bugün

sert konuşmuş yazardır:

--spoiler--
Neymiş? Allah diye biri varmış, canı sıkıldıkça kitap yazarmış ama artık yazmamaya karar vermiş, pırpır kanatlı ulaklarla birtakım hazretlere mesaj iletirmiş, o hazretlere dil uzatan maazallah çarpılırmış. Bu hikâyelere istemesen inanma diyorlar, tamam, ama inanmadığını açık açık söylemen caiz değildir. Nedenmiş? Müslümanlar alınırmış!
--spoiler--
"feriştah" ve "sansür" adlı yazılarından sonra kendisine "hasan karakaya makamı ile küfür etmek" istiyorum; ama dur karakayai2 ya mail atayım o yapsın bu işi, bunun hakkından ancak habervaktim.com gelir.

istek üzerine gelsin,
"hasan karakaya makamı ile küfür etmek":(#2125089)
dincilerin gerçek yüzünü açığa çıkarmış yazdıklarıyla. kemalizme giydirirken el üstünde tutuyorlardı.
(bkz: sen neymişsin be abi)
aka gündüzün yürekten sesler adlı eşsiz şiirini harikulade okuyan entelektüel kişilik.
(bkz: yarım porsiyon aydınlık)*
(bkz: sevan göster bakalım pipini amcalara)
düşmanımın düşmanı benim dostumdur düsturuyla hareket eden yobaz kesimi bir anda arkadan vurarak dünyalarını döndürmüştür.

kendisi hakkındaki görüşlerimi teyit ettiği için teşekkürü borç biliyorum, bir kova boku kadının suratına boşaltsa bile "entellektüel adam ondandır anlamazsın sen" tarzı yaklaşanları çok merak ediyorum bugünlerde.
29 ekim tarihinde insanları yine dumura uğratmıştır.

kendisi öyle yazılar yazmaktadır ki insan olmayanlar küfreder ancak insan olanlar değerlendirdikten sonra katılıp katılmadıklarını söylerler. tahrik eder.

http://taraf.com.tr/makale/8202.htm
2009 model gençliğe hitabesini, alışık olmadığı her ögeye, her duruma, her insana küfretme psikolojisinden kurtulamayan türk gencinin bellemesi gerekir.
kendisini severim ama fazla romantiktir.
gerek bloglarını gerek ise taraf'taki kelimebaz köşesini her gün takip ettiğim dilbilimci yazar abi. özellikle sözcüklerin kökenini takıntılı bir şekilde anlatması gayet hoşuma gider.

son olarak yazdığı gençliğe hitabe tartışılmakta. güzel de yazmış vesselam. dedik ya 2009 model. ülkede şimdi içi boşaltılmış tersane mi kaldı? ihtiyaç duyulan ne damarlardaki kan ne başka bir şey , adamın da dediği gibi akıl yahu. akıl. bunu ortalama kim söylerse kabul edersin. ama ermeniysen ve taraf gibi bir gazetede yazıyorsan kesin ülkeyi satmak için pazarlık halindesin! (bkz: türk insanının tabuları)

bu adam bok atmış karısına. anladık. biliyoruz da. adamla ilgili her cümlede herkes bunu belirtmek zorunda mısın? (bkz: moronluğun tarihi)

o konu vaktinde tartışıldı zaten uzunlamasına. yeni şöyler söylemek lazım ki yazdığı yazılarla bunun ne ilgisi var?

hem atar yahu. bende yaparım belki bi zaman sonra böyle bir şey , belki sende. orijinal bir şey. üstelik karısının problemi. sen belki nefretini bok atmıyorsun da boktan beter düşüncelerinle ortaya koyuyorsun özel hayatında, bu adam bok atmayı tercih ediyor. herkesin yöntemi farklı olabilir. şimdi hiç bir kadının ağzına sıçmak istemediğini söyleme bugüne kadar bana? yaparsın yapmazsın ama istemişsindir. kadınlar delirtir çünkü erkekleri.

hadi itiraf et junky. hadi . senin sinirin bu adamın karısına bok atması değil. senin klişeleşmiş düşüncelerinle adamın arasında korkunç bir uçurumun olması ve bunları taraf adında bombalamak istediğin bir gazetede ifade etmesi.

hadi itiraf et asıl sorunun bu adamın bok atması değil, atanın izinde olmaması, cumhuriyet ölü doğdu demesi. paşalarının omzunu sıvazlamaması, bu devlet ordu için vardır dememesi... ve bunları bir ermeni olarak söylemesi.

