zavallıyım artık, kendimi yalnızlığa itiyorum ve düşüncesizce sana dair korkularımı yanıma alıp onlardan söz dinliyorum. ağladığım her dakika senden uzaklaşmak için bir yol seriliyor önüme, ama ben onların uçurum yanlarında duruyorum hep ve ölümü seçmeye biraz daha yakın duruyorum. Seni çok özledim yemin ediyorum bunu acıyla söymesi ne zor oluyormuş ki aynalarda kan kırmızı gözlerim acıyı gösteriyor yine bana. şimdi yüzüne bakamayacak kadar acılı ve uzağım sana. Belki başka bedenlerin terini bedeninde yaşıyorsun. Belki başka bir bedende beni arıyorsun. Belkide ölü bir bedensin artık ve başka bedenlere eski yanını göstermeden yaşıyorsun.
Seana çok acı verdim nadidem. Çok acı verdim buğulu bakışlım. Seni yemin ederim çok özledim, ara ara burnuma sabah seviştiğimiz yatağın üzerindeki o nemli kokun geliyor. ve ben o kokuda daha da ölüyorum sensizliğinin hayalet tarafına. Ve önümde serili o yolların birine adım atarken uçuruma düşüyorum ve son defa seni özlüyorum.
yağmur da var
çok sevdiğim rüzgar da
bugün pazar
daha uyanmadı komşular
damların üzerinde kuşlar
daha rahatlar
radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
yağmur da var
çok sevdiğim rüzgar da
daha uyanmadı komşular
bugün pazar
ve ben seni çok özledim
dışan çıkmak istiyor canım
tek başına haytalık etmek
islanmak pazar sabahında yağmurda
boş caddelerde dolaşmak
vitrinlerine bakmak mağazaların
sinemaların afişlerine
sokakların isimlerine
telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
bir merhaba demek sessizce
sahilde martılara simit atmak
otobüslerin ilk seferlerine binmek
gitmek istiyor canım
hayatın gittiği yere
islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
fırından taze ekmek alıp
buğusunu çekmek içine
ve ben seni çok özledim
tam böyle bir şey
çiçeğe su yürümesi
bebeğin ağlaması
toprağın uyanması
yağmurun yağması
ateşin sıcağı
bu pazar sabahı
tam böyle bir şey
bir sabahçı kahvesine uğramak
bir bardak çay
taze dem kokusu
hayatın atardamarlarında dolaşmak
bölmeden şehrin uykusunu
bir siir yazmak
pazar bulmacasının boş karelerine
şiirde tam da bunu anlatmak delice
tam böyle bir şey
hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
bir şiir yazmak
bir bardak çay içmek
sokaklarda gezmek
yağmurda ıslanmak
ve ben seni çok özledim ..
Bütün iklimlerde gizlenmiş, kimsenin bilmediği yeni doğmuş bir yaşama sevincini kundaklamaya hazırlanıyor gün. Bugün bütün şarkıların önermesiydi yüzün .
özledim çok.
son dönemin popüler gruplarından biri olan modelin pembe mezarlık şarkısında geçen içten söylendiğinde insanın içini sıcak bir enerjiyle titreten hasret duygusunu sıkı sıkıya ifade eden söz grubu. (#11098733) bu da bahsi geçen şarkının sözleri. ve solistin sondaki seni çok özledim nidalarına kulak vermenizi önerir, sağlıklı kalmanızı dilerim. *
bazı durumlarda ne kadar haykırmak isteseniz de içinizde patlatmanız hayrınıza olabilecek söz. bırakın beklesin. söyledikçe batar bazen ona, daha da şımarır.
söylerken bile gözlerimin dolmasını sağlayan cümle. bir cümle insanın içini ancak bu kadar yakar, bu kadar çaresiz bırakır.
haykırmak geliyor içimden; "seni çok özledim."
devrik olarak kullanıldığında sanki kulağa daha hoş gelen cümle.
nefes sahnesinde mete komutanın eşiyle olan konuşması buna en güzel örnektir. ağlatan bir sahnedir.
şuana kadar çok az kişiye içtenlike sözlediğim cümle.hele ki bugün en yakın arkadaşımı görünce öyle bi sarıldım ki.ne kadar değişmişsin dedim görünce.hala gülümsüyorum.zamanında ona seni çok özledim diyebilmeyi bile özledim..
bazen öyle bir gönül aşıldır ki yalanlığını unutursun bazende öyle içten söyleniştir ki tüm yüreğinle inanırsın. Seni çok özledim çünkü senden uzağım ve seni çok özledim çünkü sana yakınım.