yıllar önce askerlikten kaçtığı için birkaç yıl hapis yatan, sanatçı sıfatına layık görmediğim serdar ortaç`ın ödül gecesinde sahneye çıkarak orada bulunanları galeyana getirmesi sonucu gerçekleşen olaydır. bu ayar değil, ucuz milliyetçiliktir. hem askerlik yapmamak için 40 takla atacaksın, hem ödül gecesinde "bu vatan bizim ellerin değil" diyerek kalabalığı o zamanlar kürtçe albüm çıkaracağını söyleyen bir müzik adamına karşı kışkırtacaksın. sonra akp hükümeti açılım saçılım yapınca özür dileyeceksin. ben hayatımda serdar ortaç kadar affedersiniz yavşak bir herif görmedim. özür konusundaki samimiyetine inanmıyorum. o olaydan sonra serdar ortaç birkaç günlük bedelli askerlik yaptı, gerçek anlamda askerlik yapmadı.
Eğer eşitlik diye bir kavramdan bahsediyorsak serdar ortaç ta bir insandır ahmet kaya da.Bu durumda serdar ortaçın ahmet kaya'ya ayar vermesine kızmak,bozulmak,yanlış görmek ve bunu sırf serdar ortaç yaptı diye tepki göstermek afrikalı birinin bir ingiliz soylusuna ayar vermesine kızmaktan farklı değildir,ne eşitliğe sığar,ne demokrasiye,ne türk kürt kardeşliğine falan filan fıstık.
eğer sen bir kürte böyle davranırsan; o da gördüğü bu dışlanmadan, bu bakışlardan bunalacak ve vallah apo yu özledik diyecektir.
sorun derinlerde aslında. hep osmanlı'yı örnek gösteriyorum biliyorum ama napalım işte atalarımız zamanında bir imparatorluk kurmuş ve bir kaç asır dünyayı yönetmişler.
osmanlı; dediğim bir kaç asırda onlarca milleti tek çatı altında müthiş bir şekilde yönetmişdi. ama hiç bir zaman sen kürtsün, sen arapsın diye dışlamamışlardı. yani halk bazında. hatta osmanlı'da en zengin zümreye bakmanızı tavsiye ederim. peki ne oldu? dediğim gibi bir kaç asır mutlu, mesut, birlik içinde bir hayat.
şimdi bi ütopik bir yaklaşımda bulunalım. türkiye diye bir devlet olmasaydı yani kurtuluş savaşı başarısız olsaydı ve türkler başkalarının bayraklarının altında yaşasaydı. bu sırada diyelim ki yunanlılar, türklere yani bize, pis türkler deseydi, bize birer yabani gibi davransalardı, konuşurken ben türküm dediğinde şöyle bir çekilselerdi *. bizim tepkimiz ne olurdu çok merak ediyorum.
şimdi hemen eksileyip geçme tamamını oku.
söylediğim gibi sorun derinlerde. sorun kalıplaşmış düşüncelerin, cahillikle birleşmesiyle oluşuyor. sen doğuya hizmet götürürsen, okuma yazma oranını artırırsan ve birlik mesajları vermek yerine birliği sağlarsan bu durum çözülebilir belki. belki diyorum çünkü bütün bunları doğuya yaptıktan sonra yani: hizmet, birlik beraberlik için çalışmalar, hakaret ve dışlanmadan uzak bir tutumdan sonra hala vallah ben apo'yu özledim derlerse. işte o zaman çatal bıçak değil, bomba atılmalıdır kafasına bunu diyenlere.
o yüzden şu an peşin hüküm kesilmelidir. sen önce o kürt halkının sırtını sıvazlarsın, sorunlarını dinlersin, çözüm ararsın; sonra bulursun o sorunları çözmeye çalışırsın ve hatta çözersin. sonra gelip hala ben ayrı toprak istiyorum başkentimiz diyarbekir derlerse işte o zaman bu apaçık nankörlüktür. ne yapsan haktır, hukuktur. ama şimdi kestiğimiz ahkamların hepsi boşadır. bir halkı bir başka halka kutuplaştırmaktır, başka bir şey değil.
kenan doğulu'da çıkıp onuncu yıl marşını söylemişti o olaylı mgd gecesinden sonra, o günden beridir hala askerliğini erteleyip duruyor. Serdar ortaç ahmet kaya'ya ayar değil, ulus devletlerinin diğer ülkelerle husumetlerinde kullandığı nota'dan vermiştir, hem de 7 nota....
