senin icin oluyordum ve haberin bile yoktu

entry10 galeri0
    1.
  1. biri için aşktan ölecek hale gelen ve sesini duyuramamanın sancıları arasıdna kan kaybeden birinin serzenişidir;

    Gecenin hız sınırına yakınken durdurdum bedenimi
    kaportada eski bir damadın çamura bulanmış papyonu
    arka koltukta gözyaşlarına boğulmuş bir gelinlik vardı;
    mart ayının soğuk bir salonuydu;
    vites pedalının dikiz aynasına
    yansıyan o gelişigüzel, akıl almaz komplo teorileri kapsamında
    göğe yakın olmaktan, yere bakmaktan biraz yorgun düşmüş bir
    zürafa gibi, boşluğun zarif şiddetli menfaatine sokuldum. Kipti.
    Emir kipiydi yağan yağmur altında sana geç kalmış
    senden yana saçmalamış bir âşık tanımıyla şehirlerarası yollarda
    şu iki saatin bilançosunu çıkartmak, bilançoyu kanlı bir keser
    kimliğiyle, kelebek camının aralığından aşağı bırakmak. Zordu.
    Aşağı bırakmak zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu!

    Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin tanımadığım
    bir adama jean tardieu'den bir replik ezberletmek, çıplak bir kadını
    az daha soymak, az daha soymak, bir şeftaliyi soya soya çekirdeğine
    inmek gibi, kadının çekirdeğine,
    kadının azınlık tarafının esir kamplarında aşağılanan ilkelerine
    inmek gibi, indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
    yere bakmaktan yorgun bir bahisçi, bir bahis cismi, çekilen kart,
    atılan zar, kırılan lades kemiği gibi, o her şeyi berbat eden gibiler
    gibi, Zordu. Sana ulaşmak zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu! Gerçek,
    bahaneler arkasına saklanmaya hazırken, gerçek, tam da buydu!

    Bir sadakate muavin, bir anlayışa esir, bir intikam zaferine sahip
    olmanın, olabilir görünmenin, karşı şeritten gelen tır şoförüne göre
    anlamı yoktu; o büyük buluşmayı kutsayan, kutlayan ve için için
    kıskanan klakson sesleri; vaovvvvvv, vaovvvvvvvvv, diye geçen
    kamyonların arasında sıkışmış 78 model tek kapılı siyah bir BMW ile
    acelenin içine sıkışmış çok eski bir katil ile çıplak bir kadını
    az daha soymak, az daha soymak, bana dokunan, bana temas eden buydu!
    Ulaşamamanın, doğruyu söyleyememenin, itiraf edememenin sıkıntısını
    aşağı bırakmak. Zordu. Çünkü,
    mart ayının soğuk bir salonuydu! Asfaltta patlayan lastik,
    bir çocuğun elinden kaçırdığı, ağlayarak seyrettiği bir bayram balonuydu!
    Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni sevmek,
    seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden jiletle işaretlemek,
    indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
    arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci
    arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın ürpertisi. Zordu.
    Çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. Çünkü hayat,

    ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

    Senin için ölüyordum. Durum buydu!
    5 ...
  2. 2.
  3. olmak ya da olmamak ... meselenin hası burada...
    0 ...
  4. 3.
  5. karşısına çıkan her dişi bünyeye yazılmayı huy edinmiş, kah ağlayıp sızlayarak, kah duygu sömürüsü yoluyla kendine acındırarak herhangi bir kadının ilgisini çekmeyi hayatın anlamı addetmiş embesillerin, günlüklerde kalmaya mahkum zırvalarından biri.

    neymiş: "senin için ölüyordum ve haberin bile yoktu" imiş!

    geber ulan geber! varlığından bile haberdar olmayan biri için ölecek kadar abazansan, eziksen geber git. zaten bu kafayla yaşasan bile ne kendine bir yararın olur, ne de başkasına.
    1 ...
  6. 4.
  7. (bkz: ölmemişin hala) zargana'ya kastım yok belki çok aşık oldu belki çok hisli biri ama ben hiç duygusal olmadığımdan mıdır, aşkı çok dile getirince sakız misali uzayıp tadının kaçıcağından korkmamdan mıdır yoksa hayatın tek manasının aşk olmadığına inanmamdan mıdır nedir içim biraz şişmeye başladı bu ibrahim sadri , yılmaz erdoğan karışımı cemal süreyya prototipi yazılardan..hem biriyle var olmak da nedir kuzum? o gelmeden önce sonsuzda sıfıra mı yaklaşıyordun?
    2 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
  11. 8.
  12. --spoiler--
    içimde ayağı kırık bir at..
    onu şimdi kimler vuracak..
    --spoiler--

    1.
    bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
    bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
    işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
    çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
    'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
    hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '
    demiş la rochefoucauld
    benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

    2.
    her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
    bir bakıştan, bir duruştan,
    çağrışımın sonsuz hızından
    unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
    belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
    terk edeceğim
    daha otobüsün ilk basamağında.
    kim bilebilir ki?
    sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
    gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
    ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
    otobüs camına bağrında bir ok ile
    bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
    bu da ötekiler gibi,
    kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
    yaşayıp gidecek..

    3.
    şimdi hemen kalksam buradan
    hemen çıksam uzun sokaklardan birine
    kiminle karşılaşabilirim
    kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
    geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
    bir ölümcül sevda hangi köşe başında
    keser yolumu
    bir tenhaya ulak olan
    o suret avı
    bırakır mı yakamı
    haracı ödenmeden
    bırakır mı yakamı
    bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
    ak kağıda düşürülmüş
    imzasını görmeden

    bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden

    4.
    hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
    her aşk, her şiir
    ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
    küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
    perspektifinde hep bir sokak taşıyan
    o sessiz
    o faili meçhul cinayetlerden
    resim altı sözcüklerden
    aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

    bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
    elle bilenmiş sözcükler,
    yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
    nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
    gece adımları şiirlerimin
    bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
    dökmeden imgelerin giysilerine
    hayatın maskelenmiş gerçekliğine
    upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
    yeniden ve yeniden.
    0 ...
  13. 9.
  14. (#2472896) bazen köpekleşerek sevmek, ölerek gereberek yaşamak aşkı, tenden etler kopartılarak ayrılmak, paramparça olup kavrulmak , habersizce gitmelere isyan edip, kararan göz torbalarına hançerler sokup gözyaşlarını foseptiklere boşaltmak ; izahlarla, süslü sözlerle, mantıksal aforzimalarla yaşamaktan daha asildir ayrılığı..
    1 ...
  15. 10.
  16. duygu sömürüsünü gerektirecek kadar kötü bir şey yapmış olan sevgilinin, sevgilisine söylediğinde "geberseydin de kurtulsaydım" şeklinde cevaplanacağı muhtemel serzenişidir.zaten gerçekten sevse başından geçeni de gönlünden geçeni de kalbine gömecektir.
    (bkz: türk filmlerinde böyle olur)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük