Git bizim köyde ki yaylada ki doğada yaşayan insana bak. Bizdekinde ekipman yok, sıcak tutacak marka mont bot falan bişey yok. Serdar abi öyle yaşayabilir mi hayır.
şehir de kazanıp doyup, doğaya gidip oraları millete anlat özendir falan. böyle olmaz dostum. doğa da doğup yaşamaya barınmaya geçinmeye çalış bakalım.
Trt öncesi programlarında helal haram demeden önüne çıkan her canlıyı yiyip doğa anaya teşekkür ederken trt ye geçince besmeleyle fırında ekmek pişirmeye başlamıștır.
adamın gerçek derdinin dağın başına ev yapmaktan ziyade geçinmek için para kazanmak olduğunun unutulduğunu düşündüğüm ve haksız yerilen saygıdeğer abimizdir. para akarken doldurmuştur.
son zamanlarda aynı şeyleri dönüp dönüp tekrar anlatıyor olması biraz can sıksa da yeni bir şeyler yapacağına inanıyoruz.
programlardaki konuşmaları hep birbirini tekrar eden şeyler. atalarımız ağaç kesmiş, dedelerimiz taşı delmiş. her bölüm aynı muhabbet. çok sıkıcı bir insan olduğunu ve vasfının ne olduğunu merak ettiğimi her ortamda söylerdim. en son büyük bir konut projesinin reklamında oynayınca doğaya olan aşkını da görmüş olduk.
Astronomi festivali kapsamında Uludağ'da orman yürüyüşü yapmıştık, birkaç saat. keyifli idi bayağı. Çakmaksız ateş filan da yaktık.
Ve grupta eksik olmayan, 'Serdar Hocam, şu ot nedir? Yenir mi? Zehirli midir?' Sorularını da şükür ki yaşadık.
Bilgili, iyi adam. Arada bize hayatını da anlattı, dedesini vs. Ondan geliyordu yanılmıyorsam bu doğa zekası.