öncelikle tanım: güzide sanatçımızın(!) bir tarafına girmiş ayardır.
Ahmet Kaya gibi bir ismi eleştirirken hala aynı argümanlarla bir yerlere varmaya çalışan zavallıları okuyunca derin elemlere salıyorum kendimi. hala aynı muhabbet.
1- şerefsizlerin ülkesi dedi
2- apo posteri önünde konser verdi.
3- apoyu özledik dedi.
her vatanperverin(!) ahmet kaya saldırısı aşağı yukarı bu maddelerden ibaret. serdar ortaç' ın yediği haltları hoş görürler ama. öyle ya serdar ortaç apoyu özledim demedi.Defalarca aynı cümleleri kurdum bir defa daha kurayım zararı yok.
1- Ahmet kaya hiç bir zaman ceketimi veya arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım demedi. Kurduğu cümle; ''3 - 5 şerefsiz yüzünden ceketimi bile alamadan geldim.'' şeklindedir.
2- Ahmet kaya' nın apo posteri önünde konser verdiği iddiası ilk çıktığında doğru değildi. resmin fotomontaj olduğu daha sonra resmi basan gazete tarafından da doğrulanmıştı. sonradan gerçekten böyle bir poster önünde konser verildi ancak poster ahmet kaya sahneye çıktıktan sonra asıldı ve kürt bir sanatçının konseri orada bırakıp gitmesi olamazdı.(elbette ben bırakıp giderdim diyen kahramancıklar vardır ama nerde o göt?) kaldı ki apo posterinin önünde konser verdi diye suçlanan bir sanatçının bu iddiaların doğru olmadığı kanıtlanmışken apo posteri önünde gerçekten konser vermesi de ayrıca manidar. ''Bok attınız madem haksız çıkmayın.'' da demiş olabilir ahmet kaya.
3- apoyu özledim sözünün ne anlama geldiğini hem kendisi hem de sevgili eşi defalarca açıkladı ama anlamak istemeyenler için son seçimlerde mhp' ye oy vermiş olan biri olarak ben tekrar yineleyeyim.
söz konusu şarkıyı söylediğinde ahmet kaya abdullah öcalan yakalanmıştı ve ertesi gün bütün gazetelerde manşetten aponun ''devlet için çalışmaya hazırım, barış için çalışacağım.'' şeklinde açıklamaları vardı ve ahmet kaya böyle bir apoyu istediğini böyle bir apoyu özlediğini anlatmak istemişti. kürdüz ölene kadar demesi bile yadırganmış. ne diyecekti mahmut mu diyecekti? üstelik şarkının tamamını sabredip dinleseydiniz diğer sözleri de anlama şansınız olurdu.
son olarak ahmet kaya' nın ağzından birebir dökülmüş sözleri de aktaarayım da kimin kime ayar verdiği daha iyice anlaşılsın, bebeler de bellesin.
Yasamak, tek basina birsey degil. Yasamak, kari koca olarak yasamak birsey degil. Yasamak, iki kisiyle yasamak da birsey degil. Yasamak, onurunla, namusunla, ulusal kimliginle, halkinla yasamaktir. Onurlu yasamaktir, serefli yasamaktir.
Biz bedeli ne olursa olsun yasamimizin hiçbir zerresinde ne Türkiye ne de Türk düsmanligi yaptik. Ama biz hayatimizin basladigi noktadan bu güne kadar geçen süre içerisinde bagimsiz,demokratik bir ülkenin dürüst Kürtleri olarak yasamak istedik.
Artik savas naralarinin yerine baris naralarinin alanlari doldurdugu bu zamanda,çok dogru seyler yapmaya yüz tutmus su anlarimizda sakin olaki akliniza söyle birsey gelmesin. -Acaba buralardan uzaklara mi gidiyor? Yok öyle birsey
Baris ve baris yanlisi insanlar onurun ve namusun dimdik silahidir. O yüzden biz askla, sevdayla, kavgayla büyüdük.Bu yüzden sakin ola ki barisi teslimiyet gibi düsünenler böyle bir gaflete düsmesinler. Biz sevdayi da biliriz, kavgayi da biliriz.
ahmet kaya gibi adını tarihe altın harflerle yazan ve son nefesi gurbet ellerde, sürgünde verdirilmiş bir sanatçı, bir halk ozanının adının diğer "kişi"ninki ile aynı metin içinde geçmesiyle gerçekleşmiş olaydır.
