aklıma geldikçe içimi acıtan bir cümle bu, neden mi? çünkü 17 ağustos 1999 saat 03:02 büyük marmara depremi olmuş, her yer yıkılmış türkiye'nin en önemli sanayi kenti inanılmaz hasar görmüş ve hepsinden önemlisi on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş. işte o depremin akıllarda kalan sesiydi belkide sesimi duyan var mı?. gerçekten düşündükçe insanı alır götürür o günlere.
bazı anlar vardır, insanı istemsizce gözyaşlarına boğdurur, sevdiğiniz bir yakınınızın ölüm haberi, tuttuğunuz takımın kupa başarısı, çocuk sahibi olmak gibi. kontrolsüzce ve ani olarak gelişir bu gözyaşı olayı. bu cümle de bende bu etkiyi yaratıyor işte, ilk duyduğumda 13 yaşındaydım, şu an 26 yaşındayım ve hala o cümleyi kendi kafamın içinde seslendirince dahi elim ayağım birbirine dolanıyor, gözlerim yaşarıyor. o acıları tekrar yaşıyorum sanki her defasında.
17 ağustos 1999 marmara depreminde arama kurtarma çalışmalarında enkaz altındaki çaresiz insanları hayata döndürmek amacıyla söylenen, şimdi bile tüyleri diken diken eden cümle.
yıllarca hafızalarıma kazınmış olan bir söz. her duydugumda tüylerimi diken diken eder. bir gün ev arkadaşım beni uyandırmaya geldiginde, bana "sesimi duyan varmı alooo" diye bagırmıştıda gırtlagına yapışı vermiştim. sakın bir daha böyle şak yapma diyerek. şimdi o ses gene gündemde.
çok başarılı bir kelamdır. hatta iddaa edilir ki afet zamanı başka bir söz söylenmemelidir.
hani bazen satır aralarındaki mesajlar aranır yaa bu kelamı duyduğunuzda evin yıkıldığını canlı bireylerin kesinlikle ve kesinlikle enkaz altında can cekiştiğini yada sidiklerini içip ömürlerine bir iki saat daha kattıklarını düşündürür insanda. bıla bıla bıla işte.
duymanın, insanın içini eksi bilmem kaç derece soğuk kadar acıtan, korkutan, ürküten soru cümlesi.
eminim kalabalıklar içindeki yalnızlığa razı olur insan bu sözü duyunca.
dilerim bir daha duymayız.
"o" reklamın sloganı. tam oalrak "sesimi duyan varmıı? kimse yokmuu?" şeklinde söylenmiştir. o anda kanlar içinde enkazdan çıkarılan 1-2 depremzede gösterilmektedir. seste yankılı verilmektedir. o yıllarda çocuk olduğumdan olsa gerek, bayağı etkilenmiştim. ama şimdi e irkildim. *
söylendikten sonra dualar eşliğinde dünyadaki en büyük umut ile birlikte bir çıtırtı beklenilen yardım cümlesi.
o günleri tekrar bizlere yaşatan, koskoca beton binaların bisküvi gibi kırılıp ezildiğini görenleri hep 1999 yılına götüren cümledir.
iç burkar, korkutur, sızlatır, gözleri nemlendirir.
ürperten ve can yakan bir cümledir. duyduğumda o kabus günlere tekrar dönüyorum. yaşadığımız o acıyı, o korkuyu tekrar yaşıyorum. hele ki sesi duyan ancak cevap veremeyenler, cevap verse bile duyulamayanlar akla geldikçe...