şu işi halledelim artık hadi itiraf et.
o kadar dil biliyorsun ama türk dilini yeterince anlayamamışsın demek istediğim yazar. öğrenmenin, bilmenin yeterli olmadığını bir kez daha bana kanıtlayan yazar. a akıllım türk gençliğine hitabeyi bir daha oku bakalım. atatürk zorla işgal edilmiş olabilir tersaneler diyor sen gel beraber işletelim o tersaneleri diyorsun. kan- vatan- düşman edebiyatı yapılmıyor orda. bana saldıracaklar bende duracağım aa durun ben size bir yardım edeyim diyeyim nasıl anlattığı tanıma daha iyi uyar değil mi? ne de olsa insan sevgisi, bana vurana ben diğer yanağımı çevireyim ki ben güçlüyüm anlamına gelsin. a okuduğunu bilmez, o kemal paşa dediğin mustafa kemal atatürk sayesinde bu yazılarını bu taraf gazetesinde yayınlamaya imkan bulan kendini bilmez insanoğlu. atamızın gençliğe hitabesinden başka bir şeyi biz esas almayız. ama yaradılanı da severiz yaradandan ötürü.
taraf'ın "kelimebaz"ı. her sözcüğün köküne iniyor ama birşey anlayamıyorum yazdıklarından.
yeni gençliğe hitabesini okurken ilk olarak, safça yaklaştım.
insanlıktan, dürüstlükten ve dayanışmadan bahsediyor,
insanların pisliğinin su yüzünde dolaştığı, sokaklarda insanlığın kalmadığı zamanlarda ilk paragrafları kulağa hoş gelir gibiydi.

okumaya devam ettikçe şu bölüm içime oturdu.

"...Düşman bütün tersanelerine girmişse, vazifeye atılmadan önce düşüneceksin. Önce, düşman mı diye soracaksın. (Çünkü bugün düşman olan yarın dost olabilir.) Sonra onu kendine düşman etmek için ne hata yaptığını düşüneceksin. (Çünkü düşmanlık, herkes için ağır bir yüktür.) Gönlünü kazanmayı deneyeceksin. Tersaneyi beraber işletmeyi teklif edeceksin. (Öylesi her ikiniz için daha kazançlı olabilir.) Sonuç alamasan, bir tersane uğruna düşman olmaya değer mi diye bir kere daha kendine soracaksın..."

Yani, our boys, takkeciler, dinciler bütün kaleleri ele geçirdi, sen sesini çıkarma, çok istiyorsan bunlara katıl, kahramanlık yapma, bu vatanı kurtarmak sana mı düştü diyor utanmadan. bizim vatanımızı, topraklarımızı, elimizden hümanizmle almaya çalışıyorlar. tersane uğruna düşman olmaya değer mi, biz butersaneyi milli piyangodan kazandık zaten. *

sonra bunların insanlık anlayışından, demokrasi anlayışından nefret ettim, bir an dahi olsa bunlara mı inandım diye kendime kızdım.

sadece iyi bir şeyler düşündüğünü umduğum için sevinç yaratır gibi oluyor fakat, hiç birşey, hiç bir düşünce mustafa kemal atatürkün düşünceleriyle değiştirilmez.
bu atatürkü, beton kemal yapmaz, ancak görüyoruz ki, onun üstüne daha doğru birşey başaranı, başarmayı da geçin, güzel bir dünya için tohum ekmeyi düşüneni ve düşündüreni görmediğimiz için bu ve bunlar gibi aydın geçinen insanların samimiyetine güven duyulmuyor.
kurtuluş savaşı ile ilgili yorum yapabilen biri. yorum yapıyor derken bakmayın siz benim yorum dediğime. saçmalıyor demem daha doğru olur. kendisine o kadar çok koymuş ki kurtuluş savaşına arada bir giydirmeye çalışıyor kendisi. binlerce şehitten, savaş sonu devrilen hükümetlerden, katledilmiş türk sivillerinden habersiz gibi. her boku biliyormuş kendisi. tebrik ederiz. o kadar şeyi bilmek için bir çoğunu yemesi gerekiyor herhalde.
" Kemal Paşa" derken bile Art niyetini belli eden kişidir. Hadi "Atatürk" diyemiyorsun ama "Mustafa Kemal" bile diyememek tamamen art niyetli olmaktır.

