yazmaya başlayacağım kısa korku hikayesinin adıdır dostlar, herkesin bir cümle yazmasıyla devam etmesini umduğum ve ya kimsenin yazmamasıyla g*t olacağımdır.
...
zaman geçmiyordu, iş yerinde tıkılı kalmıştım. saat neredeyse 11 olacaktı ve ben hala uğraşmam gereken, kahve dökülmüş not kağıtlarına bakıyordum. daha fazla dayanamayıp yan küpteki Leyla adlı, siyah saçlı mühendisle biraz sohbet etme bahanesiyle kulaklıklarımı çıkardım ve koltuğumu arkaya doğru ittim. ayağa kalktığımda ofisin neredeyse bomboş olduğunu gördüm, normaldi bu saate sadece bir kaç yazılımcı kalırdı ofiste. ama Leylanın çantası masaya saçılmış haldeydi. sanırım aceleyle bir şeyini arayıp, bulduktan sonra lavaboya ve ya mutfağa gitmişti. benim de kahveye ihtiyacım vardı, sütsüz ve şekersiz bir kahve içme fikrini bulduğum için mutlu olmuştum. bu mutluluğum eve gidiş saatimi, uyuma saatimi ve yarın tekrar bu lanet yere gelme düşünceleri ile kaybolmuştu. yavaş adımlarla mutfağa yürüyordum, ışığı açtım. Leyla burada değildi. su kaynarken dolabı karıştırmak istemişti canım, buzdolabının önüne geldiğimde dona kalmıştım...