dizideki ıslığına vurgun olduğum insan, oyuncu denmesi gerekenden.
cihangir'de 3 hatun geziyor ben ismail abi ıslığı çalmak için uğraşıyorum. dar bir sokak aynı benim çocukluğumda seksek oynadığım sokak. ısrarlarımın sonucunda yere seksek çizdik, çantaları montları bıraktık bi apartmanın girişine ve oynamaya başladık. pii.. bizde kahkaha bide benim ayarsız sesimle diziden etkilenmiş hareketlerim tavan yapmış. insanlar cama çıkmış bizi izliyor gülümsüyor. bir kadın dayanamadı geldi oynadık. fotoğrafımızı çekiyorlar falan. cihangir'in lüks bir sokağında seksek oynarken sıra bana geldi ve ben sevincimi ismail abi ıslığı ile gösteriyorum.
tam arkamda duran apartman kapısı açıldı, aha geldi biri dövmeye derken. enee serkan keskin. ben kaldım mı öyle aval rakkun gibi.
adam aceleyle saatine baktı hızlıca giderken birden döndü ve seslendi: iSMAiL ABiii!
bende sanki bunu demeyi bekliyormuşcasına : HOP!
gülümsedi durmadan gitti.
rastlantının demlenmiş güzelliğiydi. biz de sonra gittik, zevk olsun diye çift katlı otobüse bindik; beylikdüzüne gidip geri dönene kadar bende bu anın damağımda kalmış tadı gitmedi, gülümsedim de durdum öylece.
(bkz: olaylar olaylar)
"metot" adlı tiyatro oyununda oynayan, gönlümde leyla ile mecnun dizisiyle yer etmiş oyuncudur.
bu gün sırf onu izlemek için konusunu dahi bilmediğim, okumadığım metot oyununa gittim, çiftehavuzlar'dan taa kocamustafapaşa'ya. ara vermeden 2 saat boyunca oynadı oyununu, bir kez daha hayran oldum kendisine. nasıl bir zamanlamaysa aynı anda çıktık tiyatrodan, selin şekerci de oradaydı, bilen bilir, ismail abinin şekerparesidir o. sarıldılar konuştular, ben sadece gülümseyerek izledim. ne bir şey sorabildim, ne konuşabildim. "öpebilir miyim sizi" diye soran bir hayranını da gülerek "tabi" diye cevapladı, ayrı bi sempatimi kazandı.
çok başka bi adamdır serkan keskin, ismail abimizdir bizim, abimizdir.