gün boyunca başkalarına mutlu görünmek zorunda kalan, yalancı tebessümler saçan, içi hüzün dolu, hisli insanların genelde geceleri yalnızken istemsizce yaptığı eylemdir. derin acılar taşır, gösterişten çok uzaktır ve çaresizliğin en büyük simgesidir ve de yalnızlığın.
Gökten bir el o yaşları silecek gibi. Gözyaşları içine içine akar. Kalbin sızlar. Duramazsın. Dursan dururdun zaten. Duramadım. Kimsenin bilmesinin lüzumu yok. Bazen olur öyle. Lütfen.
insanın sevdiği kızın ultrasonunu beklerken başta rahat takılması, 10 dakikada hafif huzursuzlanması, 20. dakika yaa bişey mi çıktı diye düşünmesi, 30. dakika onun çocuk boy ceketini koklayıp korkudan insanın gözünün hafifçe yaşlanmasıdır. tam o anda aşkımı tuvalete paytak paytak koşarken görmek ve mutlu bir şekilde içerden çıkması bütün günün en güzel anıydı..
bir çocuk yaptığında, bütün damarlarımdan asit akarmışçasına acı çektiğimdir. öyle sessizce yanaklarından süzülürken tuzlu damlacıklar,hiç konuşmadan,bağırmadan,ağzını açmadan üzülüşüdür miniğin,yürek burkar.
(bkz: hayatta en çok acı veren şeyler)
dahada çok ağlayası gelir, boğazına düğümlenir sevimsiz tüm anılar. daha da sessizleşirsin tıkanırsın sesin çıkmaz artık istesende. sonrasıdır en fenası, hıçkırıklara boğulup bağıra çağıra yorgun düşene kadar ağlamakla son bulur.
duyguları içinde yaşayı sonucunda aglamak ama ses cıkarmadan.genelde gerçek acıların sonucunda ses cıkarılmaz sinir bozucu bir olay yasanmamıs üzücü bir olayın sonunda verilmiş bir tepki türü.