en ihtiyaç olduğunda,özlemler içindeyken, beklenipte duyulamayan, hiç alakasız bir anda da kişinin karşısına geçip birnin söylemesi durumunda dumur etkisi yaratan söz.
sevmek için yazılmış sözler. en başlarda sadece içindeki bir duyguyu, insanın kendine söylemesi; sevmek... unutmak belki de diğerlerini, diğer sevgilerini, sevdiklerini. neye göre çok olduğunu düşünmeden bilmeden ama umarsızca. beklenmedik bir anda bir ayrılık ile anlarsın gerçek sevginin değerini ve içindeki bütün bozuk sözleri kusarsın dışarı. temizlenir, saf kalırsın! onunla başbaşa, en başta koyduğun yerde o ve sen. sonra anlarsın işte onu ne çok sevdiğini. anlarsın sevilenin en çok o olduğunu. ve sadece nefesini bunun için kullanırsın artık, bunu söyleyebilmek için... "seni çok seviyorum"
birlikte olan iki insanın ilişkilerine koyduğu aşk, adı gibi ağızda sakız olmuş ve sevgi olmasa bile söylendiği, sevilmese bile duyulduğu bu yüzden anlamını yitirmesine neden olan, fakat gerçekten seviyorsan ve hissettiklerinin yanılsama olmadığından eminsen duyduğunda veya söylediğinde heycanlanmana, mutlu olmana, kendini ait hissetmene neden olan cümle.
gereksiz bir kelime söylemek için agzi yormamak hatta hareket bile ettirmemek lazimdir hatta beyinin glikoz tasarrufu saglamasi için düsünmemek bile gerekir.Herkesin birbirine söyleyip durduğu bayağılanmış kavram...