aslında sadece bu bakınızla yönlendirme yapıp bırakabilirdim ama bir şeyler yazmak istedim.
türkiye'ye fazla gelen, mükemmel söz yazarı ve yorumcu serdar ortaç'ın uluslararası müzik piyasasını olumlu -tamam tamam ironi yok olumsuz- yönde sarsması durumudur.
hayat beni neden yoruyosun? melek misin gümüş söğüt dalı mı? gibi bize fazla gelen, anlayamadığımız sözlerini ingilizce öğrenip ingilizce şekilde yazmasını istiyoruz serdar ortaç'ın. yabancıların bu tarz sözlere vereceği tepki ise merak konusudur ayrıca.
serdar ortaç'ın şarkı sözlerine bakılırsa olanaksız bir durumdur.çünkü serdar ortaç ın şeytan adlı şarkısına baktığımız zaman bu zamanlar fazla gezenlere vize veren yok sözleriyle karşılaşıyoruz.*
maalesef yıllar önce olmuştu bu olay. meksika'ya açılmıştı. valla billa. inanmayan google'larda arasın. meksika'da kara biberim şarkısıyla listelere girmişti ne alakaysa. hiç mantığım almamıştı, niye meksika, niye serdar ortaç, niye niye niye? neyse işte, hayatın tuhaflıklarından biri bu serdar ortaç'ın müziği. müzik demeye bin şahit ister. çok kötü, kulak tırmalayıcıdır. bütün besteler ve güfteler birbirinin aynı. pop müzik hiç bu kadar pejmürde olmamıştı. şeytan şarkısını zorla dinliyoruz kafelerde, şurda burda. hayattan nefret ediyorum o vakit. çocuk tekerlemesi derinliğinde sözler. yorucu bir çıstaklama. maalesef biz türkler bunları çekiyoruz. her yaz neredeyse bir kaset çıkarıyor bu serdar efendi ve o yaz müzik denen şeye saygı duyan bütün erişkinlere zehir oluyor. eğer bu kişinin eserleri yurtdışında da fazlaca duyulur olursa bu tür bir müziği kitlesel imha silahı diye kullanmayı bir akıl eden olur diye düşünüyorum. amerika bir daha işgal ettiği ülkelere serdar ortaç'ın şarkılarıyla çıkartma yapsın.