Bunlara fil tecavüz etse, “Sebebi Recep Tayyip Erdoğan” derler!.
Böyle girmiştik yazıya...
Belçika’daki terör saldırılarından –bile- bu ülkenin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tutmaya kalkışan bizdeki “kuduz baas köpekleri”ne bir vurmuş, bir vurmuştuk ki...
Bakın ne kadar da haklıymışız;
Sayın Cumhurbaşkanımız, Belçika’yı vuran teröristi devletimizin bu heriflere kendi elleriyle teslim ettiğini, uyuz Belçika ve Hollanda makamlarının ise DEAŞ teröristini Türkiye’nin bütün uyarılarına rağmen himayeye devam eylediğini açıkladı.
Bizim Reis bunları ifşa edince,
Belçika ve Hollanda’dan “Şey evet, hakikaten de vermişler teröristi bize, tüh” yollu karşılıklar geldi.
DEAŞ’ı batı himaye ediyor, bombacıların hamisi batı!..
Türkiye’yi terör örgütüne yardım ve yataklık yapmakla suçlayan hainler, alçaklar, namussuzlar, şerefsizler, kuduz baas köpeklerine kapak; çevir şöyle, bir tur, bir tur daha...
işte sana tecavüz, işte sana taciz!..
Nasıl güzel mi!..
•
Bunların namussuzluk ve şerefsizliklerinin, alçaklıklarının karşılığını verebilmek ne mümkün; kelimelerin yetebildiği en sert “vuruş”la çakınca biz, bir kampanya geldi ki!..
Tam da “Baas’ın kuduz köpeklerine” yakışan cinsten...
Bizdeki malûm “Yerli Baas Grubu” ile PKK terör örgütü arasında tam bir işbirliği var malûm; ikisi de terörist aslında...
Bu “Yerli Baas Grubu” zamanında iktidardaydı ve PKK’lılar ellerindeki bombaları, kaleşleri, telsizleri bunların “müdürlük” yaptıkları devlet kurumlarında tutarlardı!..
Evet, evet, o alçaklar!..
O namussuzlar, o şerefsizler, o vatan hainleri!
O çölde kutup ayısına rastlayası cenabet kuduz köpekler!..
Bir zamanlar, Özgür Paçavra adlı gazetelerinin attığı pisliği yeniden tedavüle soktu o alçaklar, o namussuzlar, o şerefsizler...
O vatan hainleri!..
Dediler ki;
“Serdar Arseven’in Kocaeli’nde işlettiği bir kız yurdu var!”
Eeeee, devamını getirin hele alçak baas köpekleri!..
Devamı şöyle:
“O kız yurdunun adı Aziz.
Serdar Arseven işlettiği kız yurdundaki 4 kıza tecavüz etti!...”
Devam hele,
“Yerli Baas Grubu”nun kuduz köpekleri...
Devam hele:
“Tecavüz görüntülerini kameraya aldırdı!.. Kızlara bu görüntüleri servis etme tehdidinde bulundu!...”
Vay namussuz baas köpekleri...
Devam edin hele:
“Kızlar da Serdar Arseven’in tehditleri karşısında sıkışınca, polise gitti! Serdar Arseven’in evine baskın yapan polis, görüntülerin yer aldığı bilgisayarı ele geçirdi!..
Serdar Arseven tutuklandı ve şu anda hapiste!”
•
Vay, vay, vay, vay....
Sosyal medyada bir tedavüle soktu ki bunu alçak baas köpekleri...
O kadar olur!..
Şuyuu vukuundan beter...
Arayan arayana:
“Serdar Bey kardeşim, geçmiş olsun yav!”
•
Kamuoyuna saygılarımla arz edeyim bari:
-Benim Kocaeli’nde hiç işim olmadı.
Kız yurdum yok.
Aziz diye bir kız yurdum hiç yok.
Zaten Aziz diye bir kız yurdu da yok!..
Olmayan kız yurdunda o kızlar da yok.
Kızlar olmadığından görüntü de yok...
Evime polis gelmedi.
Evime gelmeyen polis bilgisayarıma el koymadı.
El koymadığı bilgisayarımda tecavüz görüntülerim yok!.
Hemen her gün canlı yayınlardayım...
isteyen bana ulaşıp, ‘geçmiş olsun’ diyebiliyor.
Hapishanede cep telefonu yasak!..
Ben hapishaneden konuşmuyorum!”
•
Yani, neresinden tutarsın bu hain baas köpeklerinin attığı iftiranın...
Ya, hani düşmanda da bir seviye olacak!..
Bana öyle bir iftira at ki, vatandaş biraz olsun inansın!
•
Şimdiii...
Failler belli...
Fişlenmiş durumdalar!..
Dostlarımız der ki, “Ver mahkemeye bunları, şöyle yüklü tazminat al, hapis cezasına çarptır, tükür şunların rakı kadehine!..
Şarap çanağına!..
