aklımda soru işaretleri oluşmasına sebeb olmuş sitedir.
- tuba'nın bu siteden haberi var mıdır?
- tuba ile siteyi yaptıran deluganlı arasında nasıl bir ilişki vardır? ne aşamadadır?
- tuba güzel bir kız mıdır? (insan merak ediyor kardeşim. bu kadar aşık olunan kız ne menem bişey)
- bu deluganlı kaç kere reddedilmiştir?
- tuba'nın babası bu siteyi görse bu deluganlıyı budaklı meşe odunuyla döver mi?
kıza aşık gencin tugba mı tuba mı bir karar vermesi gerekmektedir bir kere. ayrıca "aşkımı duvarlara değil kalbime yazdım" neden bir duvar yazısıdır? bir bayram flama vs. kaç ayrı mekanda kullanılabilir? bu üçünü istiyorum.
"ismin bana kurbağa yı çağrıştırıyor. ne kadar iğrenç olduğunu düşündüğümü tahmin bile edemezsin. sana kelimelerle hitap etmek nafile bir uğraşmış, hayvansın çünkü, konuşmaktan anlamazsın."
sitesine bunu yazdığı takdirde tuğba yı kendine aşık edecek elemanın sitesidir.
peki acaba şimdi ne oldu?
tugba elemanın aşkına karşılık verdi mi?
bir ön sevişme oldu mu?
dahada ileriye gitmiş olabilirler mi?
yoksa tugba erkek mi?
yoksa eleman mı tugba?
lan olum utanmıyor musun senin o dandik şiirlerinin arasına attila ilhanı, orhan veliyi sıkıştırmaya!! ayıp değil mi ha, neyse geçelim, evet oynatalim ugurcum devam ediyoruz..
çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalmam gözlerine!
-şair burada ne demek istemiş hocam?
-şimdi hocam, çay bardağındaki dudak payı velev ki içen zenci değilse, ortalama 1 ila 1.5 cm kadardır; bu da demektir ki, uğur arkadaşımız tuba arkaşımızla arayı yüz mesafesi olarak 2cm açmayı istemiyor! yani her an dudak dudağa olmak istiyor ki bunun adı dilimizde öpüşmektir; yani aslında uğur tubayı gerçek bir aşkla sevmemekte onu sadece bir seks objesi olarak görmekte ve ceza sahası içindeki 9 küsurlu pozisyona girmek için fırsat kollamaktadır. O halde yazıklar olsun uğura diyor, ve saçma şiirleri ve dengesiz cümleleriyle başbaşa bırakarak başka bir hedeye geçiyoruz!
edit: orada kalmam dersen olmaz uğurcum, kalamam diyeceksin ki çaresizliğini belirtebilesin değil mi? ama sen kalmam deyince kızı tehdit edervari bir havada saçmalamış oluyorsun ki, kız o çay bardağını senin g*tüne sokar!
uğurcum sen dudaklarına parlatıcı mı sürüyorsun bakiim?
yoksa o yüzü görülmeyen fotoğraf tubanın mı?
eğer tubanınsa göğüsleri nerede o halde tubanın?
evet acil cevap bekliyoruz uğurcum! gerçi videonda bana böyle suallerle gelmeyin demişsin(!) ama, artık merakımızı maruz görüp aydınlatırsan seviniriz!
uğur adlı genç bünyenin "... kendimi nasıl rezil ederim... " adlı çalışmasının bulunduğu sitedir efenim. kendi düşüncelerinden ki söylediklerinin kalbinden çıktığını belirtiyor çok defa, tuğba adlı hanım kızımızı dinlemek ilginç bir deneyim bizler için. zira tuğba ve uğur sadece 5 gün çıkmışlar, ki uğur'un da dediği gibi, "... zamanın önemi yok, ben onunla bir saat çıksaydımda cennette gibi hissederdim... " sözlerinden anlıyoruz ki, tuğba adlı genç bayan çıktığı insanları cennetteymiş hissi uyandıran bir huridir. bunun yanında uğur adlı genç bünyenin aşk olayını yanlış anladığı ortadadır. "... ben bu aşkı kalbimde yaşadım hep... " demesine rağmen bu siteyi yapması, her gittiği yerde pankart açması büyük bir çelişkidir. aslında uğur adlı genç bünye tuğba ile ilgili duygularını çözememiştir daha, zira tuğbadan en çok etkilendiği an kızın beş yaşlarında tanımadığı bir çocuğu sevmesi imiş, başka insanlar bunu yapmıyormuş, yani uğur yolda beş yaşındaki bir çocuğa daha fazla ilgi gösteren bir hanım kızımızı görse etkilenecektir. ayrıca bu uğur adlı genç bünyenin yanında eküri olarak ismini duyduğumuz ömer adlı bir genç var ve uğur tuğbayı gördüğünde söylediğine göre ömerin elini alıp kalbine koymuş, muhtemelen tuğba bu sebeple uğur'dan ayrılmıştır.
umarım uğur'un tuğba'yı seveceği en son nokta çabuk menzile girer de, bizde bu siteyi mazide hep güzel kahkahalar ile hatırlarız. *
ajdar'dan çok yakında 'tuğba tuba tuğba' şelinde yeni bir şaheser bekliyorum. siteye tam bakmadım ama belki ajdar'dan dizeler bile alıntılamış olabilir sevgili uğur'cuğum.