karar ver ne yapsam senin icin fark etmiyor, aramamı yazmamı bile onemsemiyor musun, yoksa pacama kucuk oglan cocukları gibi yapısım gitme, benimsin mi diyorsun:))))
seni severken saclarım hic dokulmuyor ve uzuyor.
seni sevmenin en guzel yanı bu.
saclarım icin ve senin icin tugce kazaz gibi din degistiririm. -melekli gulucuk-
rica ediyorum bana netlik ver.
mesela de ki ben aslında senle evlenmek cok isterim, ama engel oluyorlar, elim kolum baglı.
ya da de ki beraber olmamız icin hala umudum var, deniyorum.
ya da de ki beraber olamıcaz, ama bir omur elimden geldigince yanındayım, seni bensiz bırakmamaya calısıyorum. yozgat gibi. hayali bi cennet. gormesen de dokunamasan da orda oldugunu bilirsin.
haftalardır ugrasıyor benimki:))))
sagol.
sayet sen uykucu sirinsen seninle bir kavgamız yok, ben kotu anıları hatırlamıyorum, guzel anıları saklıyorum.
sayet sen huysuz sirinsen zaten seni tanıdıgım gunden beri hep yerinin kalbimde cok farklı oldugunun farkındasındır diye tahmin ediyorum.
4-Gözlerinde çocuklar olan adam
Okul bittikten sonra Turkiye ye kesin donus yaptım. Bir ise girdim. Elif Şafak der ki sehir efsanesi insanlar vardır, gittikleri yerin yerlisi olurlar. Gurbetin yerlisi olmak var da kendi toprağının yabancısı olmak nedir? Hicbir yere ait hissedememek.
Kendi kendime cok vakit geçiriyordum. Kendi dünyamda rahatsız edilmek istemiyordum.
Sonra o usul usul sokulmaya başladı bana. Rahatsız etmeden işyerinde:
“elbette” dedi küçük prens. “ama pek fazla vaktim yok. yeni arkadaşlar edinmem ve birçok şeyi anlayabilmem gerekiyor.”
“sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin” dedi tilki. “insanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. her şeyi dükkandan hazır alırlar. ve arkadaşlar dükkanlarda satılmadığı için de, hiç arkadaşları olmaz. eğer bir arkadaşın olsun istiyorsan, evcilleştir beni!”
“ne yapmam gerekiyor peki?” diye sordu küçük prens.
“çok sabırlı olman gerekiyor. önce çimenlerin üstüne, biraz uzağıma oturmalısın. ben gözümün ucuyla seni izleyeceğim, sen hiçbir şey söylemeyeceksin. sözcükler yanlış anlamalara neden olurlar. ama her gün, biraz daha yakına gelebilirsin.”
ertesi gün küçük prens yine geldi.
“her gün aynı saatte gelmelisin” dedi tilki. “örneğin öğleden sonra saat dörtte gelirsen, ben saat üçte kendimi mutlu hissetmeye başlarım. zaman ilerledikçe de daha mutlu olurum. saat dörtte endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. mutluluğun bedelini öğrenirim. ama günün herhangi bir vaktinde gelirsen, seni karşılamaya hazırlanacağım zamanı asla bilemem. insanın gelenekleri olmalıdır.”
Kucuk prens
Boylece yavaş yavaş kalbimde yer açıldı ona, sonra kalbimin hepsi onun oldu.
Onun gözlerinde çocuklar vardı, tuttu beni yasama bağladı. Cocukca bir neşe ve alabildiğine huzur. Birden bu coğrafya yeniden evim oldu. Ev verdi bana. Artık evimdeydim. Yeniden.
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 1
hadi ic de çay koyayım.
sen beni opunce beni daha genis bir odaya alıyorlar. gunes vuruyor tepeme. bir kedi mırıl mırıl uyukluyor yanımda. ben çay içiyorum. sen beni sevince ben fransız kalıyorum. dunyanın butun vahsetine yabancıyım iste artık. kucucuk umut dolu bir baloncuktan duse tutunmus musmutluyum.
kucuk bir erkek cocugusun sen. mızmız, sımarık. ama alabildigine sevimli. huysuz ve tatlı adam diye bir parca olsaydı muhakkak sana yazılırdı. hadi topla kendini, daha gidecek yolumuz var.
beni yaslı bir ihtiyarken uyandırıp kucucuk hayal ve hayat dolu bir kız cocugu yaptın.
uyutmam seni!!!!
bana ne, bana ne.
