Son 38 sadrazam arasında medrese eğitimi (bugünkü karşılığı imam hatip) görmüş olanların sayısı sadece 8 veya 9’dur.
ilginç olan ve kimsenin dikkatini çekmeyen garip bir husus; imparatorlukta devrimci, reformist yada batılı sayılan şahsiyetlerin tümünün bu az sayıda medrese eğitimi (dini eğitim) almış kişilerden çıkmasıdır.
Osmanlı reformunun en önemli önderi Mustafa
Reşit Paşa, Avrupai üslup ve zihniyetinden ötürü “Fransız” olmakla suçlanan Keçecizade Fuad Paşa, 1876
anayasasının mimarı olan Mithat Paşa, modern Türk eğitim
sisteminin kurucusu Safvet Paşa,
istanbul Hukuk Fakültesinin kuruluşuna önayak olan Kadri
Paşa. Yani türkiyenin modern olarak adlandırılan bütün özellikleri dini eğitimden gelenlerin yaptıkları reformlardan kaynaklıdır.
Öte yandan Son 38 sadrazamın 11’i, kısmen veya tamamen Batı
Avrupa’da eğitim görmüşlerdir. Batıda eğitim görmüş kişilerin yaptığı, bahsetmeye değer hiçbir şey bulunmamaktadır.
Birinci Büyük Millet Meclisinde Latince bildiği kaydedilen tek mebusun ulema –
sarıklı – sınıfından olması da ilginçtir.
Aynı gariplik cumhuriyette de süregelmektedir. Jön türklerin devamı sayılabilecek bugünkü türkiyenin liberal yada sosyalist kesimleri, Uçak, füze, araba, köprü, araba, nükleer santral türü yapı veya araçların yapımına çeşitli gerekçelerle sürekli direnç göstermekte, hukuksal yada kurumsal reformlar yapılmasını hiç istememektedirler.
Bu grupların tek isteği tarıma önem verilmesi ve eski kanun ve kurallara yapışılması, "kuruluş ilkeleri"nden taviz verilmemesidir.
#türkler istiklal harbinde yedi düvele meydan okumamıştır.
sadece 3 orduya karşı savaştılar. fransizlarla muharebe bile yapmadılar. diğer ikiside (ermenistan ve yunanistan) dünyanin seçkin ve güçlü orduları içinde sayılamayacak ufak tefek eski osmanlı vilayetleridir.#
He gardaşım, he. Şimdi hele get bi' bah bahalım; ben o 3 ordunun neferinin içinde miyim, değil miyim? Orada bulamazsan telefon aç, başka yer tarif ederim.
Türkler istiklal harbinde yedi düvele meydan okumamıştır.
Sadece 3 orduya karşı savaştılar. fransizlarla muharebe bile yapmadılar. Diğer ikiside (ermenistan ve yunanistan) dünyanin seçkin ve güçlü orduları içinde sayılamayacak ufak tefek eski osmanlı vilayetleridir. (Sevan nişanyan)
Edit: aşagidaki cedicader fransizmi ermenimi yoksa yunanmı?
Kendisiyle 180 derece zıt görüşlere sahip olduğum halde dinlemekten keyif aldığım insan. Çünkü ağzından çıkan her cümle benim haklılığımı teyit ediyor, onunla zıt düşündüğümü gördükçe doğru yolda olduğumdan daha çok emin oluyorum.
Eğer kendisiyle bir konuda aynı düşünürsem işte o zaman kendimden şüphelenmeye başlarım.
Çoğunlukla dini insanların yaşadığı bir yer olan elazığ için iyi olmuş tarzı bir mesaj paylaşan bu adam kemalist falan değil, aksine koyu bir atatürk düşmanı yalnız.
çok kıymetli bir dilbilimcidir. türkiye'nin en ücra köylerine kadar her birinin adını nereden aldığına kadar araştırmıştır. diğer konulardaki marjinal fikirleri bundan ayrı bir meseledir.
özel hayatında yaşadığı bir takım sansasyonel olaylar yüzünden sıkça ad hominem yaklaşımlara maruz kalıyor ama esasında sıkı bir düşünce adamı, iyi hatip ve cümleleri kuvvetli bir yazardır. sırf şirince'de yaptığı işlerle bu topraklara en büyük milliyetçiden bile daha fazla hizmette bulunmuştur. dinler hakkındaki fikir, tutum, tavır ve düşünceleri de oldukça sağlam ve herkesin anlayabileceği kadar doğal temeldedir. eserleri arasında yanlış cumhuriyet kıymetli bir manifestodur, halim ile selim benim için en iyi kitabıdır, din savaşları adı altında kitaplaştırdığı toplu makale ve yazılarıysa muhakkak tüketilmeli, zihin açar. sözlükçülüğüne değinmiyorum bile, emeğini teslim etmek lazım gelir. dolu dolu ve verimli bir ömür yaşamış, kıymetli bir adamdır sevan.