istanbul la büyüklük yarışına girme gafletin de bulunan ya da istanbul'un birisinden en büyük varlıklarından birini koparıp almasından sonra öç alma moduna giren fakat o yarıştığı istanbul'un bir kaşık suyunda boğulan kişidir.
sadece de bizde vardir bu durum nedense. hic fransa varoslarindan paris'e kopup gelmis birinin ' seni yenicem lan paris' dedigine de sahit olmadim; olan varsa lutfen duzeltsin.
tipik türk sineması klişedir..köyünden ailesi ile ''daşı torpağa altın şehre'' göç eden genelde iki erkek biri kız olmak üzere karısı dahil beş kişiden oluşan çekirdek ailedir.şehri istanbula gelen aile ilk önce vatandaşlık görevi olan yolda ki ''istanbul-nufus 7,845,32'' yazan tabelaya 5 kişi ekler..sonra aile reisi boğaz manzaralı bir tepeye çıkarak ''seni yenecem lan istanbul'' diye haykırır. eee istanbul bu lan lunlu konuşmaya gelmez 1 ay içinde karısı ve kızı orospu olur olanlardan biri uyuştucu ticaretine baslar diğeri ise hırsız yada pezevenk olur..filmin sonunda aile reisi tabelanın yanına gelir tebeşirle yazdığı yazıyı siler.. aynı tepeden ''istanbul miktin benii'' acı bir feryadla ''daşı torpağa altın şehirden'' tası ve toprağı kıçına kaçmış bir sekilde ayrlır..
kişilerin dileklerini, olumlu düşüncelerini, belki kendilerininde inanmadıkları yada kendi içlerindeki güvensizliklerini, evrene yaymakta çektikleri sıkıntıyı, seslendirerek çözmeye çalıştıkları durum...