''ben de seni çok seviyorum'' şeklinde tamamlanması gereken cümle... bir de söylemekten ziyade, hayata aksettirilerek yaşattırılması, gösterilmesi gereken cümledir aslında kendisi.
sürekli birbirine 'seni seviyorum' diyen çiftin, bu cümle haddinden fazla kullanılmaya başlandığında etkisini kaybettiğine yönelik düşüncelerin ardından, etkiyi artırmak için 'seni çok seviyorum' hatta 'seni çooookkk seviyoruummm' kademesine getirdikleri hadisedir.
not: seni seviyorum demekten çekinme. fırsatını bulduğun her an söyle, nefes aldığın her an içinden haykır. götü mü kalkar? boşver kalksın. hiçbir şey senin sevginden önemli değildir, o bile... sevgini gizleyip, doyasıya yaşayamayıp, karşındakini kölen edeceğine; bağır avazın çıktığı kadar, defalarca söyle, doyasıya yaşa sevgini. bi gün bu sebepten terkedilsen bile, rahat olur için, merak etme... ha ben bunu nerden mi biliyorum? terk ettiklerimden, sevgimi göstermediklerimden...
bir akşam saatlerce söylememi bekledi
bir türlü çıkamadı ağzımdan o iki kelime
oysa seviyordum o da biliyordu
sadece duymak istediği gibi söyleyemiyordum
o iki kelime 14 harfi beklerken
birden ağzımdan üç kelime dökülüyordu istemeden
"seni çok seviyorum" dedim ve sustum
söyleyemememin nedenini de buluyordum
meğer sadece "seni seviyorum"a sığmazmış sevgim
seni "çok" seviyorum geçti
önce kalbimden, sonra dilimden...
aşktan ziyade daha bir arkadaşça gelen bir söz. çok kelimesi iki kelimenin arasında tampon bölge görevi görüyor ve onların etkisini biraz azaltıyor.* seni seviyorum daha vurucu daha etkileyici.aşıklar için öncelikle tercih olmalıdır.
çok kereler tekrarlamayıp, "seni, şu kadar, bu kadar seviyorum" demektense nefesi tüketircesine kalpten söylendiğinde, karşındaki kim olursa olsun içindeki buzları eritecek cümle.