günbatımı, kordon ve rakı üçlüyse başka bir dünyaya geçişin kapılarını aralayan muhteşem dss şarkısı.
o "yeteeeeeeeeeer" bölümü yok mu, insanın amına koyuyor amına..
(bkz: orospuya aşık olmak)
özet geçiyorum:
evet efendim bu şarkı bir hayat kadınına yazılmıştır. ilk görüşte aşık olan kahramanımız, hatunu ikna eder ve kısa süreli de olsa aralarında bir ilişki başlar. eski hayatının izlerini taşıyan veya özleyen ya da her ne sebeptense artık, kızımız terkeder. terkedilen kahramanımız bu şarkıyı yazar.
bildigim kadariyla bir hayat kadini icin yazilmis sarkidir. bir dss basyapitidir. 14 subat 2008 bursa resimli bar konserinde murat yılmazyıldırım "sarkida adi gecenlerin hepsi gercektir ve sarkinin orjinali yarim saattir, ben sadece bi kismini soyluyorum" diye bahsetmisti.
düş sokağı sakinlerinin unutulmaz parçası desem yerdir. fakat bir anektot var; kız arkadaşa yollanmayacak bir şarkı. malum seni tanımayan yok bu şehir de demekle ne isteniyor acaba.
bir kıza sen *sun demenin en duygusal yönü.
düş sokağı sakinlerinin insanı psikopata bağladığı ve müslüm gürsesi dinleyenlerin kendilerini kesmeye yeltenmesine hak vererek kendimi kesmke istediğimi aklıma sokan şarkıdır... dinledikçe duygusallığım tavan yapıyor.
hakkında uydurulan tüm rivayetlerin yalan olduğu şarkıdır. asıl şarkı 45 dakikadır bize armağan edilen kısmı ise 4:45 sn dir. bu şarkı ne bir fahişeye de de bir konserde sevgilisini başka bir erkekle görmesinin üzerine yazılmıştır. hele o sevgili intihar falan etmemiştir. bu şarkı murat yılmazyıldırım ve bir arkadaşı tarafında (murat çelik değil) bir yaz günü bir incir ağacının altında oturup gitar çalarken yazılmıştır ve ilk çalışta 45 dakika sürmüştür. tabi albümde ve konserlerde 45 dakika çalınamayacağı için normal bir şarkı uzunluğundadır.
seni tanımayan yok bu şehirde
salaş meyhanedeki yorgo
kır kahvesindeki süleyman abi
batakhanedeki mine
son ada vapurunun demir parmaklıkları
emirgan'daki tahta masa
bakırköy'deki seyyar satıcı
yeşilköy'deki dondurmacı
seni tanımayan yok bu şehirde
yeter çek git güneşimden
ya da beni bana bırak ne olur
hiç bir şey beklemem ayrılırken
seni tanımayan yok bu şehirde
dönüşünü bekler
evimdeki yastığım yorganım duvarım gitarım ben
rüzgar bir hüznü oynatır yerinden
ve sevgiyle ağlarım düne
ve birikir içimde bir acı şehir ve sen
aşkın içindeki çıplak ışıklardır
geceler boyunca yanan
geçmiş bir fırtına olur sürükler beni
kahrolurum inan
yeter çek git güneşimden
ya da beni bana bırak ne olur
hiç bir şey beklemem ayrılırken...