Hukuka uygun şekilde taciz et ve tecavüz et!..”
•
Bilmem ki; daha evvel bu iftiraya sarılan birinden davacı oldum...
Savcı bey çağırdı...
Adam dedi ki, “Serdar’a kızdım ve iftira attım!”
Attıysa ne olmuş, cezası ne, davanın peşini bıraktım, sürüyor mu ne!..
Koca Cumhurbaşkanı’na ağız dolusu hakaretler savuranlar bile icabında yırtıyor, değil mi ya!..
Ha, varsa şöyle cevval, yırtıcı, komplekssiz, fedakâr, cefakâr bir hukukçumuz...
Ele alsın dâvâlarımızı, vuralım geçelim!..
Bu hain, alçak, şerefsiz takımıyla işimiz var!..
Kapak üstüne kapak; çevir dur, bir tur daha bir tur daha!..
Şimdi bu adamın yazdıklarına cevap yazsak bu sözlük bugüne kadar kirlenmediği kadar kirlenir, O halde bununla aynı duruma düşmemek için sadece hadi oradan diyelim ve geçelim.
melih gökçek'ten bile daha "pis" bir şekilde twitter'ı kullanabilen bir insan yaşıyor dünya üzerinde.
bu "şey", 1 mayıs kutlamaları için "polis bu itlere copu sokunca suçlu oluyor" diye yazdı twitter'da. sadece bunu da yazmadı isteyen araştırsın internette mevcut ss'leri.
beyaz tvdeki bir tartışma programında 'kurtuluş savaşının kazanılmasındaki en büyük pay sahibi vahdettindedir'diyerek son derece gözümden düşmüş bir yazardır.
yalan mı la ?
defne joy foster ile ilgili ilk yazısına sağlam bir cevap almıştır. ağzına sağlık ali alkan.
"serdar arseven,
kimsenin inancını sorgulamak size düşmediği gibi, bana veya başkalarına da düşmez. ama bildiğim kadarıyla, yanlış biliyorsam bağışlayın, islam dini dirilerin ve merhumların arkasından konuşmayı tasvip etmez. bu gıybet etmektir. size sadece örnekler verip, tek bir soru soracağım. kuran-ı kerimden alıntılarım var önce:
yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş-göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne! (hümeze suresi. 32/104. sure)
ve
ey iman edenler! zandan çok sakının! çünkü zannın bir kısmı günahtır. sinsi casuslar gibi ayıp aramayın. gıybet ederek biriniz ötekinin arkasından çekiştirmesin. sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? bakın bundan iğrendiniz. allahtan sakının. hiç kuşkusuz, allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır. (hucurat suresi. 105/49. sure) merhum bir şahsı kullanarak, laikliğe küfretmeyi de ihmal etmediniz. bir alıntı da türkiye cumhuriyeti anayasasından:
Cumhuriyetin Nitelikleri - madde 2- türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. (türkiye cumhuriyeti anayasası. madde 2)
cumhuriyetin niteliklerine olan saygınız göze çarpıyor yazınızda. son alıntımsa türk ceza kanunundan:
türklüğü, cumhuriyeti veya türkiye büyük millet meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (türk ceza kanunu. madde 301/1)
size tek bir sorum olacak: bu yazıyı yazdıktan sonra tövbe edip, allaha sığındınız ve vicdanınızı rahatlattınız mı?" Kaynak: http://tumblr.com/xkv1fcbojs
Millet benim hakkımda konuşuyor, millet benim hakkımda konuşuyor deyip iki gün üst üste Defne Joy foster üzerinden saçmalamıştır. ilk yazısında sıçmış sıvamış, işi tee Atatürk'e bağlamış, ikinci yazısında da Gençleri Alkolden koruyan ama Zıplatma fantazisinden vazgeçemeyen bir sapkın olduğunu göstermiştir. Bir de islam'da ölünün arkasından konuşma varmış, sayesinde öğrenmiş olduk. "Arkadan konuşma" Sözcük öbeğinin manasını bilmiyorsa ve islam'da bunun olduğunu iddia ediyorsa çoktan dinden çıkıp kafire döndü (ki zaten kafirdi de bakma) bunu bilsin.
ha bir de istiklal Mahkemelerine bu soyadı yazdık. Bülent Arınç'ın dedesi Menemende Asılma. istiklal mahkemeleri bu adamın zamanına kadar kurulmazsada olur. Çünkü Arınç örneğinden öğrendiğimiz Dedesi hain olanın torununun da hain olacağı. Haliyle Bu mahkeme kararları enaz iki üç göbeğe uygulanmalı ki mahkemelerden 80 yıl sonra ülkenin başına bugünkü gibi bela olmasınlar.
gerçi siktir et ne mahkemesi allah aşkına. Allahın belası meczup işte. ciddiye bile almaya gerek yok. Ciddiye alıp bu saftirikten etkilenenlere de gerçekten "okuma!" "yazma!" öğretsen ciddiye almazlar.