ahmet kaya ki adını yazarken dahi rahatsız olduğum kişidir.serdar ortaç ki kendisini adını yazmaktan rahatsız olduğum kişiden daha çok severim.kimse bana binlerce yuva yıkan, terörist lideri(!)*apoyu özledik diyen adamı savunmasın.
neden şov yapmıştı serdar sifonu o gece?
ahmet kaya ''kürtçe şarkı söyleyeceğim ve klip de çekeceğim...'' dediği için.
peki yıllar sonra sunduğu yarışmada konuğu kürtçe şarkı söyleyince ne yaptı bu sifon?
tempo tuttu.
çok mu salağız?
...ya da balık.
cinsiyetine dair hiçbir şey söylemedim.
ama söylediklerim söyleyeceklerimin ebesi değil.
aksi iddia edilsin istemiyorum.
sağcısından solcusuna, devrimcisinden ülkücüsüne herkes açık açık ya da gizli gizli ahmet kaya dinlediğine; serdar ortaçı sadece yeni yetme birkaç baldırı çıplak züppe dinlediğine göre tarihsel olarak tam tersinin oluştuğu durum.
daha öz ifadeyle bu ülkenin kimi daha çok sevdiğine bakıldığında duvara toslayan önerme!
ahmet kaya'yı savunmak gibi olmasın ama serdar ortaç, ahmet kaya'ya ayar verdikten sonra neden ibrahim tatlıses'in yalakası olmaktadır. bugün sokaktaki çocuk bile ibrahim tatlıses'in, ahmet kaya'dan bir farkı olmadığını biliyor. ahmet kaya'nın tek hatası dürüst olup, inandığı şeyleri dile getirmesimidir.
her zaman ağlamaları gerektiğine inandığım ve o serdar ortaç denen insanımsıyı bir gün görürsen " için rahat mı senin " diye sormayı gerçekten istediğim, g.tlerini de yırtsalar ahmet kaya' nın tırnağı olamayacak et yığını: serdar ortaç ve hezeyan korosu.
Bir şarkıcı bozmasının , bir sanatçıya verdiği saçma bir tepkiden ibarettir. ayar mayar değil bu, ayarın nasıl verildiğini herkes bilir. şimdi önce şunu irdelemek gerekir, sözde ayarı veren kişi kimdir ve bu vatan için ne yapmıştır ki kendinde vatanperverlik yapacak kapasiteyi görüyor. yaptığının sanatla uzaktan yakından alakası olmadığını hepimiz biliyoruz, kaşarların göbeğinden zeytin yemek sanat değil sanırım yanlışım varsa düzeltin lütfen. askerliğini bile adam gibi yapmamış, elinden geldiğince kaçmış, gittiğinde de yarım yapmış çürük bir adam değil mi? neyin vatanseverliğini yapıp ahmet kaya'ya tepki verebiliyorsun ben onu anlamıyorum. ardından patlatırsın bir onuncu yıl marşı tamam işte ohh mis gibi. tepkiyi alanın ne dediği için tepki aldığını biliyoruz. kürtçe şarkı yapacağım ve buna klip çekeceğim demiş. ne olmuş yani? hiç mi çekilmedi kürtçe klip bu memlekette? ciwan haco geldi abdi ipekçi'de konser verdi bir şey olmadı bu memlekette, ahmet kaya şarkı yazdım ve buna klip çekeceğim dediği için linç edildi. linç edenler ise hala o bar senin bu bar benim memlekete hizmet etmeye devam ediyorlar!
ahmet kaya'nın verdiği ayarın yanında hiçbir şeydir. ahmet kaya, sonradan malum harita önünde verdiği pozlarla ayarın kralını yapmıştır. helal olsun ahmet kaya'ya.
(!)
...
( ilk eksi oy geldi. kutluyorum oy veren arkadaşı. ahmet kaya, bu harita önü pozları ile, ironi için bile olsa benden "helal olsun"u hakedecek biri değil. beni uyardığı için teşekkürler. )( ikincisi de geldi. demek ki ben doğru bir şey yapıyorum. her babayiğit, kürdistan haritasının önünde şarkı söyleyip, sonra da gelip bütün milletin önünde onu diyemez. yürek ister. (!)* diğer gelecek olan eksileri yazmayacağım. laftan anlamayan çok. )
...
