seni unutmaya hazir degilim

entry14 galeri0
    1.
  1. hala üzerinde bir aşkın kalıntıları bulunan, hala içinde bir yerler ürperen, geceleri buz gibi yatağında sevgilisinin ismini sayıklayan, kırk derece ateşlerde yanan, ağzında acı bit tadla, şiş gözlerle, umutsuz bakışlar ve düşük omuzlarla caddelerde ayağını sürüyerek dolaşan, bir aşk harabesinin sözleridir.

    kolay değildir.. bir kadının kokusu ne kadar zaman aynı kalabilir. bir sarılışmanın sızıları ne kadar zamanda kopar etten ve tenden.. bir öpüşmenin ılıklığı ne zaman soğur dudaklarda.. bir birlikte uyanışın aydınlığı ne zaman kararır.. bir sevişmenin titremeleri ne zaman durulur.. bir seni seviyorum' un çınlamaları ne zaman kesilir kulaklarda..

    hiç ama hiç kolay değildir bir ayrılığı kabullenmek.. bir insanı unutmak ne kadar zaman alır.. bir bakışı bir resme dönüştürmek? bir hüznü gülüşe dönüştürmek için kaç sabaha ihtiyaç vardır.. bir yangını söndürmek için kaç kadehe? birlikte yaşlanmaktan vazgeçmek kaç takvim yaprağına sığar.. birlikte ölmekten vazgeçmek için kaç ölü aşık gerekir?

    (bkz: bir aşk kaç aşktan yapılır)
    9 ...
  2. 2.
  3. ehh ne yapayim diye cevaplanilabilinicek cümle.
    0 ...
  4. 3.
  5. o zaman kal öylece kaldığın yerde.
    0 ...
  6. 4.
  7. aşk gövdemi uğrak bir mezar sanıyor..
    bütün cesetlerini içime gömüp gömüp gidiyor!
    1 ...
  8. 5.
  9. --spoiler--
    Bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
    Çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
    Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
    Darmadağın kadınların, darmadağın ettiği erkekler gibi
    Sevmiştim seni...
    Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
    Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
    Aslında işin açıkçası;
    Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
    Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
    Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi

    Sevmiştim seni...
    Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
    Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
    Ortalık yerde durup dururken
    Sevmiştim seni...
    Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
    Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
    Kasaba meydanında birbirini dövmekten
    Yorulan iki kovboy gibi,
    Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
    Kendisinden farklı,
    Kendisinden ayrı,
    Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
    Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
    Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
    Sevmiştim Seni...
    --spoiler--
    4 ...
  10. 6.
  11. (#2495252) birini unutmaya çalışmak ne kadar çok şey hatırlatır bir insana..
    1 ...
  12. 7.
  13. Dudaklarimi kanatircasina isiriyorum günlerdir
    her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
    Bir gök gürlese bari diyorum bir sagnak patlasa
    bitse bu sessizlik, bu kirli yapiskanlik bitse
    ama bir tufan az mi gelir yoksa yine de
    yirtilan ve parçalanan birseyler olmali mutlaka
    hiç durmadan yirtilan ve parçalanan bir seyler

    Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
    ne kadar dingin görünüyor bana simdi gökyüzü

    Gidenler nerde kaldilar, özledim gülüslerini
    bir kenti güzellestiren yalniz onlardi sanki
    onlardi çocuklara ve aska ölesiye baglanan
    kadinlari güzellestiren herhalde onlardi
    ' Tükürsem cinayet sayilir' diyordu birisi
    tükürsek cinayet sayiliyor artik
    ama nerde kaldilar, özledim gülüslerini onlarin

    Uzun uzun bakiyorum kivrilan sokaklara
    tek yaprak bile kimildamiyor nedense
    ve tek tek söndürüyor isiklarini varoslar
    alnimi kirik bir cama yasliyorum, kaniyor
    kanimin pihtilarinda güllerin serinligi
    ve fakat bir cellat gibi yetisiyor pusudaki
    Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    Yasamak neleri ögretiyor, düsünüyorum
    okudugum bütün kitaplar paramparça
    çikip dolasiyorum aksamüstleri bir basima
    bir uçtan bir uca yalnizliklar oluyor kent
    bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
    sirnasik aydinlar, arabesk hüzünler
    bir gazete sayfasinda sereserpe bir yosma

    Sesler gittikçe azaliyor, kuslar azaliyor
    ve ne zaman yolum düsse vuruldugun yere
    kizgin bir halka oluyor boynumda o sokak
    Hüznü yalniz atlarimiz duyuyor artik
    biz çoktan unutmusuz böyle seyleri
    ama içimde bir sirtlanin dalgin durusu
    ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    Içimde zaptedilmez bir kirma istegi
    dizginlerini koparan bir at sanki bu
    soluksoluga kaliyorum her sonbahar
    ve sevgilim ne zaman hosgörülü olsa
    bir yolculuk düsüyor aklima, gidiyorum
    bütün gençligim böylece geçip gitti iste
    ama hala bir seyler var vazgeçemedigim

    Hangi duvar yikilmaz sorular dogruysa
    birgün gelirsek hangi kent güzellesmez
    siirlerim bir dostun vuruldugu yerde yakildi
    geri almiyorum külleri yanginlar çiksin diye
    Devriyeler çikart simdi, bütün isiklarini söndür
    sordugum hiçbir soruyu geri almiyorum ey sokak
    ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

    Dudaklarimi kanatircasina isiriyorum günlerdir
    bir gök gürlese bari diyorum bir sagnak patlasa
    bitse bu kirli ve yapiskan sessizlik, hiç gitmesem
    oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
    ipince bir su gibi siziyorum gecenin tenha gögüne
    sessizce çekip gidiyorum simdi, sessiz ve kimliksiz
    Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün !
    1 ...
  14. 8.
  15. "o zaman sen hazır olunca ben seni terkederim" gibi bir cevapla şaşırtılası insanın lafıdır.
    0 ...
  16. 9.
  17. zaman öyle hemen sağaltmaz yaralarınızı... değil mi ki o zamanı durduran, aşk... değil mi ki o zamanın ötesinde yapıtlar yaptırtan yüce duygu... şiirler şarkılar, bunlar söylene söylene yapılan saraylar anıtlar daha neler neler ... nice günahkar uğruna günaha batıp çıkmayı göze alan günahsızlar... artık sizde günahkarsınız. öyleyse şimdi de akmayan zamanın zindanlarındasınız... zincirleyenler kendi elleriyle kendilerini... gardiyanda siz mahkumda siz.
    zamanla yokluğuna alışırsın, boşver unutursunlar o ince sızıyı hafifletmeyecek, unutmak düşüncesi dahi hepten yok olmayı çağrıştıracak, var olmanın kendi kalp atışına vurgun olmak olmadığını bilmektesiniz artık... bize düşen geçmiş olsun demek.
    0 ...
  18. 10.
  19. --spoiler--
    suya hapsedilmiş bakterilerle güzelleşiyor
    ölümün en lacivert masumiyet hadisesi;
    öğrencilerince taciz edilmiş berbat bir ömür lisesi
    gibi artık üniversiteye hazırlanıyor imparator.

    katalizöre bir keşke edasıyla yaklaşan azılı vücut
    önemini yitirmiş plastik bir tabut -ki
    içindeki
    kalıba ve ilahi kalabalığa
    bütün etlerin hükmettiği şehvetle yalvarmakta.
    uzun yol hevesiyle şahlanıyor sürat
    sürat, kendi dışındaki süratle hayale varmakta.

    öyle bir hayal tasvir edin, hayatı ölümle suçluyor
    ve eğildiği okyanusu içindeki ölü hayvanlarla avuçluyor
    içiyor
    içiyor
    kana kana, kana yıkıla içiyor
    derin bir oh çekiyor sonra,
    ardından kaldırıyor başını ve hatırasını
    tabiata dönüp
    'affedersiniz ama, yanınızda fazla aşk var mı'
    diye soruyor.

    siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden,
    kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor

    insan bu, azat etmek de gerek
    korkmayın, unutuluyor!
    --spoiler--

    küçük iskender
    2 ...
  20. 11.
  21. "henüz yeni birini bulamadım" ın kibarca söylenişi.
    2 ...
  22. 12.
  23. - seni unutmaya hazır değilim.
    + ne zaman hazır olursun?
    - hönk!?
    1 ...
  24. 13.
  25. sevdiğimizle beraberken, bu güzelliğin hiç bitmeyeceğine inanır, ayrılığı aklımıza bile getirmeyiz...ama ilişki aniden biter; bütün varlığımızla bir boşluğa doğru akıp gideriz.
    ayrılığın acısını zaptedecek, onu yatıştıracak hiçbir düşüncemiz yoktur...sevmeye devam eder, ölüm acısıyla yapayalnız kalırız...ve ateş gibi yanan dudaklarımızla ''unutmaya hazır değilim'' deriz.
    2 ...
  26. 14.
  27. ne istediğini bilmeyen insanın sözüdür. muhtemelen söyleyen kişi için "o" değilsiniz ama sizinle mutlu olduğu ya da yalnız kalmadığı için sizi bırakmak da istememektedir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük