bir çok metal grubuna ilham kaynağı olan grup. siyahi solistiyle dikkat çeken grup.
(bkz: güney kıbrıs rum yönetimi) gibi bir ülkeye gidip konser veren ve bu konuda bizi üzen gruptur aynı zamanda.
kasım 2008' de yeni albüm çıkaracak olan gruptur. 'A clockwork orange' ın kitabından esinlenerek yaratılan albümün adı A-lex olacakmış. albümdeki şarkılar şöyleymiş;
01. A-LEX I
02. Moloko Mesto
03. Filthy Rot
04. We've lost you
05. What I do!
06. A-LEX II
07. The Treatment
08. Metamorphosis
09. Sadistic Values
10. Forceful Behavior
11. Conform
12. A-LEX III
13. The Experiment
14. Strike
15. Enough Said
16. Ludwig Van
üniversite arkadaşım uygar'ın bir dönem tişörtünü giyecek ve saçlarını uzatacak kadar hayranı olduğu metal grubu. kendisi sonraları saçını kestirdi ama hala bu gruba hayran.
hep bi acayipti bunlar. ne bileyim amazon ormanında yaşar halleri vardı. zaten öyle bi albüm kapaklarının da olması lazım, böyle yüz göz boyalı. metali severiz dinleriz ederiz de bu grubu sindirmek daha zor.
hacettepeye geLecek oLmaLarı nedeniyLe iLk defa canLı dinLeyeceğim gruptur. Rüyamda görsem inanamayacağım bir konser dinLetecekLerdir muhtemeLen *
adit: max'in geri dönebiLeceği gruptur.
"Max Cavalera yaptığı açıklamada bu yıl çıkması beklenen son Soulfly albümü Omen'den sonra Cavalera Conspiracy ve Soulfly'ı askıya alacağını ve Sepultura'yla yeni bir albüm kaydedeceklerini açıkladı. Sepultura'nın 1997 yılından beri vokalistliğini üstlenen Derrick Leon Green'in ise Musica Diablo'ya odaklanacağını söyledi"
27 nisan salı günü maçka küçükçiftlik parkında vereceği konser için 2 kişilik biletim bulunmakta. isteyen kişiye 2 kişik biletimi satabilirim. evet anladığınız gibi daha ucuz bir fiyata *
hakkında herkesin ağzına sakız olan "cavalera kardeşler gitti grup kaka oldu" , " zaten zenci metal vokali mi olur peh" geyiklerine kulak asılmaması gereken grup . son albümlerini ve profestival performanslarını gördüğümden beri tekrar canladıklarına inanmaktayım .
beneath the remains ile fırtına gibi doğan grup.* beneath the remains zamanında tarzları ne fazla melodikti ne de fazla brutal. birbirine benzer giden riffler, igor'un dehşet hızı ve max'ın gençlik ateşiyle sepultura'nın en iyi albümü oldu.
arise zamanında ise iyiden iyiye olgunlaştı sepultura, daha melodik riffler, daha yaratıcı ve kontrollü enstrüman kullanımı, daha sert vokaller..gider böyle, kayıt teknolojisiyle cartla curtla beneath the remains'den daha temiz bir albüm olsada o ruh bambaşka birşey.
chaos a.d'ye geldik efenim. bu albümde sepultura iyice değişti, artık beneath the remains halini tamamen üzerinden atmıştı. brezilya folk müziğini ilk defa bu albümde kullanıldı. daha sert ton, daha yavaş tempo ile iyice death metal'e yaklaştılar. refuse resist, territory her amatör thrash-death metal grubunun stüdyoda coverladığı şarkılar arasındadır.
şimdi soracaksınız geri kalan albümlerin değerlendirmesi nerede arkadaşım ? efendim benim için sepultura bu kadardır, bu noktada sepultura öldü. max gitti ve ruh bitti. şimdiki haline bakıyorumda andreas kisser tek başına sepultura'yı yaşatmaya çalışıyor. yazık oldu çok yazık.
üzerime t-shirt'ünü giydiğim bir gün, dışarıda gezerken, rastladığım arkadaşımın kız kardeşinin "aaaaa sipelçuuurr" diye yorumlaması grupla ilgili yaşadığım en ilginç replikdir.
kızkardeşimiz anadolu lisesi 1. sınıfa başlamış o sene...