Çok iddialı bir laf olmasına rağmen acaba böyle insanlar var mı diye dusundurmuyor değil. Sadece bir kişi için yaşamak. Sadece onun için kazanıp yada kaybetmek.
Bu yeteri kadar uzun olmayan dünya da bir kişi için hayatını surdurmek ne kadar mantıklı. Aşık olundugunda belki bu laf soylenebilir anlık.En fazla 3 ay surebilir ama.Bi insan a hep aynı gözle bakamazsın. Her ne kadar aşık olsanda..Hadi baktın diyelim;
Herşeyi onun için yapıyorsun. Hep aklında o var. Her nereye gitsen o var. Her uzak kalışında merak var.*Onun hayatını cehenneme ceviriyorsun ya kendininki *Yaşanacak o kadar guzel şey varken aklında hep onu taşımak ve tedirgin olmak niye.*
sadece bir ki$i için varolduğunu dü$ünürsün, her $eyini o'na odaklarsın. o'nun mutluluğu içindir bütün zaferlerin. ama sonunda anlarsın, aslında hiç bir zafer kaznamamı$sındır, yaptığın her $ey onun içindir.. kendini bir hiç olarak görmü$sündür.. koca bir salaksındır.. bunu çok sonra anlarsın..
maça berabere başlayıp sonunda fark yemek gibi birşey bu. çogu ilişkide oldugu gibi güzel başlar hersey, ilgi vardır; karşılıklı! Karşılıklı başlayan bu ilişki sonrasında tek taraflı bir ilişkiye dönüsür genelde ve işte bu kişinin yaptıgı herşey karşısındakini kazanmak icindir. Aynı sahada boşa koşmaya benzer bu. Koşarsın ama yetmez çünkü top sana gelmedikçe gol atamassın ve gol atamadıkça senin bir degerin yoktur. Çabalrsın çabalarsın en azından bir gol atmak için ama sen golü atmaya çabalarken birde bakmışın kalene 3 gol yemişin. Nasıl oynaman gerektigini bilmeden de hep kaybedersin.
sonu olmayan bir cümledir, eğer değilse çok feci devrik cümledir kendisi.
"senin için bütün zaferlerim mundar olsun" hissi yarattı bende. halbuki "bütün zaferlerim senin için" olsa çok afedersiniz bi bka benzeyecekmiş.
bir kitapta kırmızı zaferin rengidir yazıyordu. çok etkilendim bu laftan. kırmızı giydim bir ömür boyu. senin için kırmızı giydim bir ömür boyu.
gözlerimi kırmızıya boyama imkanım olmadığını anlayınca sabahlara kadar uyumadım sırf gözlerim kızarsın,kıpkırmızı olsun diye. soğukta bekliyordum saatlerce, pembe pembe oluyordu yanaklarım ve hatta yeterince bekleyince kırmızıya çalıyordu tüm tenim.
en çok matadorun elindeki pelerini sevdim, boğanın gözlerine özendim hep. ayakkabıma sakladığım jiletlerin eşliğinde müslüm gürses konserlerine gidiyordum senin için.
ressam olmaya heves ettim birgün, ama tek renk kullanıyordum mona liza nın anlamsız bakışlarını çizerken. kendi fotoğraflarımı çekiyordum sürekli ve hep flaş açıktı fotoğraflarımda, gözbebeklerimde şeytani bir kırmızılık.
ve sokaklara vurdum kendimi elimde al bayraklarla, kanımızla kızıla boyuyorduk tarihi. ve bir amerikan askeri oldum kırmızının kokusunu duyabilmek için...ve gökkuşağından nefret ettim 1 değil 7 tane rengi olduğu için. sabahları güneşten erken uyandım sırf umudun kızıl ufkunu görebilmek için...en çok katillere özeniyordum sana özendiğim için...
ve birgün karşına çıktım, tüm zaferlerimi anlatmak için sana...üzerinde siyah bir kazak vardı ve artık benimle konuşmak istemediğini söylüyordun...üzüldüm...gözlerim yaşardı...ve öğrendim hüsranın renginin siyah olduğunu...
artık benim de siyah bir kazağım var biliyor musun?
yüzün göğsüme yaslanmış
yeni daldın uykuya
şafak süzülürken odana
güneş düşmüş saçlarına
ilk defa bu sabah
paramparça hayatım bir bütün
sadece bir gece seninle eksizsizim
yok olup gitsem de
sonumu görsem
ölümü tatsam da
yenilmem yine de
yitip gitsem de
sonumu bilsem
ölümü tatsam da
yenilmem yine de
senin için bütün zaferlerim
kalktım sesszice yanından
yeni güne karıştım
nefesin havada altın tozu
yabancıyım bu duyguya
ilk defa bu sabah
huzurlu sakin kayıp ruhum
dün gece hayata seninle yeniden doğdum
yok olup gitsem de
sonumu görsem
ölümü tatsam da
yenilmem yine de
yitip gitsem de
sonumu bilsem
ölümü tatsam da
yenilmem yine de
senin için bu zaferlerim
bir erkeğin sevgilisine böyle bir şarkı yazması, onu bir ömür boyu büyük bir aşkla sevilmesi durumunda bile tam karşılığının verilemeyeceğini düşündürten harika bir demir demirkan şarkısı.*
