Şüphesiz ki cevabı canımızı sıkabilecek gastroenterolojik bir soru. tabii ki diğer masalardan gelen artanlarla mutfakta birleştirilip tekrar başka masalara servis ediliyorlar. bu ülkede genel bir ahlak problemi var ve kimse bunun yapılmadığına beni ikna edemez.
tabaklarımıza koyuluyor tabii ki.
bu yüzden ben artırmam. illa artarsa da böler, parçalar, yok ederim ki başka insanların tabağına koyamasınlar.
arada böyle iyilikler yaparım işte.
Ben garsonluk yaptığım dönemde( 2 gün yaptım sonra yine baba parası sanki çok zor bir hayatım olmuş gibi lanse edeyim ) şunlara dokunmadım dediklerini tekrar kullanıyor, kalanları çalışanlar yiyor. Daha da kalırsa sokak hayvanları için bir kapta topluyorduk.
çok zengin milletiz sanki. Çöpe döküleceğine masaya gitsin işte ne olacak? inciniz dökülmeyecek ya başka masada bir süre duran kahvaltılığı yeseniz. Ne olacak yani?
arkadaşlar.
sizin arttırmamanız ya da bazı şeylere dokunmamanız değil ki problem.
arttırmadığınız ya da dokunduğunuz şeyler belki de başkalarından artan şeyler.
yıllardır erke dönergeci ile uğraşıp duruyorlar. adamlar çözmüşler işi bak. aynı peynir masadan masaya dönüp dönüp duruyor ve birisinin midesine inene kadar statik enerji ortaya çıkartıyor *
günün ilk müşterisi de olmak yeterli değil.
mekanın ilk açıldığı gün herkesten önce yapacaksın kahvaltıyı. sonra da yeni açılmakta olan serpme kahvaltıcıları araştıracaksın.
Sözlüğünüzün şefi geldi.
Haşlanmış yumurtalar meze oluyor.
Zeytinler geri alınıyor, peynirler ertesi gün böreğin içinde oluyor.
Geriye kalan ambalajlı tüm ürünler ayynen yerine.
Hayatı, hormonlu gdo lu sanayi tipi çoğu kanserojen madde içerikli ambalajlı süpermarket gıdaları tüketmekle geçen yurdum insanı serpme kahvaltı kalanlarını yemekle hasta olmaz. Bu kadar abartmayın. Yiyin için israf etmeyin yeter.
neşve'ye ben sormuştum kalanlara ne oluyor diye. "hayvanların yiyebilecekleri ürünleri hayvan barınaklarına veriyoruz dedi. birkaç tane evsizi varmış onlar uğruyorlarmış. bunlara rağmen hala da ürün kalıyorsa atıyoruz" şeklinde ciddi bir açıklama yapmıştı bana. ki bunu söyleyen işletmenin sahibi çalışan değil.
Serpme kahvaltılardan hiç hoşlanmayan, gidilince de çok az yiyen ,az miktarda mikrop alarak virüs zincirinin güçsüz halkası olmak şahsımı bir miktar sevindirmiştir.
Yazılanları okuduktan sonra bugüne kadar dışarda yapmış olduğum tüm serpme kahvaltılar gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. Öğürmedim de içime bir öküz oturdu.
elbette diğer masalardaki siparişlere ekleniyor. bundan adım gibi eminim. kimse bana üstü katman katman olmuş reçel ve dilim dilim olmasına rağmen dışı koyu sarı renkte sertleşmiş kaşar peynirlerini başka türlü açıklayamaz. o reçel ve kaşar uzun süre öyle durmamışsa o hali almaz. taze getirmediğine göre önceden hazırlayıp sunduğunu yenilmemiş ve dokunulmamışsa diğer müşteriye getiriyor işte. iki dilim kaşar kesip iki kaşık reçel koymak 10 saniye alır. bundan mı kaçıyorlar hayır. önceki müşteriye sunulanı tekrar sunuyorlar.
size tavsiyem şudur ki, türkiye'de çok sayılı birkaç serpme mekan dışında hemen hiçbir yerden serpme kahvaltı etmeyin. o malzemelerin hiçbiri taze değil ve hepsi mikrop yuvası. ekmekler bile bayat geliyor çoğu kez.
zaten artanı geri koymasalar, çoğu işletme kar etmez. tek kişilik diyorsun 15 tabak geliyor, ekmeği ve sınırsız çayı da cabası, hafta içi 25 anca alıyor.
lüks yerler ise parayı dekora ve kiraya gömüyor, yeni kahvaltılığa değil.
temiz istiyorsanız evde yiyeceksiniz.
Serpme kahvaltı müdavimlerini ilgilendiren. Bir insan niye siyah zeytine, ucuz peynire dışarda yemek için para verir.. ne zaman kahvaltı programı olsa ektiğim için artıklara ne olduğunu da düşünmedim hiç.
bir kiz yurdunda yaşanmış olayi anlatayım. yönetici bir tanıdığımdi. kahvaltıdan artip tabaklarda kalan sosisler, reçeller, zeytinler vs. hepsi bulaşıkçılar tarafindan gruplandırılır. büyük kaplarda toplanır. sonra ne mi olur? bulaşıklar yıkanıp, öğrenciler okula gittikten sonra. kimse görmeden kilerde tekrar servis tabaklarına ertesi gun servis edilmek uzere duzenlenir. sosisler baska yemekde kullanilmak uzere dondurucuya atilir.
bittimi? hayır. kizlar bu olaydan şüphelenmişler. her sabah cokokremlerde, recellerde, ballarda zeytin çekirdekleri çıkmaya başlar.《gülücük》
engin zekali yurt yönetimi ne yapar biliyor musunuz? o reçeller ballar süzülür, ayıklanır, tekrar ogrenciye servis edilir.