Sen hem art niyetli ol sonra da barıştan kardeşlikten söz et.

Tersaneleri de işgalcilerle birlikte yönetelim oh ne ala.
karısına bok atıp, fantezi yapan eleman.

şimdi de ata'ya takmış kafayı.

ermeni şovenlere alışık olduğumuz için şaşırtmayan durumdur.
dönmek eylemini işine geldiği zaman yapabileceğini ifade etmiş zat.

"Düşman bütün tersanelerine girmişse, vazifeye atılmadan önce düşüneceksin. Önce, düşman mı diye soracaksın. (Çünkü bugün düşman olan yarın dost olabilir.) Sonra onu kendine düşman etmek için ne hata yaptığını düşüneceksin. (Çünkü düşmanlık, herkes için ağır bir yüktür.) Gönlünü kazanmayı deneyeceksin. Tersaneyi beraber işletmeyi teklif edeceksin. (Öylesi her ikiniz için daha kazançlı olabilir.) Sonuç alamasan, bir tersane uğruna düşman olmaya değer mi diye bir kere daha kendine soracaksın."

şu paragraftan çıkan anlam budur!

gençliğe hitabeden soyutlayıp ele alıyorum yazıyı yine saçmalık!
kişisel düşünelim o zaman. sevan bey üzerine oturduğun kaba eti tersane olarak düşün!
ben senin tersanene el koymaya geldiğimde de bu sözleri söylersin inşallah!
sözlüğündeki ve köşe yazılarındaki sözcüklere kafasına göre anlam veren şahsiyet...

hatırladığım kadarıyla bir yazısında oğuzların kayı boyu'ndaki "kayı"nın anlamını kaymak-dönmek-döneklik olarak açıklamıştı. *
bugün bir okurun yazısını paylaşmış bizlerle. okur da birçok kişinin hissine tercüman olmuş.

buyrunuz;

`http://taraf.com.tr/makale/8434.htm`

şahsi kanaatime göre okur bu işi becerememiş. çok daha yaratıcı olmak gerekiyor.
kafasına göre takılan şahıs, koyundan boşalan alanı değerlendiren abdurrahman çelebi.
--spoiler--
Nasyonal Sosyalizmin Türkçe karşılığı yok diye yakınmış Nazilerden hoşlanmadığı anlaşılan bir okurum. Ne demek karşılığı yok diye hayretimi ifade ettim. Ulusalcılık var, Ulusal Sosyalizm var, Milli Demokratik Devrim var, Milli Birlik ve Beraberlik var, Milliyetçi Halkçı Görüş var, Altı Ok var, Sol Kemalizm var, Sağ Kemalizm var, Atatürkçü Düşünce Sistemi var, varoğlu var. Almanların hayatta aklı ermez o kadar ince nüanslı işlere, bir Hitler çıkardılar diye kendilerini bir halt sanırlar. Bizde kurulan Nazi partileri ile derneklerinin listesini yapmaya kalksan sayfalar yetmez.

Nazizmi tek cümleyle tanımla dersen cevap basittir: Vatan mevzubahis ise gerisi teferruattır diyen düşünce sistemi!
--spoiler--
kendisinin tershanelerini zaptetmeye geldiğimde gel birlikte yönetelim deyip demeyeceğini merak ettiğim şahıs.

bu kadar sinik, bu kadar korkak, bu kadar iğrenç bir düşünce olabilir mi yahu? onun hayal gücündeki ve düşüncelerindeki pisliği kavanozlarda biriktirdiği de malumdur. kendisi ilan etmiştir.
günümüz hükümetini fırsat bilerek cumhuriyete ve atatürk'e ne kadar saldırsam kardır diyen boşbeyin. faşistler amacına ulaşamayıp iktidardan düşünce nereye gidecek ya da kimin kıçını yalayacak merak ediyorum.