yiğit güralpin senaristliğini osman sınavın yapımcılığını raşit çelikezerinde yönetmenliğini yaptığı doludizgin yıllar dizisinin bir bölümünde çalan şarkıdır. ayrılık acısını perçinlemeye birebirdir.
gurbetteki sevgiliyi oldurur bu sarki. ayni ulkede, yada askerde olsa bir sekil gidebilecegini bilir sevdiceginin yanina ama arada kitalar, okyanuslar ve yapilmasi gereken onca is varken nasil birakilip gelinir ki?? O da kendince bir sarki armagan eder.
istanbul'da yaşadığınız süreç boyunca uğruna istanbul'dan ayrıldığınız ve sizin gibi istanbul'a aşık olan sevgiliyle ayrı kaldığınız zaman zarfında çok büyük anlam kazanan mükemmel şarkı. yazanın eline, okuyanın da diline sağlık. **
yok böyle şarkı.
bundan neredeyse 3,5 yıl önce dinlediğim insana dayak etkisi yapan şarkıdır
birinin ağzından duyduğunuzda çok anlam ifade ediyor bu arada
--spoiler--
ben sensiz istanbul'a düşmanım
--spoiler--
nedir yaa
belki unutulmuş, eskimiş olabilir ama benim hala gelmiş geçmiş belki de gelecek olarak en sevdiğim seveceğim şarkıdır. sözler desen bir acayip vuruyor, sesler desen zaten diyecek bir şey yok.
ne emre aydın ne de gripin bundan sonra daha güzel bir şarkı yapamadı kanımca.
yıllar sonra gene açtım. kaç kere tekrar ederim bilmiyorum.
Gripin ve emre aydin'in vazgecilmez parcasi,bir zamanlar deli gibi dinledigim.
en deli noktasi surasi olur: " Kestigin umitlerden yelkenler yaptim ama yoklugunda ne gidebildim ne de kaldim."
edit:en guzel bolume sicip yelkenler yerine yelenler yazmisim
gripin ve emreaydın klasiği. öyle birşey ki sanki bu şarkıyı tek başına gripin ya da emre aydın seslendirseler olmayacakmış gibi.
piyanonun en güzel kullanıldığı parçalardan biri aynı zamanda. replay tuşuyla ciddi düşündürtür.