tek düze devam etmesi için kurduğun dünyada bazen birden fazla kullanmak isteyip istemediğinden emin olmadığın birkaç yol çıkar önüne. kullandığın birçok yol vardır zaten ama hee. kimisi tali yolken kimisi de güzergahındaki yoldur.
seçmek zorunda kalacaksın birini diye şart koşar sana hayat. seçmek zorundasın. düşünür, taşınır ve bir karar verirsin her ne kadar uygun olmayacağını hissetsen dahi. en son kendini düşünürsün bu tercihte. kullandığın yollardaki sevdiklerin, seni sevenlere bi selam bile veremeden gitmen gerekecektir.
ve o yolları bir daha kullanmayacak olduğunu da yineler sana. bir gün belki der. o an gelir, gitmen gerekir. en çokta vedaya dayanamayacağından bi anda gitmenin gerektiği koyar sana.
bir elveda bile demeden, göremeyeceğin tüm simalara içten bi selam ederek gider, talimhane yokuşunda nefes nefese kalmış gibi gitmek zorundasın. kendi kendini kaybeden sihirbaz gibi olur.
ve belki yıllar sonra aklına gelir şu cümle;
oysa biz en çok kendimizi mutlu etmekten korkmuşuz.
Susma veda ederken
Biraz gül bir şey söyle giderken
Gitme hemen gitme kal biraz dur daha erken
Anladım gidiyorsun daha öncekiler gibi
Hiç olmazsa son bir defa öp.
bazen beklersin bir umut; ha oldu ha olacak. elini eteğini çekip gitmek istemezsin çok koyar çünkü bu sana. canın yanar, kalsan da gitsen de çok yanar. ama sen gitmeyi tercih edersin ve sessiz bir vedayı seçersin.
hayatın şartlarını bizler belirlemiyoruz. ve bazen öyle şeyler olur ki gitmek gerekir yüz yıl pişman olsanız bile. ki giden daha çok acı çeker, bu böyledir.
sesli mi olur, sessiz mi bilmem ama gittikten sonra başlar film.
sessizce veda edenler gururlu ve bir o kadarda yürekli insanlardır. tüm isyan duyguları kabarmış, olmasını istediğini olduramamış, verdiği şeylerin karşılığını alamamış ve yüreğinde kopan fırtınalara rağmen, konuşmadan sessizce veda etmek...yürek ister panpa!..kolay bir iş değildir. boğazına düğümlenen şeyleri konuşmadan, kırıp dökmeden sessizce veda edebilmek...hiç kolay değildir...
değişik bir ruh halidir. insan egosu, eğer dönmemecesine gidiyorsa bir yerden, illa ki son sözünü söylemek ister, kırgınlığının bir kısmını da oracığa bırakmak ister. kalanın da canı yansın ya da hiç olmazsa kendi canı ne kadar yandı bilinsin ister. sessizce gidiyorsa, illa ki konuşursa diline batacak şeyler götürüyordur yanında, gittiği yerde şans dilemek gerekir.
