Seneler geçsin,sen beni bil ben seni bileyim istiyorum...
Benim olduğun kadar dostlarının,dostlarının olduğun kadar benim ol istiyorum...
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım...
Yaşayalım ki,öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı...
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız...
Sen çok dertlenip,içip arkadaşlarınla eve gelmelisin...
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız...
Öyle ki,yalnız sıkılmak sıkmalı bizi...
Yaşayalım ki,paramız olunca sevinelim...
Güzel günlerimizi,evimizde,bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek….
Böylece yaşamalıyız işte...
Sonra çocuklarımız olmalı,düşünsene senin ve benim olan bir canlı...
Geceleri ağladıkça sırasıyla susturmalıyız...
Sen arada mızıkçılık yapmalısın.
Ve ben söylenerek sıranı almalıyım...
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım,
Söylenerek yumurta kırmalısın...
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız...
Zaman su gibi akıp giderken,herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı..
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden...
Mutlu da olsa,kötü de olsa,yaşadığımız günler bizim
günlerimiz olmalı...
Öyle sevmelisin ki beni,bu yazdıklarım korkutmamalı seni,
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken,
Sadece mutluluk olmalı yüzümüzde
Birbirimiz sevmenin gururu olmalı ..
"HER ŞEYDE " ...
kadın erkek ilişkisine ( evlenmek niyetli ) dair tarafların beklentilerinden biri. yaşlanmak doğal bir süreç. onla yada onsuz yaşlanıyorsun. sen ister bekle ister bekleme zaman senden bağımsız akıyor. ama bir yandan da seni de beraberinde götürüyor...
ne içindeyim zamanın.
ne de büsbütün dışında..
--spoiler--
evet.
bu beraber yaşlanma muhabbeti, daha ziyade aralarında yaş farkı olan ilişkilerde, eleştiri olarak yapılıyor.
en son levent yüksel eleştirilerine baktığımızda bunu gördük. kimi insanlar sayın Yüksel'i, eşiyle beraber yaşlanamayacağını söylediler.
evet levent Yüksel eşinin yaşlılık dönemini göremeyecek. bu bir gerçek.
lakin bu herkes için olmazsa olmaz bir kriter değil. hele ki günümüz tüketim toplumunda hiç değil..hepimiz "günü yaşamak, anın tadını çıkarmak, asgari gayretle azami zevk almak" peşinde değil miyiz?
bu hayatta mutlu olmak istiyorsanız maddi olarak ileriyi, manevi olarak da bugünü düşünmeniz-yaşamanız lazım.
size bir emce tavsiyesi.
yarının kaygılarıyla bugünkü mutluluğu piç etmeyin. hiç yarınlar yokmuş gibi de hovardalık yapmayın, maddi olarak hep bir "kriz" anı birikiminiz olsun bir kenarda. ne cimri olun ne de har vurup harman savurun, paranızı güzel değerlendirin.
Uzun ilişkim olan sevgilime aldığım hediyenin üzerinde yazan söz. O zamanlar çok inandığım ve istediğim bir şeydi. Hatta o zamanki aklımla başka bir ihtimal aklımın ucundan bile geçmezdi. Sonrası ayrılık. Üstünden 3 sene geçti. Birlikte yaşamayı düşündüğüm, gelecek gördüğüm başka bir ilişkim de oldu bitti. Ama şu an bırak bi ömrü yatağımı bile kimseyle paylaşacak birisi değilim artık.