ülkesini seven, ama ironiyi anlamamış arkadaşlardan ise, bu ironik mesaj için özür diliyorum. zaten anlayan anlar.
asıl kamera önü gergeflerinde ancak çatal kaşıkçılık oynayanamayı bilen özgürlük ve müziğin evrenselliğinden birhaber insanların önünde albümümde kürtçe şarkı söyleyeceğim diyebilmek ayar vermektir.
müzikte 7 nota olduğunu öyleyip kaç farklı şarkı yapılabilir ki diyerek kendine insanlık tarihinin görebileceği en büyük ayarı vermiş olan adam istediğine ayar versin kaç yazar...
konuyu hiç bilmiyorum entrylerden de pek kapamadım** ama serdar ortaç ın vatan-millet-sakarya edebiyatı yapıp da ayar vermeye çalıştığından 1 dirhem şüphem yok. çünkü o serdar ortaç, ne zaman fason-milliyetçilik yapıp ne zaman kitlelere hitap edeceğini iyi bilir. piyasaya hitap eder.
(bkz: seni sevmiyorum ve sana laflar hazırladım)**
(bkz: bir yerime girer mi korkusuyla entry yazmak)
Serdar Ortaç'ı Linç Etsek mi?..
Konu arada bir gündeme geliyor...
Serdar Ortaç yaşadıkça da, 1999 yılında MGD gecesindeki fiştekleyici tavrı ve Ahmet Kaya'nın Fransa'da 'Vay benim köpek yalnızlığım' diyerek ıstırap içinde ölmesi, zaman zaman önüne koyulacaktır kendisinin...
Klasik bir doktor cümlesi olarak; 'hastalığınla yaşamayı öğrenmen gerek' Serdar Ortaç'a tavsiyemdir...
Zannediyorum ki, bir yerde sahne almadan önce en büyük kabuslarından biri 'O gece yaptıklarımdan dolayı biri tepki gösterecek mi?'dir..
Ve eminim ki, hayat montajına girme imkanı olsaydı, pişmanlığını kusarak, o sahneyi ömründen çıkarttırıp öyle devam ederdi yoluna...
Ahmet Kaya'yı sevmek için birçok bahaneniz olabilir...
Sevmemek için de...
Kimi 'Ben sadece şarkılarını seviyorum...' der, dudak büker geri kalanına...
Şarkılarını da, kendisini de sevip; villalarda oturmasına, lüks arabalara binmesine, hayatının son dönemlerinde magazinel bir hayatı seçmesine kızanlar da çıkabilir...
Son 2-3 albümü berbattı düşüncesine sahip olanlar da vardır...
Kalıbının adımı değilmiş diye düşünenler de olabilir...
'Ama bölücü o...' suçlamasında bulunanlar da...
Bana türküyü sevdiren adamdır Ahmet Kaya...
Karadeniz, Akdeniz, Ege, Anadolu türkülerine albümlerinde yer vererek, bölücü değil; bütünleyici olmuştur benim için...
'Evlerinin Önü Mersin...' türküsünü Ahmet Kaya'dan duyana dek, türkülerin kıymetini bilmiyordum...
Kara Yılan'ı tanır mısınız?..
Ahmet Kaya tanıttı bana bir türküsünde...
Ve 14-15 yaşında öğrenmiştim, Antep'in Fransız işgalinden kurtuluşunda yer almış bir kahraman olduğunu...
Ayrılık telaşını, aşkı, dımdızlak ortada kalmayı ondan daha iyi anlatana rastlamadım...
Türkçe'yi çok iyi kullanmasını nasıl es geçerim...
Şarkılarına ustaca yerleştirilmiş betimlemelerle, şarkıyı dinlemiyor; gözümün önünde yaşıyordum...
Ama bölücü o...
Ya Serdar Ortaç?..
Serdar Ortaç'ın konuştuğu Türkçe'ye dikkat ettiniz mi?..
'Ama conversation'ın dozunu kaçırdınız...
Eğleneceğin en maksimum akşam bu akşam olsun...
Bildiğin geniş işte, darın opposite'i...
Diksiyon dersleri alıyorum, kelimeleri doğru pronounce etmek için'...
(Kaynak: Shockhaber)
Peki şarkılarındaki anlatım bozukluklarına, bayağılığa ne demeli?..
inceleyelim...
