aceleyle evin içinde yürürken birden ta derinlerden bir acı hissedersin, tüm ayağın uyuşur, yanında bağyan varmış, erkek varmış fark etmez "ananı s.kim" diye bir tepki verirsin*, bir kaç kez kendi çevrende tur atar, sinirden dönüp bir yumruk da sen patlatırsın kapıya, ya da acıyan ayağının tabanıyla girersin kapıya. işte serçe parmağını kapı eşiğine vurmak, böyle derin duygulanmanıza yol açan önemli bir olaydır insan hayatında.
işte o an, bir saniyeliğine, hayatın anlamsızlığını kavradığımız andır.
sinirlerimiz öyle bir sızı le uyarılırki, kafadaki tüm dertler geri plana atılır. mutluluklar yok olur, gider. sadece bir anlığına, serçe parmağınız ve siz varsınızdır.
sonra görüntü tekrar aydınlanır. kadraja önce, çarpılan eşik, sonra sırasıyla, parmağınız, halılar/yer döşemeleri, etraftaki koltuk, sandalye, bilumum mobilya ve suratınızdaki bazı kaslar girer.
hayat yeniden devam ederken, yaşanılan travma 15 dakikalığına sizinle birlikte gezer.
"O an."
Hani bunu sık yaşıyoruz tamam da, evde futbol oynamaya çalışırken biri 17 diğeri 21 yaşında iken, ilkinde koltuğa vurarak kırmak, ikincisinde de aynalı dolaba vurarak dikiş atılmasına sebep olmak. Evet ben bunları yaptım. Sağ ayak serçe parmağımla ne alıp veremediğim ise daha çözülemedi.