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 2
ne zaman bi yerlerde aşk dense aklıma ilk sen geliyorsun cocuk.
sen zahmet etme, beni seni uzun uzun ararım....
seninle uzak ulkelere gidelim. yagmurda ıslanalım.
varlıgın cennet gibi bana.
bir guvercin ucuyor simdi orda, uzanıp maviligine karısıyoruz semanın.
dunyayla basa cıkabilirim artık, zira kalbimi sende unuttugumdan beri cok iyi bakıyorsun ona.
bu sehirde nefes de alınırmıs, sen gelince anladım.
simli ojeler surmek istiyorum ellerime.
basıma bir kurdela gecirip renkli cicili bicili elbiseler giyesim var.
neşene yarasır olmalı artık yasamak...
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 3
papatya cayı demlemek isterim sana, bu seni hic mi hic uzmemek icin cıktıgım zorlu yolculugun teminatı olur.
rengarenk kavanozlara rengarenk receller yapıp dizmek isterim sonra, bu sana gozum gibi bakacagımın kefili olur.
beş çayı yerine kayısılı turta ve bol sutlu filtre kahve yapalım biz, alıskanlıklarımız birbirine uyunca ne guzeller.
sana her gun yemek pisirsem sıkılmayacagıma bir ilkokul cocugu gibi ant iciyorum ve de, cunku hak edersin ki sen.
bazen fadime olurum, bey ayaklarını cıkar da gec yerleri yeni sildim deyip kafama tulbent gecirip oyuna baslarım senle, sen de biranla tv karsısında "onume gecme dedim hanım" dersin bana.
sonra aybike olurum sana, evin icinde dans etmeye baslarım uzerimde cici elbiselerim, iste o zaman ben bir genc kızım ki.
hatta ilayda olurum, 7 yasındaki halim, eve gelirken bir sey lazım mı diye sorarsın, ben sana yogurt al demem, cikolatamı aldın mı diye sorarım
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 4
mutfaga gidip yogurtlu çorba pisirdim. kazanlar dolusu çorba kaynatasım var.
sen beni seviyorsun diye artık kimse aç uyumayacak ve mutsuz olmayacakmıs zira....
sıcak yemeklerin kadını olacagım bundan sonra.
sen beni seviyorsun diye artık hiç usumeyecekmisim zira....
dallarıma salıncak kuruyor çocuklar. yalnız yapılan sabah kahvaltılarında aglamıyor ve de artık kadınlar.
sen beni seviyorsun diye artık hep neşeli insanlar....
resimlerde gunes cizmeye basladım yeniden. ve siyah ince kravatlı damat sana benziyor cizimlerimde.
sen beni seviyorsun diye kapıların ziline basınca huzur acacakmıs artık kapıyı....
hep sevinçliyim kocaman sarı bir kediyi oksamıs gibi ellerimde.
saf ve pembe gülümsüyorum butun fotograflarda.
sen beni seviyorsun diye yaldızlı çokomel kagıtları gibi olacakmıs yazgım zira....
çikolata kokuyorum ben simdi, süt içiyorum. yeşile oradan maviye dönüyor ömrüm.
sen beni seviyorsun diye karanlıktakilerin ışıklarını yakacakmıs hep belediye zira....
kagıtttan gemiler yapıyorum kalbimden. hepsi ısrarla senin ardından yollara/denizlere dusuyor.
butun yollar sana varıyor ısrarla.
sen beni seviyorsun diye sabırsızlık ikinci bir emre kadar yasaklanmıs zira....
sevinçten tespihlerim var benim artık. ya sabır yerine "ille de sen" cekiyorlar. ve yüzüme nur indi yüce divan.
goruyor musun? sırf sen beni seviyorsun diye oldu tüm bunlar....
balkona lavanta kokan çamasırlar asıyorum ve "yuva" damlıyor butun camasırlardan.
guneste nane kurutuyorum seversin diye evciman telaslarla.
sen beni seviyorsun diye ben kimsesiz degilmisim artık zira....
evimsin.
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 5
kotu cadının bana zehirli elmayı yedirip beni hep oldurdugu masallardan geldim.
her yer soguktu ve ben daimi olarak usuyordum.
gayesiz ve amacsız surunuyordum.
oysa simdi yedi yasında bir kız cocuguyum ve masallarım hep iyi bitiyor.
huzunleri verip mutluluk alıyorum temelreisten ve onun safinaz sevgisinden diliyorum dort defa.
kısacık saclarıma ragmen bir rapunzelim ve sen hep beni kapatıldıgım kulemde bulup gunese cıkartıyorsun.
ustum basım kir pas olsa da ayakkabıyı once bana giydirip herkese sindrella oldugumu kanıtlıyorsun.
kotu kaderi alın yazısı zannederken sen nereden cıktın?
cicekli siirler yazmak istiyorum artık.
ve her hikayemin sonu 32 disiyle beraber gulumsetiyor iyi kalplileri.
en iyiciligini umarak uykuya yattım.
seni buldum....
ben eskiden zaman gecsin diye hep uyurdum.
hayallerim daha guzeldi gerceklerden.
ve sen tam karsımda tum guzelliginle var'sın.
iste buna yasanır!!!!
artık zaman gecmesin, sana aksın istiyorum.