Hadi diyelim biri çok deli sevdi/ Senin için her şeyi, her şeyi verdi / Ya bir gün olur sana bel kıvırırsa?/ Binlerce dansöz var...
Burada söylemek istediği; gün gelir de sevdiğin tüm yaptıklarına rağmen, sana 'burun kıvırırsa', beğenmezse seni görürsün gününüdür... Sevdiceğimizin bize bel kıvırması-dansöz bile olsa- olumsuz değildir... Şahanedir bilakis...
Adam gibi yürekli ol, çık karşıma bak yüzüme/ Yalandı de, unuttum de, aldattım de, bağır yüzüme/ Senin kokun, senin dokun, senin tadın yetmedi de/ Sokaktaki köpek kadar gururlu ol, bağır yüzüme...
Sevdiceğimiz kalkıp da bize, öpülesi ağzıyla itiraz ederken; 'Senin dokun bana yetmiyor' derse bir mana teşkil etmez... Doku; kan doku, bağ doku, kıkırdak doku, kas doku, yağ doku, sinir doku, sümük doku gibi alt başlıklardan oluşur... Hücre bilinci gelişen sevgili ise söz konusu kişi, histolojiyle ilgileniyorsa itiraz edemeyiz tabii...
Geceleri çok soğuk olur/ istanbul'un caddeleri/ Üşüme sakın güzelim/ Kucağıma gel geceleri...
istanbul'un caddeleri soğuktur moğuktur ama temizdir... Özellikle de geceleri belediyenin temizleme araçları vızır vızır... Büyükşehir çalışıyor!..
Seni aşkımızdan, şarkımızdan/ Okyanustan da çok sevdim/ Ama tek suçum/ Aşkı anlatırken, tarifi zor bir yol seçtim...
Okyanus mu?.. Kişi aşıksa, sevgiyi göstermek için mukayese gereci; okyanus, ay, ırmak, ova olabiliyor demek ki... Peki hangi okyanus?.. Gerçekten tarifi epey zor bir yol olmuş...
Bu devirde kimse sultan değil/ Hükümdar değil, bezirgan değil/ Bu kadar güvenme kendine/ Kimse şah değil, padişah değil/ Bu zamanda kimse sultan değil...
Serdar Ortaç'ın bezirganı; hükümdar, şah, padişah gibi üst düzey bir yönetici sandığını bir kez de ben yazayım... Oysa Türk Dil Kurumu bezirganı şöyle tanımlıyor: Alışverişte çok kar amacı güden kimse... Yani günümüzde bezirgandan geçilmiyor...
Kırkından sonra amcam/ Çeker halayı/ E amcamın zamanında/ Halay mı vardı?..
Vardı Serdar vardı... Emin ol, halayın tarihçesi amcandan daha eskidir... Çoooook daha eskidir hatta... Ama sen yine de amcana tekrar sor, yanıltmayayım seni!..
Taşıma su taşıma su senin aşkın/ Yakı yakı yakıyorsun güneş açtın/ Gece mece güldürmece neşe saçtın/ Taşıma su taşıma su senin aşkın...
Yakı yakı?.. Bili bili biliyoruz ki tuhaf bir şey bu da... Ayrıca kafiye oluştuysa, şarkı sözü tamamdır düşüncesi bilindik bir yanı yanı yanılgıdır...
Bana kalırsa Serdar Ortaç daha bölücüdür...
'Jötem jötem... ille de jötem' gibi anlamsız sözlerle, Türkçe'yi hiçe sayarak şarkı söyleyen kişi daha zararlıdır...
Ulusçu olmayacak mıyız?..
Bir ulusu yok etmek için önce dilini ve kültürünü yok etmek gerekiyor ya hani...
Dilimize sahip çıkmayacak mıyız?..
Türkçe'yi, kültürümüzü korumayacak mıyız?..
Türkçe'yi kötü kullananları yasaklamayacak mıyız?..
Kültür Bakanlığı albümlere bandrol verirken, Türkçe'nin kullanımı hususunda hassas davranmayacak mı?..
Serdar Ortaç'a da çatal bıçak fırlatıp, linç etmeyecek miyiz?..
Ben Onuncu Yıl Marşı'nı söylemek için, mikrofonu kaptığım gibi sahneye çıkmaya hazırım...
Yeter ki ortam oluşsun, goygoyculuğun kralını yaparım!.. zeki kayahan coşkun *
kaynak:http://www.zekirdek.com/?...p;action=view&id=1522