fabrika servisi sözkonusu ise bunlar genelde ergen psikozundaki gençlerdir. bunlar teletubbies gibi neşe ile uyanıp serviste vik vik durmadan öterler. ancak yanlarında arkadaşları olmayınca dut yemiş bülbül gibidirler. konuşacak birileri olmayınca ne yapacaklarını şaşırırlar. kafasını kaşır, sesli müzik dinler, koltuğunda bir türlü rahat edemez, kendi kendine konuşur v.s. bir sonraki durakta kankisi servise bindiğine gösterdiği sevinç köpekler gibidir. nihayet cırcır gecenin dedikodularını anlatacağı, absürd hikayelerini anlatacağı arkisi gelmiştir işte yanına, diğer yolcular için eziyet başlar. eziyet aklı başında bir abinin "susun lan sabah sabah a.q. ne lan bu,işe mi gidiyonuz pikniğe mi" demesiyle son bulur.
günün ilk ışıklarıyla okula ya da işe gitmekte olan servislere konuşlanmış, biraz daha uyumak yerine sürekli bik bik konuşan tiplerdir. sanki bütün gece uyumayıp yarın serviste ne konuşsak diye metinler hazırlayan, geçici bir süre susup tekrar başlayan sesi kısılsın diye dua ettiğimiz tipler.