Ben de üst katımdaki komşunun bu gece 3te makine çalıştırmak istememesini dileyerek uyuyordum. istiyordu. Yine de tüm Rize'ye sövmüyordum yani. Hala sabırlıyım galiba.
Edit: kafayı yiyordum başlık falan açıyordum burda. Söylememize uyarmamıza rağmen devam ediyordu. Üstelik bu komşular ilk taşındığımızda bize mülteci muamelesi yapmıştı Erzurum'dan geldiğimiz için swh. Kalabalık aileyiz diye "toplum içinde yaşamayı öğrenelim" falan diyorlardı xd. Bir kere böyle bir rahatsızlık vermemişizdir halbuki. Sonuç olarak yine de genellemiyorum her şehrin minnoş insanı vardırr.
hiç bir ilimize, memleketimize bu tarz pespaye ve insanlıktan uzak bir yakıştırma yapılmamalı. her memleketin iyisi var kötüsü var. yazarın kendi memleketinde hep altın insan mı yetişmiştir? umarım yargıya taşınmıştır ve gereken cezayı alır.
--spoiler--
ben üst katımda oturan yeni yozgatlı komşumun televizyonunu kapatıp uyumasını beklemek zorundayım. yoksa gidip onu da döverim ama daha mahkemenin biri bitmedi.
--spoiler--
Söylesene be oğlum üst kattaki şerefsiz bana hayatı zehir ediyor, ona sinirlendim tüm Yozgat'ı kalayladım sanaldan.
Sen yinede çık bir tatlı dille konuş komsunla medenice, bir şans tanı.
Yine Olmuyor mu?
Serdar 5.nesil koca adam.
Kendisine bu tanımı hiç yakıştıramadım.
Travelin kışkırtıcı başlık diye bunu açmasıda hiç uygun bir iş değil.
Hayvanat bahçesinin çocuklara hayvanları tanıtmak gibi önemli bir faydası var.
Yozgata hayvanat bahçesi açsan
Hayvanlar dile gelir
Kurtarın bizi buradan diye bağırır.
Koskoca, binbir çeşit insanın yaşadığı şehre hayvanat bahçesi demek te ne biliyim. Benim şehrime dense özelden kalaylarım. Üzgünüm sl06 bu konuda bizimle değilsin.
çok yakışıksız bir benzetme. hayvanat bahçesinde çok sevimli hayvanlar var ve onlar bizim dilsiz dostlarımız. hayvanlara hakaret edilmesini kabullenemiyorum.
bünyesinden çapanoğlu gibi orul orul bir osorpu çocuğu çıkarmış, kurtuluş savaşımız sırasında bir değil, iki değil tam 3 defa ayaklanma çıkarmış, yıllar boyunca gericiliğin, yobazlığın, sapıklığın kalesi olmuş, cumhuriyeti ve modernizmi bir türlü özümseyememiş bir yöreye karşı serdar arkadaşımızın yaptığı naif bir benzetmedir.