milli takımı hakkında herkes methiyeler düzerken kendisi " bu balla şampiyon oluruz...Göbekteki Emre-Gökhan Zan ikilisini, teknik direktör olsam Eskişehirsporda bile yan yana oynatmam...Sağdaki Sabri de felaketti... ilk yarıda kanadını o kadar boş bıraktı ki, 2 net gol pozisyonunu melekler sayesinde önledik... Önce anlamsız bir Colin-Uğur değişikliği (kalite olarak Ayhan'a bayılmam ama Ayhan girmeliydi) yaptı.. sıfır oynayan biri çıktı, sıfır oynayan biri girdi... 90 dakika Topal'ın 100 metreden (!) vurduğu şut dışında kaleye gidemedik... Hırvatlar ise 7 önemli tehlike yarattı. Rüştü ve bir keresinde de üst direk gol yememizi önledi.. ilahlar sayesinde maçı uzatmalara taşıdık... " yorumlarını yapabilen rahat insan.
aklına gelen her şeyi söylemektedir.hakan ünsal futolcuyken nasıl ekstra hareket yapmazdı çok yetenekli değildi ama görev adamıydı yorumculuğuda aynı,sergen ise futbolcuyken şov yapıp beklenmedik zamanlarda parlayıp herkesi kendine hayran bırakırdı yorumculuğuda aynı bir örnek.
hakan ünsal-arda çok soğukkanlı ilk penaltıyı atabilmesi büyük başarı aynı ergün,ümit davala gibi bıdı bıdı..
sergen-arda çok kötü vurdu ama penaltıda
hakan ünsal iptal.
maçlardan sonra yaptığı yorumlarla birlikte genç kuşağa senin futbolculuğunu da biliyorduk biz demenin zevkini tattıran eski futbol adamıdır. o kadar mantıklı şeyler söylüyor ki ntvspor'da yorumlarında o eskiden, futbol oynarken bir dolu mantıksızlığı yapan bu mu değil mi sorası geliyor insanın!
bugün ki programda löw'ün "türkiye'nin taktiğini çözemedim" açıklamasını:
-abi hamit altıntop haricinde kimin ne zaman nerde oynadığı belli değil. bizim takım protekiz değil. biz sistem takımı değiliz. ondan anlayamamıştır.
şeklinde cevaplamıştır.
ntv'de yorumcu olmuş şahane solak. eski futbolcu demeye henüz alışamadım, gönlüm razı olmuyor.
ha, yorumculuğa başlamış. futbolu gibi yorumculuğu da nev-i şahsına münhasır. ne düşünüyorsa onu söylüyor. aslına bir maçla ilgili söyleyeceklerini açık net kelimelerle başta söylüyor. ama tabi futbol programları en az bir saat süren ve lak laka dayanan programlar haline gediği için, 2. 3. hatta 2345. turda kendine söz geldiğinde ee söyledik ya gibi bir bakışı oluyor. bir de sözlerimi süsleyeyim, efendim şu alınır, bu kesim böyle düşünür vs gibi kaygıları hiç yok. ve aslında belki bağıra bağıra söylemediği, masaya yumruklar falan vurmadığı, bilmem kim sen adam mısın demediği için sözlerine dikkat edilmiyor henüz ama akıllıca tesbitleri var. ya da yok ne bileyim ama ben bu adamı çok seviyorum ya, ekranda görmek bile hoş, taptaze.
umarım futbol yorumcusuyum diye ekran ve rating cambazlığı yapanlar arasında yozlaşmaz zamanla. o biraz stüdyoyu yadırayan ama orada kendi olabilen bazen şaşkın bazan muzip gülümseyen hallerini yitirmez ve ekranda oynamaya başlamaz.
çok az kişiye nasip olacak yeteneklerini ne geliştirme ne de umursama yoluna gitmiş eski futbolcudur. hiçbir zaman yaptığı işi sevmemiş ve adeta nefret ederek futbol hayatını devam ettirmiştir. bir insanın hiç sevmediği bir işi yorumlaması da bana hiç samimi gelmemekte, sırf para için bu işi yaptığı izlenimi yaratmaktadır bünyemde.
alman maçı (adamlar hayvan gibiler olm, almanya maçı değil yani) sırasında kazanılan son dakika frikiğinde akla gelen süper solak. o haliyle çıksa, tümer'den daha iyi atardı amk.. özlüyor insan..
--spoiler--
bir denizli maçı. frikik. spiker yorumu şöyle: (önce normal ses tonuyla) sergen. sergeeennnn. sergeeeeeennnnnnnn. seeeeerrrrrrrrrrrggggeeeeeeennnnnn. (hayvanlaştı en sonunda)
--spoiler--
ntv'de futbol zirvesi programında yorumcu olarak döktürmeye başlamıştır.
"ibrahim üzülmez topu alıp sıfıra gittiğinde ben koşmazdım pek kaleye, nasılsa atamıcak"
"emre belezoğlu bu sene fenerbahçe'de kendine göstermek zorunda. fenerbahçe ona iyi bir şans tanıdı. hazır olmadığına inanmıyorum, hazır olmak zorunda. fenerbahçe'nin emre belezoğlu'na ne kadar ihitiyacı varsa, emre belezoğlu'nun da o kadar hatta daha fazla ihtiyacı var fenerbahçe'ye. 5 yıldır orada burada ismini duyuyoruz ama ortada bişey yok, görmek istiyoruz artık, futbol isimle oynanmıyor"
ibrahim üzülmez hakkında "sıfıra indiği zaman arka direğe koşmazdım, nasılsa atamıyor" dedi.baktım gülmüyor da, iyi bir insan diye düşündüm.evet sergen güzel bir insan.
futbolculuğuna olduğu gibi futbol yorumculuğuna da iyi bir başlangıç yapmış futbol adamı. umarım sonu futbolculuğu gibi olmaz. yorumculuğa başladıktan sonra maç sonları görüşlerini merak ettiğim eski futbolcu.
galatasaray'ın uefa kupasını kazandığı 1999-2000 sezonunda galatasaray kadrosunda olmasına rağmen mallorca maçlarından sonraki leeds ve arsenal maçlarına götürülmemiştir. hatta hatırladığım kadarıyla 26 mart 2000 galatasaray fenerbahce macinin ilk yarısında kaçırdığı gollerden sonra bir daha kadroya girememişti.
yine 1999-2000 sezonun ilk yarısında fenerbahçe; ikinci yarısında galatasaray forması giymiştir. ilk yarı fenerbahçe, ikinci yarı galatasaray forması giymiş başka bir futbolcuda yoktur sanırım. *
zeman kendisini kovana kadar fenerbahçe'de jetpa'dan kiralık olarak oynuyordu ve o zamanki yönetmeliğe göre kiralık oynayan bir futbolcunun sözleşmesi fesh edilirse sene sonuna kadar başka bir kulüpte mümkün değildi. bu yüzden galatasaray'a da tıpkı hakan bayraktar gibi bir makedon kulübü üzerinden hülle yoluyla transfer olmuştu.
muhtemelen tarih boyunca 4 büyüklerinde formasını giymiş tek futbolcu olarak kalacaktır. kendime adıma euro 2000'in en büyük hayal kırıklığıdır. hatta euro 2000'den sonra turnuva boyunca kendisinin yerine muzzy izzet'e şans veren mustafa denizli hakkında ağır açıklamalar yapmıştır.
