türk kezbanlarının da uyguladığı ve bu yüzden erkeklere bulaşan, sevgiye, mutluluğa, huzura engel olan, adamı uykusuz gecelere, azaplara sürükleyen zehir gibi felsefe. saygılar.
Acizlik göstergesi bir öğüttür. Konuşmakla varılır hedefe. insan istediği şeyler için çaba sarf etmeli, bir takım olayları göze almalı. Aksi taktirde sevmekten söz edemeyiz.
Belki de beni anlatıyor bu başlık.
Nasıl kendini açığa vurur ki bir oğlak burcu? Belki de en güzel sevgi böyle oluyor kim bilir... Her seven sevdiğine aşkını söyleseydi kalır mıydı sevginin kıymeti!
bir gazoz iki pipet lütfen.
eski Yeşilçam üsulü gibi bir aşk beklentisi içinde olup itiraf edecekseniz vazgeçin. içinizde yaşayın o aşkı. analog makineler gibi o tür aşklarda tedavülden kalktı.
ee sonuc? kendini ye, bitir. sevip soylemeyince bakin soyle oluyor; o kisiye dahada baglaniyorsunuz, ve gozunuzde gitgide buyuyup ''bu bana hayatta bakmaz'' moduna girip, reddedilmekten korktugunuz icin platonik bir hal aliyorsunuz. kimse bu kadar degerli degil. ikili iliskilerde her zaman oncelik sizsiniz. seviyorsaniz soyleyin, hem kendinizi hem de zamaninizi harcamayin:)
Reddedilmekten ziyade, kişiye hislerinizi açtıktan sonra, kişiyi kaybetme korkusudur.
Çünkü bir kere '' seni seviyorum '' dediğiniz zaman karışılık alamazsanız eğer, kişiyle eskisi gibi bir daha asla aynı olamazsınız. Soğukluk girer, arkadaşlık ölür. iki kişi arkadaşlığına değer veriyorsa, bu garip duruma çözüm olarak hiç yaşanmamış gibi yapılsa da nafile. Çünkü yaşandığı gerçeğini asla unutmayan 2 taraf, asla ve asla ve asla! Tekrardan eskisi gibi olamaz. Olamaz işte!
Zamanla bayatlar, çürür ve yok olup gider o arkadaşlık. Karışılık alırsanız da, mükemmel bir ilişkiniz olabilir. iki tarafta zaten birbirini iyi tanıyordur, birbirlerini kusurlarıyla kabul ettikleri için, temeli sağlam bir ilişki olacaktır. Bir de yeterince seviyorlarsa, büyük mutluluk getirir. Bazen işler ters gider, getirmeye de bilir. Ama nihayetin de, en kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir. O yüzden! Aç hislerini gitsin, eğer ki olmayacaksa, sonunda hüzün varsa, o hüzün elbet bulacaktır seni, eğer ki yoksa zaten evlere şenlik. O yüzden geç olmadan mevsimi gelen çiçek gibi açıl ve Yapıştır mesajı gitsin. Hadi koç! Yapabilirsin.
birinci yaklaşım; sözde gururlu takılan ama içten içe eriyen insandır. hayatı hep erteler. ve çürür gider.
ikinci yaklaşım ise;karşındakini şımartmaz, tadında dozunda bırakır. 'tasmayı ne gevşek ne sıkı tutacaksın' görüşünü benimsemiştir. 'deveye diyen sevene s.ken' düstürü da denebilir buna.
bir diğer üçüncü yaklaşımımız ise; türk aile yapısında 'baba' figürü ile de bilinir. genel de severler ama belli etmezler. muhakkak hissettirirler.