sensiz istanbula düşmanım..
uğramıyorum artık semtlerine, uçmuyor semalarından yüzmüyorum denizlerinde..
çevirmiyorum telefon kodunu, konuşamıyorum kimsemle..
havasını solumuyorum, kokunu barındırır diye..
asya avrupadan kopmuş tüm şehir yokmuş sanki, ne barındırırsa içinde..
başlangıcında emre aydının girişiyle insanı yakalayan, gripinin solistininse insanı koparma noktasına getirdiği, sözleri ise bir hayli güzel olan son favori şarkıdır.
sevgilimle kavga edip istanbula gidip ordan ona dinletmek isteyişime sebep olup, sonra anne ben manyak mıyım dedirten şarkı.bir süre pop rock dinlemiyeceğim demiştim.
kelimelerden alacaklı bir sağır gibi
içimi döktüm bugün yokluğunla konuştum
tutsak gibi enkaz gibi kendim gibi
içimden çıktım bugün içimle konuştum
yüzünü ilk kez gören bir çocuk gibi
gördüm kendimi gördüm
kırıldı ayna
paramparça
ne varsa kadınım
yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adım
ne olur gel, gel, gel, gel,
ben sensiz istanbula düşmanım!
kestiğim ümitlerden yelkenler yaptım ama
yokluğunda ne gidebildim ne de kaldım
gerçek miydi tutumaya çalıştıklarım
hediye süsü verilmiş ayrılıklarım
kaybetmenin tiryakisi bir çocuk gibi
sustum kendime kızdım
kırıldı ayna
paramparça
ne vara kadınım
yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adım
ne olur gel, gel, gel, gel
ben sensiz istanbula düşmanım!
"sevgiliye seslenmek ve aşkı anlatmak başka bir şarkıda bu kadar güzel işlendi mi?" diye düşündüren şarkı. yılın düeti. insanda bağışıklık yaratıyor, dinledikçe dinleyesi geliyor.
aşık ve hasret ceken bünyeler üzerinde uygulandıgında kişilerin kendilerinden gectigi rahatca gözlemlenen şarkı. şarkı bile demek istemiyorum, bu şarkı ise sebebinisenlegecegezenlereaçbirsor! ne diye??! sorasım gelir. bu sarkıyı dinlerken içimdeki sevgi bendini çiğneyip aşıyor, helecan basıyor, zannediyorum ki en büyük bu aşk başka büyük yok ve ben bir güney iline* kadar koşabilirim*. ehmm ne diyorduk; güzel şarkı,evet.
emre aydinin sozleriyle olusan bu sarkinin ilk iki kitasini bir arkadasimin bana mesaj attigi ve okuyunca beni saskina ceviren ve o sirada tabu oynarken yaptigim aptal hareketlerin sebebi olan dizeler ve bu sarkiyla birlikte aklima ilk gelen cumle;
simdi istanbulda olmak vardi...
istanbul gibi bir şehir bile sensiz çekilmez diyo. daha ne desin adam ha ne desin. adam kız yüzünden istanbul'a düşman olmuş daha ne yapsın. biri bana bunu söylese orda eririm, biterim, geberirim herhalde. neyse kısaca güzel şarkı.
linkteki klibiyle tadından yenmeyen sarkı. fotograflarla birlikte sarkı çok daha etkileyicidir.
bu arada istanbul a düşman olmak mümkünmüdür?
-ancak aşık olunur.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=quZUvgWrexU)
bugunlerde kariyesinin zirvesini zorlayan emre aydın a yakışır bir şarkı. kim yazdırdıysa birçok kişinin hislerine tercuman olmuş. sonucta orası iSTANBUL!
hakkında entry girilirken bile layık olabilme endişesi veren şarkıdır. lakin en güzel sözler bile bu şarkının sözleri altında ezilmektedir. emre aydın a bu şarkıyı yazdıran kıza kırmızı bülten çıkarmak gereklidir.
hiç bıkmadan arka arkaya 7-8 kere dinledim ve her seferinde içimi bir öncekinden daha çok acıttı, gözlerim dolu dolu oldu. gripin'in zaten kanıtlanmış bir başarısı vardı ve bu kadar yeni olmasına rağmen emre aydın' ın da nasıl oluyorsa her şarkısının güzel olduğu ispat edildi bence.yorumlar, ses uyumları, düzenleme ve en önemlisi sözler çok güzel olmuş.
"yokluğunda kaç damla gözya$ı eder adım"
gripin eli değmese neye benzeyeceği merak konusu olan şarkı. emre aydın "hölsem, hölsem, hölsem, hemen şindeee" diye bağırırken böyle güzel bir şarkıyı yapacak gibi bakmıyor doğrusu. bir şarkı düzenlemeyle ne kadar değiştirilebilir ki, sanırım emre aydın hiç trakyada bulunmadı, orda hiç h kullanılmazken kendisi olur olmaz yerlere h harfi ekleyen ve güzel şarkılarını pisleten kişilikmiş meğer.
--spoiler--
yüzünü ilk kez gören bir çocuk gibi
gördüm kendimi gördüm
kırıldı ayna paramparça
paramparça ne varsa kadınım
yokluğunda kaç damla gözya$ı eder adım
ne olur gel gel gel!
ben sensiz istanbul' a dü$manım