun olur bu şarkı. kendinle hesaplaşır durursun peşine...
"sadece 3 entry mi?" diye şaşkınlığa uğratan sanat eseridir bu. hatta entrylerden biri direkt olarak cem karaca şarkısıyla ilgili bile değil, yazık. olağanüstü bir şarkıdır kesinlikle sevda kuşun kanadında. girişindeki olağanüstü harmoni, enstrümanların kardeşliği, tüm enstrümanların şarkıda yerini bilmesi şahanedir. şarkıyı dinlerken doyarsınız. sözlerin pastoralliği ve elbette ki cem karaca yorumu sizi bu müthiş harmoniyle birlikte doyuran diğer öğelerdir.
ki, derler ki o kuşu öldürenlerdir cehennemin asıl sahipleri. bazen bilerek bazen bilmeyerek kırarlar boynunu. anlamazlar kaybettiklerini farkına varamazlar. ama sonrasında anlarlar 'cehennemin bir dinin sopası değil insanın içinde cayır cayır yanan bir soba olduğunu'.
seka öldürdüğü kuş için özür diler ancak çoktan inmiştir cehennem kalbinin derinliklerine.
aslı harout pamboukjian'ın şarkısı dariner antsan * olan, hüzünlü bir cem karaca şarkısı. bu şarkının sahibi olup, tahminen kökeni adana'ya dayanan ve şu anda abd'de yaşayan harout pamboukjian yorumu için: