serenad

entry109 galeri2 video2 ses1
    26.
  1. ilk çıktığında fahiş fiatı yüzünden okumama kararı almıştım.* okuma oranının bu denli düşük olduğu ülkemizde varsın saman kağıt olsundu kitaplar-hele ki böyle değerli yazarlarımızın eserleri- ama korsana rağbet ettirmeyecek fiatta olsundu... bu fikre hala sahip olmakla birlikte elime alışımın ikinci gününde bitirmemle, konuyla, üslupla, acıyla, livaneli ile, la,le...

    yolculuğum boyunca, tüm aksiliklere rağmen(klimanın çalışmaması, okuma ışığının mütemadiyen bozulması, laubali host...) 4saat aralıksız okuduğum nadir kitaplardan... mavi alay'la struma ile içimi sızlatmaya yetmiş, tarihte unutulmaya yüz tutmuş veya unutturulmuş dramlarımıza dem vurmuş sayın livaneli bu kitabında... teşekkürü bir borç biliriz.
    2 ...
  2. 27.
  3. 28.
  4. hızlı hızlı okuyup bir günde bitirdiğim için pişman olduğum kitap. doya doya okunmalı, başta struma ve mavi alay olayları olmak üzere kitapta bahsedilen her olay araştırılmalı.
    0 ...
  5. 29.
  6. --spoiler--
    mavi alayı, kırım katliamını, strumayı öğretir. silkin ve kendine gel ey disiplinsiz insanoğlu, esas özgürlük disiplini düşünce olsun hayatının her alanında uygulamaktan geçer der. maya hanımın kendinden 50 yaş büyük profesöre duyduğu hayranlık ondan yepyeni bir insan yaratır. aşk kadını güçlendirir. onca şey arasında iki paragraf da ilyas-ı habır' dan bahseder ki; can alıcı noktalardan biridir bu.

    --spoiler--
    2 ...
  7. 30.
  8. size hem türkiye'nin ve dünya'nın yakın tarihi konusunda bilgiler veren, hemde içiçe geçmiş hikayeleri akıcı bir şekilde anlatan bir roman olmuştur.kesinlikle okunmaya değer bir eserdir.
    1 ...
  9. 31.
  10. ayrıntılarla o kadar boğulmuş bir kitap ki okuduğuma, okuyacağıma pişman oldum. çok sıkıcı. 481 sayfa kitap ama 400 sayfası sırf gereksizlik. zülfü livaneli'nin bir yazar olmadığını bir kere daha gösterdi bu kitap. yine de struma'yı öğrenmiş oldum. buna sevinebiliyorum sadece.
    2 ...
  11. 32.
  12. zülfü livaneli imzası taşıyan, kütüphanemin en güzel yerinde saklı olan kitaptır.

    kütüphanemin en güzel yerine koymama sebep olan şeyler var tabii.

    kitaba ilk başladığım gün 120 sayfa civarı okumaktan alıkoyamadım kendimi. sürükleyicilikten ziyade bir şeyler var kitapta. ama ne kitaptan ayrılmak istemiştim ne de meraktan kendimi alıkoyabilmiştim. başta maya ile maximillian wagner arasında bir şeyler olabileceğini düşündüm. kitabı bitirdiğimde, ne kadar basite indirgemişim kitabı diye düşünerek, özür dileyip bir öpücük kondurdum.
    bize okullarda, televizyonlarda yüzeysel anlatılan o savaş ve göç dönemlerini, bu kitapta iki aşığın şahitliğini yaparak daha derinden gördüm. ve daha derinden yaşadım. öyle ki kitap bittikten sonra yahudilere karşı olan önyargılı konuşmalarda şiddetle yumruğumu masaya vuruyorum. çünkü her seferinde max wagner'ın karadayken nadia'nın struma gemisi'ndeyken mektuplaşıp birbirbirlerine bakıştığı an geliyor. ve o zaman yahudi bir insana o engeli koyabilenlerin benim kendi vatandaşlarımdan olduğunu anımsıyorum.

    kitap bitince, cama çıkıp bir sigara yaktım. ve o an sadece, şile'de olup denizi okşamak istedim... sonra gözlerimi kapayıp başımı yukarı kaldırdığımda 10 sn bekledikten sonra kuşları görmeliydim. max. wagner ve nadia oradan bana gülümsemeliydi...
    1 ...
  13. 33.
  14. zulfu livaneli' nin yazdigi muhtesem otesi kitaplarindan sadece bir tanesi.
    0 ...
  15. 34.
  16. Zülfü Livaneli kitabıdır.
    Henüz yarısında olsam da söyleyebilirim ki: Tarihin önemini vurgulayan, gizli kapıları aralayan, geçmişi fark ettiren, rahat okunabilecek bir kitap. Günümüze çıkarımları da elbetteki oldukça fazla.
    Okunması tavsiye edilebilir.
    0 ...
  17. 35.
  18. şimdiye kadar okuduğum en iyilerin arasında yer alan, saygı duyulası bir roman. hakkında bir şeyler bilinen ama yeterince önem verilmeyen, üstü kapatılarak geçiştirilen birtakım gerçeklikler adeta okuyucunun ruhuna işleniyor kelime kelime. ustalıkla birleştirilmiş olaylar, farkındalık yaratan ve araştırma isteği doğuran tarihi gerçekler, farklı insanların hikayeleri, duygu yoğunluğu ustalıkla sentezlenmiş. kitap, verdiği merak ve heyecandan dolayı bir yandan hızlıca okuyup bitirme; diğer yandan ise sindire sindire okuma, hatta bitmemesi için okumaya kıyamama gibi bir ikilik yaratıyor bünyede. etrafıma artık daha dikkatli bakacağımı, yeni insanlar tanırken onların geçmişine daha çok önem vereceğimi, tarih hakkında daha derinlemesine araştırmalar yapacağımı düşünüyorum bu kitaptan sonra.

    --spoiler--

    kitapta olayları kendi ağzından okuduğumuz maya duran'ın yerinde olmayı inanılmaz bir şekilde istedim ve bu durumu çok ilginç buldum açıkçası. maya hanım birden idolüm, ya da hayalimdeki insan profili haline geldi sanıyorum ki.

    maya'nın oğlu kerem detayının nasıl bir sonuca varacağını düşünüp durmuştum kitap boyunca. en sonunda maximilian'ın kemanını ona hediye etmesi ve yazdığı notta kendisi için ''en büyük ajan'' yazması oldukça güzeldi.

    nadia adlı yahudi kıza hayran oldum açıkçası. ya da max ile nadia arasındaki müthiş aşk hikayesine.

    --spoiler--

    efendim sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki bu güzel romanı okuyunuz, okutunuz.
    1 ...
  19. 36.
  20. daha sayfa 46 da türkiyede türban sorunu var, üniversiteye türbanla girmeye çalışıyorlar, polis okulu onlardan koruyor kısmında kitap tüm değerini bende kaybetmiştir. okuyor muyum evet okuyorum ama ha cin ali ha serenad.
    3 ...
  21. 37.
  22. Şu an okuduğum Zülfü Livaneli romanı. Yazarlığını konuşturmuş adeta. Hep bir açık kapı bırakıyor. D&R da en çok satanlar listesinde ilk on da.
    0 ...
  23. 38.
  24. 39.
  25. çok iyi kurgulanmış bir kitap ve çok okunmayı, satın alınmayı sonuna kadar hak ediyor. zülfü livaneli şarkılarıyla büyüdüm fakat kitaptaki her şeyi destekliyor muyum diye kendime sorarsam, ''hayır''. fakat kurgusu, anlatımı gerçekten çok güzel. okudukça sizi sarıyor (daha kitabı incelerken bile satıcı tarafından önerildi o bile ''sarıyor'' kelimesini kullandı, hakkını veriyor). yakın tarihi hakkında pekte bir şey bilmeyen türk gençleri için okunması gereken bir kitap.

    ayrıca romanlar ya da her türlü kitap yazarından bazı özellikleri, düşünceleri vb. şeyleri alır ama tamamını aldığını düşünmek saçmadır. hangi bölüm ya da kitapta söylenen sözün gerçekten yazarın düşüncesi olup olmadığını bilemeyiz. özellikle romanlarda çoğu romancının dediği gibi bir çok karakter dış kabuğu çizildikten sonra kendi kendilerine şekil almaktadırlar.

    edit: kitabı son 80-90 sayfasından itibaren bitmesin diye kıyamayıp, günde bir iki sayfa okuma eğilimde bulunmama rağmen hala alıştıra alıştıra değilde zınk diye, birden bittiğini düşünmekteyim. tadı damağınızda kalıyor.
    0 ...
  26. 40.
  27. uzun zamandır okumak için can attığım bir kitap(tı). Tabi okumadan önce yere göğe sığdıramayınca böyle oluyor. Kitaptan maya'nın sıcak duşlarını, yorgana sarılıp iki büklüm oluşunu vee yazarın (samimilik katacağım diye herhalde) kes-yapıştır yöntemini bir paragrafta 2-3 kere uygulamasını saymazsak 480 sayfalık kitap 350 ye iner sanırsam.
    Yazar tam anlamıyla maya olamamış. Maya olamadığı için, Maya kendisini, kendisine dışarıdan bakan bir kişiymiş gibi anlatıyordu. Bir süre sonra bu durum bana rahatsızlık vermedi değil.

    En beğendiğim bölüm maximillian ile nadianın hikayesi. Zaten maya ya ısınamadım. belki o yüzden bana öyle gelmiştir.

    Biraz belgesel tadı vermedi değil.
    2 ...
  28. 41.
  29. bir kitapta nasıl her konuda ne düşündüğümden bahsedebilirm en müthiş örneği. türbandan, askerlere bakısını, yahudilikten alman nazizimine her konuda görüşünü bildirmiş. ben ne hümanist insanım mesajını sıkca vermeye calışmıştır. bunun dışında genel kültürümüze birşey katmak adına sürekli bilgi paylaşımında bulunmus bu ilk baslarda ilginc gelse de bir yerden sonra sıkmaya baslıyor. roman gercek hayattan bir hayli uzaklasmıs anneanne kırım türkü babaanne ermeni..kendisi bile abarttığını düşünmüş olacak ki maya nın ağzından "böyle bir şey romanlarda olsa inanmam" diyor. yine de kolay okunur cabuk biter sürükleyici kitaptır.
    1 ...
  30. 42.
  31. Zülfü Livaeli nin güzel kitaplarından biridir. Kitap hakkında tek olumsuz düşüncem yahudileri fazlasıyla övdüğünü düşünüyorum
    0 ...
  32. 43.
  33. Hayatımda okuduğum en iyi romanlardan biriydi diyebilirim. Aşk, dram pek benim için olmasa bile Struma kısmında ve küllerin Struma'nın üzerine savrulması sırasında göz yaşlarıma hakim olamadım. Hala Maya'nın tek bir damla göz yaşı dökmemesine şaşırdım.
    0 ...
  34. 44.
  35. 45.
  36. okunması gereken harika romanlardandir .
    0 ...
  37. 46.
  38. zaten kalemi çok iyi olan bir yazarımızdır kendisi şaşırtmamıştır hayranlığımızı artırmıştır. ilk 2 sayfasını ve arka kapağını okudum olan bitenden haberimiz var yani. hatta bir ünlü kalmemimiz de "nobellik bir kitap" diyor serenad için. çok güzel kokular geliyor, tadı da güzel olsa gerek.

    livaneli den yeni bir kitap. bir roman.
    0 ...
  39. 47.
  40. elime nereden geçti kim verdi nasıl oldu da çekmecede karşıma çıktı hiç hatırlamıyorum ve suç ve ceza okuduktan sonra "lan bu kitabın üstüne bu gider mi" diyerek önyargıyla başladığım, önyargımı götüme sokan harika bir kitap.

    zülfü livaneli'nin siyaseti bırakıp sadece ve sadece kitap yazmasını can-ı gönülden istediğim bitimine yakın göz yaşlarıma hakim olamadığım enfes eser.

    maya, nadia, ayşe ve mari, aşığınızım.
    4 ...
  41. 48.
  42. bugün imzalı olanını hediye aldığım kitap. imzayı görünce çok mutlu oldum. hemen başladım tabii. güzel gidiyor.
    0 ...
  43. 49.
  44. Bugün başlamayı planladığım kitap. Umarım anlatıldığı kadar geçerlidir.
    0 ...
  45. 50.
  46. Zulfu livanelinin yazdigi kitaptir. Sonu cok mantiksiz bitmisti ama surukleyici.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük