günün ilk ışıklarıyla okula ya da işe gitmekte olan servislere konuşlanmış, biraz daha uyumak yerine sürekli bik bik konuşan tiplerdir. sanki bütün gece uyumayıp yarın serviste ne konuşsak diye metinler hazırlayan, geçici bir süre susup tekrar başlayan sesi kısılsın diye dua ettiğimiz tipler.
fabrika servisi sözkonusu ise bunlar genelde ergen psikozundaki gençlerdir. bunlar teletubbies gibi neşe ile uyanıp serviste vik vik durmadan öterler. ancak yanlarında arkadaşları olmayınca dut yemiş bülbül gibidirler. konuşacak birileri olmayınca ne yapacaklarını şaşırırlar. kafasını kaşır, sesli müzik dinler, koltuğunda bir türlü rahat edemez, kendi kendine konuşur v.s. bir sonraki durakta kankisi servise bindiğine gösterdiği sevinç köpekler gibidir. nihayet cırcır gecenin dedikodularını anlatacağı, absürd hikayelerini anlatacağı arkisi gelmiştir işte yanına, diğer yolcular için eziyet başlar. eziyet aklı başında bir abinin "susun lan sabah sabah a.q. ne lan bu,işe mi gidiyonuz pikniğe mi" demesiyle son bulur.
boş konuşan tiplerdir. cunku sabah sabah gece hıkayelerı servıste anlatılmıyacagına gore muhtemelen regl oldum uyuyamadım, kuzuları saydım, sevgılımden ayrıldım gıbı boş laflardır. en iyisi mp4ü kulagınıza takıp son ses müzik dinlemektir. *
ailesiyle bir paylaşımı olmadığı için, konuşmamanın verdiği içindeki birikimi arkadaşlarıyla atmaya çalışan tiplerdir. bunlar sosyal insan olarak görülür lakin, diğer aile biriyleri ile arasındaki uzak ilişki ile tam olarak sosyalleşemezler.
sosyalleşmek öncelikleri arda itmekse, kimse sosyal olmasın daha iyi.
midelerinin boş olması sebebiyle ağızları leş gibi kokuyordur. bu enerjiyi sabah sabah nereden buldukları da anlaşılamayan bir durumdur. koy başını cama uyu ya da tak kulağına kulaklıklarını hiç biri olmadı aç gazeteni oku. yaşam alanımızı neden kısıtlıyorsun ki?
özellikle bulgaristan göçmeni bir grupsa, peltek peltek ve boş boş hiç susmadan konuşur ve güler bunlar.
ne yaptıkları muhabbet muhabbettir,ne yaptıkları espri espiridir, ne konuştukları ırzına geçilmiş türkçe türkçedir.
ulan insan bütün gün lazım olacak enerjisini bu kadar haybeden harcar mı ya derdirtirler adama.
-sağlim abi! bi horon aç ayılalım yahu.
servis yine kopuşa geçer saat 7 civarlarındadır henüz. Diğer taraftan da birbirleriyle dalaş içindedirler. Servis ve huzurlu bir yolculuk mu? imkansız kimi zaman.
sabahları çığlık çığlığa atılan kahkahalar ve yüksek sesle olan boş konuşmalar yüzünden bunaldığımız ve uykuyu bırak servisteki gürültüleri sebebiyle kafamızın zonkladığı kişilere servis sorumlusu olarak gayet kibarca mail attım. gelen cevaplar yüzünden insanların ne kadar saygısız ve kaşarımsı olduğunu bir kez daha anlamış bulunduk. yüz yüze konuşup hal ve tavırlarının sinirimi oynatmaması için mail atmayı tercih ettim.
bu kişiler yaşca bizden hayli büyük evli barklı kadınlar ama tuhaflar. kendilerinden başka kimseye saygıları olmayan kişiler olduklarını dün akşam gayet net bir şekilde iyice anladık. akşam servise bindiğimizde daha fazla çığlık ve sakız çiğnemek için izin alsak mı gibi laflar..allahım yarattın neden takip etmiyorsun? sabahın köründe insanlar mecbur mu sizin dedikodularınızı ve cart kahkalarınızı çekmeye? sizin özel hayatınız bizi ilgilendiriyor mu ? aynı şeyi biz yapsak saygısız gençler dersiniz, peki siz nesiniz?