şekerli kahve yaptım, gel
seninle neler yapmak isterdim biliyor musun?
sabahleyin opucuklerle uyandırmak isterdim. senin "bes dakika daha uyuyayım" demene aldırıs etmeden kahvaltı hazır demek ve sevdigin seyleri hazırlamıs olmak. sabahları daha mutlu olalım. cunku kahvaltının mutlulukla bir alakası var. seni opucuklerle ise yollamak isterdim misal. aksam sen eve gelirken bir sey lazım mı diye aradıgında "her seyimiz tamam. sofra hazır. bana yalnız sen lazımsın ki evimin nesesi tam olsun...." diyebilmek isterdim.
dizinde uyuklayarak kitap okumak isterdim misal....saclarımı oksarken sen ben kikirdeyeyim isterdim. hadi dısarı dediginde bes dakikada hazır ve nazır "gezmeye mi gidiyoruz?" diye kikirdemek isterdim sonra. istanbul kazan biz kepce gezmek isterdim. bilmedigimiz semtlere gidelim. sokaklara karısalım. mutlaka fotograf cekelim. fotograflarda hep ayva kıvamında gulumseyelim, yan yanayız ya sonunda, neden gulumsemeyelim ki?
sonra tatile cıkmak isterdim. bana fark etmez, senin istedigin bir yerlere. a sından z sine sen organize et isterdim. her seyi benim organize etmemden yoruldum da. her yeni gunde gupusguzel yepisyeni seyler yapalım isterdim ya da sakin bir kıs tatilinde bilem iki kap yemek ve birbirimiz mutlu olmak icin yetsin isterdim.
isterdim bunları. neden istemeyeyim.
ben de sevdigim kadar sevilmek, sevildigim kadar sevmek isterdim.
gozum birbirimizden baskasına tenezzul etmesin isterdim.
bir masal yazmak ve masallar hayata dayanamadıgından mutlu sonla evlenince biter yoksa hayat mutsuz bir seydir diyenlere inat 30-40 yıl sana en cok mutluluk bırakmak hatıralarında isterdim.
sonsuza kadar mutlu yasadıların gercek oldugu bir hikayenin ikimiz ozneleri olalım isterdim....
ne iyi ettin de geldin. ben de tam umudumu kaybediyordum.
ne iyi ettin de beni sonunda gunese cıkardın, dunyanın ne kadar guzel bir yer oldugunu unutmusum.
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 6
senle ben bir olunca yedi yaşında gibi neşeli olsak ya....
cengelkoy e gidelim.. guzelinden bir kahvaltı yapalım..ara sokaklarında yuruyelim..denize nazır gazete okuyalım..
ortakoy e gidelim..nargile yapalım.. sahilde oturalım..
eminonu nu gidelim.. incik boncukculardan bana bir kolye al. hep tasıyayım, hic boynumdan cıkarmayayım. sonra balık ekmek yiyelim, tursu suyu icelim.
beyoglu na gidelim.. bir cafede oturalım, muzik calsın inceden ya da eski rockerlardan kim kaldı ayarında bir seyler. biralarımızı yudumlarken bizden neselisi olmasın bu sefer.
yesilkoy e gidelim. soyle mezeli balıklı bir sofra olsun..sen adettendir rakı ic, ben beyaz sarabımda ısrar edeyim. omer hayyamlıgımız tutsun, beraber olduk mu hayat bu meyhanede de sen bana, ben bir meyhanede gozlerinde kaybolmustum diye sevineyim. elinden tutmanın serefiyle pek şenleneyim.
moda ya gidelim. iki kumru mutlu olmamıza yetsin.. yanına biri acık cay soyleyelim. ben oyle severim.. sonra kumrular konsun masamıza.. ben biz de onlar gibiyiz, hic ayrılmıyoruz, hic ayrılmayacagız diye sevineyim. cifte kumrularız ya artık sırtımız yere gelmez, bileyim.
fenerbahce ye gidelim. bir kulah dondurmayla dunyalardan keyifli olalım.. gene yuruyelim de yuruyelim..
sonra seni alıp zorla muzelere gotureyim. senle benle olunca her seyden keyif aldıgın icin sadece gulumse. kahire muzesi pek guzelmis diye duydum misal. sonra balelere, dans gecelerine, operalara filan gel ısrarımla benle. ama hem sikayet et, hem hep mutlu ol benimle olmaktan.
sonra beni alıp konserlere gotur. feridun duzagac konseri olsun ilkin..sezen aksu sonra..bulent ortacgil ardından..belki sebnem ferah..belki de yabancı seyler. incesaz harici bir seyler yahu!!!! belki cem adrian, belki ozge fıskın, belki redd. mutluyuz ya artık can acıtan hicbir parca tesir edemesin bize artık. eglenceli parcalar dans ettirsin icimizi de dısımızı da keyifle..
