eşini niye yanında dolaştırmıyorsun sorusuna baykal'ın verdiği yanıt. kadın dolaştırılan bir varlık değildir, zaten kendi kendine dolaşabilmektedir. iki tane kendi kendi kendine dolaşabilen varlığa, neden birlikte dolaşmıyorsunuz denir. biri diğerini dolaştırmaz. sorunun geldiği yerde bir problem vardır.
deniz baykal bu saçma soruya güzel bir cevap vermiş, ve bu yukarıda üç-dört cümleyle anlatmaya çalıştığım şeyi tek bir cümleyle özetlemiştir. ve buna rağmen benim yurdumun dangalakları hala kadını aşağıladığını, sepet yerine koyduğunu anladıklarını söylüyor.
siyasi hayata atılmadan öncede mütevazi bir hayat sürmeyi seven sayın deniz baykal'ın, eşiyle değil de fikirleriyle tanınmak ve bilinmek istemesi durumunu anlatan, kadınlara aslında çok saygılı olduğunu anlatmaya çalıştığı cümle.
haberler yeri geliyor "emine erdoğan, rte şurda şu toplantıdayken burdan bu kadar hede alışverişi yaptı, şurdan da şu kadar paralık hüde alışverişi yaptı" veya "emine erdoğan ile rte yok isviçre'ye gitti yok orda kayak yaptı" gibi şeyleri haber değeri taşıyormuş gibi sunmaktadır.
işte deniz baykal bunu sevmeyen bir kişidir. şimdiye kadar ne çevresindeki yakınlarıyla medyatik olmuştur, ne de kendisi.
üniversiteyi bitirdikten sonra otobüsle nikah dairesine gidip sade bir nikahla evlenen, ailelere bile bunun haberini sonradan veren, bu derece yalın, güzel insanın, eşine ve tüm diğer kadınlara aslında ne kadar değer verdiğini, onların ucuz reklamlarla basitlemesinden hoşlanmadığını haykıran cümle.
burada anahtar kelime "dolaştırmak" tır. nimet çubukçu'ya göre kadın, erkeğin yanında "dolaştırdığı" bir figür olmalıdır. şeytan ayrıntılarda gizlidir. kadından ve aileden sorumlu kadın devlet bakanının bilinçaltında kadını algılayış biçimini ortaya koymaktadır. nümet çubukçu bu işleri bırakıp, yetiştirme yurtlarını dolaşsın biraz.
eger bunu recep tayyip erdogan yapsaydı kartel medyamız ve buradaki çılgın demokrat laik anti kapitalist insan haklarına son derece duyarlı insanlar köpek gibi saldıracaklardı.
neler gördük biz canlar, siz tabiri caizse[caiz ulan tabi hem de sevap] vız gelir tırıs gidersiniz icabında.
bu sözden bir insanın vatandaşına hiç deger vermedigi, vatan haini oldugu, geberip gitmesi gerektigi anlaşılıyorsa tek cevabım bi siktirin çay koyun bir daha da gözüme görünmeyin olur.
tanım: hiç güzel olmayan bir cümle. denizcigim söylemiş, yediyse böyle bir bok vardır bir bildigi