" 50 yıldır ne isterseniz yapıyorum. Takla at diyorsunuz atıyorum. Otur diyorsunuz oturuyorum. Artık sıkıldım. Sevgilimi fiziki yönden çekici buluyor, gelinliğin ona çok yakıştığını düşünüyorum."
bu ülkeyi askerden kaçarak satmış, ahmet kaya gibi değerli bir sanatçıya olmayacak bir işi yapmış birinin böyle bir şey yapması kimseyi şaşırtmasın. gitmesinin sebebi artık bu topraklarda ekmek yiyemeyecek olmasıdır. çaylak olmasam şu an neler neler yazardım ama şimdilik ancak bu kadar.
kamu güvenliği açısından mantıklı bir iş olacaktır.
nihayetinde şarkılarını sokakta yakaladığı masum vatandaşlara silah zoruyla dinletiyor bu ahlaksız adam.
geçenlerde zorla bi anneyle küçücük kızını adamlarına yakalatmış, yol ortasında yaz yağmuru isimli garabeti söylüyor...
görmeliydiniz... çocuk ve anne ağlamaktan inlemekten beter oldular. insan insana böylesini yapamazdı.
o an insanlığımı hatırladım ve müdahale etmek istedim...
adamları silahlarını bana doğrultunca yapacak bir şeyim kalmadı...
yine de ''o insanların hiçbir suçu yok, onlara bunu yapamazsınız! gücünüz kadınlara çocuklara mı yetiyor? onları bırakın beni alın ulan!'' diye bağırdım...
kafama yediğim kabzanın acısıyla boş bir odada uyandım. karşımda serdar vardı. bana hınçla bakıyordu. korkuyordum...
birden o müzik başladı... allah'ım, yüce allah'ım, o müzik!... hala kafamda yankılanıyor ve şu an delice ağlıyorum, inanın.
serdar sinirli ifadesiyle ''bu gece gel benim ol diyemem!..'' diye çığırmaya başladığında nasıl bir belanın içine düştüğümü anlamalıydım...
ilk albümünün çıkış şarkısı olan karabiberim'den başlayarak 94'ten beri çıkarttığı bütün albümlerinin bütün şarkıların bir bir söyledi bana.