sonra bir dolu son dakika programı yapayım sana. zira estim akıllı bir insanım. sen simdi mi soyluyorsun diye kız bana ama her seferinde bavulunu hazırlayıp yanımda bit. hadi gidelim dediginde, gidelim diyip elinden tutan biri ne kadar kıymetli bilir misin?
basım uguldamasın daha fazla. insanlar kotu diye dusunmeyim daha fazla.
huzurlu mutlu ve sen yanımda oldukca oyle guvende hissedeyim ki yalan olsun tum bunlar.
beni sevgi kelebegi, nese bocugu yapmıssın ya artık sırf mutluluk vaad edeyim sana.
sonra annane dede asklarına benzesin bizimkisi. ne sen ne ben ellere gitmeyecegiz, bilelim. icimiz rahat olsun.
biz hep en cok birbirimizi sevelim.
sana bir hayal kurdum.
her satırında gulumsedim.
seni dusununce bir yasamak arzusudur saran dort yanımı.
ben seni cok sevmem de ne ederim?
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 7
insan sevdigini en cok sabahları özlermis.
ben her sabah seni özleyerek uyanıyorum simdi....
bazen gözlerimi kapıyorum. iste oradasın, tum sekerliginle bana gulumsuyorsun. aşk belki de boyle bir sey. gozlerini kapadıgında onun orada olması.
ama sen sadece seni dusledigimde degil hep oradasın. bir dakika bile aklımdan cıkmıyorsun ve ben her yerde kendi kendime sırıtırken yakalıyorum kendimi. bulutlarda ucuyorum sık sık. yagmur oluyorum, ruzgar oluyorum, yıldızlarda kayboluyorum. ve hep ellerimdemden sen tutuyorsun. kullerimden anka gibi yeniden dogarken sen bakıyorsun yumusak bakıslarınla bana. bana guvenerek ve inanarak bakısını hicbir seye degismem cocuk. kaybolan gunesim misin sen benim? suspus bir kadının butun kilitlerini bir bakısınla acıyorsun. somurtkan bir kadından kıpır kıpır bir kız cocugu cıkartıyorsun. tum bunlara nasıl sebep oluyorsun çocuk? ellerim, gozlerim, hepsi senin golgelerin. seni gormek tek sevincim. dunya dar geldi, ayda gezer oldum senle. ben hep alıp basımı gitmek isterdim, artık sadece seni yanımda istiyorum, gitmek degil. kapıların ardından gelen ısık icime gecti. ısıl ısıl parlıyorum ben simdi. gokkusagı rengarenk goz kırpıyor icimde. en derinde bir huzur. asırı dozaj asktan canım yanmıyor, huzur buluyorum yalnızca. yemyesil bir ova dusun. ben daglar kızı heidiyim sanki. onum arkam sagım solum iyimserlik ve neşe.
o halde sana da mutlu sabahlar çocuk....
mutlu edimli bir gun olsun.
insan sevdigini en cok sabahları özlermis.
ben her sabah seni özleyerek uyanıyorum simdi..
Gozlerinde çocuklar olan adama mektup 8
Sen benim için yalnızlığa meydan okuyan, yalnızlığımı paylaştığım tek arkadaşımsın.
Her seyin otesinde cogaldıgımı duyumsadığım tek adamsın.
Sen varsın ya ben artık kendimi hic yalnız hissetmiyorum.
Bir gun gidersen ben de seninle gelebilir miyim?
****
Ve gitti. Soğuk bir kıs başladı yeniden. Usuyorum
seni hala seviyorum, hala....
ve beraber yakaladıgımız uyum cok, cok ozeldi.
2,5 senede bir kere bile kavga etmedik.
hep neseliydik, hep musmutlu iki cocuktuk yan yanayken.
cok asıktık. cok keyifliydik.
senin "takma kafanı"ların kadar beni rahatlatan bir sey var mı bu dunyada bilmiyorum mesela.
isim vardı, kimseye muhtac degildim bu surecte.
sevgilim vardı, bana cok asıktı, cok mutlu ediyordu beni.
beraber sohbetler ediyor, gezmelere gidiyorduk. cok egleniyorduk.
yani tabi ki senle olmak isterim. neden istemeyim.
ama bi sekilde enerjlerimiz birbirmize iyi gelmiyor. ben senin yanında nefes alamamaya baslıyorum. senden sonra 2 sene hastane hastane gezdim, bunu da biliyorsun.
beni biraz seviyorsan benim iyiligim icin yakınıma gelme.
uzaktan her zaman kalbimin sultanısın....
"birkac gundur verdigin selamı goruyorum.
yuzumde tebessume sebep oluyor.
sen benim icin hayal ulkesi yozgatsın. bilmesen d gormesen de hep ordasın:))))"
