ciddiye alıp yanıt vermeyin. insanoğlunda varoluşsal bir default tur, arada sırada seni seviyorum arızası verir, sonra unutur, ciddiye alıp ona tepki vermeye kalkmayın,üzülürsünüz.
kafa karıştıran cümleler kullanılmaması gerekir şöyle ağır travmalarımdan örnek vericek olursam :
ya orta okulda ya lisede bir kız vardı esmer yeşil gözlü güzel bir kızdı zannımca arkadaşların gazıyla kızla kesişmeye başladım.
hatta kız anlasın diye arkadaşlarını falan da kestim ama sonra yanlış anlasılmasından korktuğum için hemen vazgeçtim hepsi sahipliydi maazallah içimden geçerlerdi .neyse bir gün artık dayanamadım kızı çektim yemekhaneden (lisedeymiş) sonra başladık konuşmaya:
e- ya x kişisi işte ben ne zamandır sana söylemek istiyordum ben senden çok hoşlanıyorum seviyorum seni.
k- (biraz şaşırmış gibi yapar 2 aydır kesiyorum ne şaşırıyon) teşekkür ederim beni sevdiğin için cidden çok güzel duygular bunlar çok mutlu oldum ama işte ben böyle şeyler düşünmüyorum.
e- ya öyle mi ? (erkek hayal kırıklığına uğrar ve yüzü düşer)
k- (yılın hatası geliyor) ya üzülme ya cidden çok güzel şeyler bunlar -ben sana değer veriyorum- beni sevdiğini için mutluyum sağol cidden ya der (güler).
e- (bizim embesil kız kendisine aşık ölüyor sanmaya başlıyor) peki o zaman bende çok teşekkür ederim. (der ve uçar gider kankalarının yanına)
kanka kanka anlatsana ne oldu ,nasıl geçti, vayy helal koçuma ,olum nasıl geçti iyi miydi nidaları eşliğinde soru yağmuruna tutulan ergen , kankalarının önünde rezil duruma düşmemek ve kızın son dedikleri ( yılın hatasıdan da) cesaret alarak kanka bana aşıkmış oda seviyormuş der o günü kutlamayla geçirirler.
bir iki gün geçer ve kızdan hamle bekleyen erkek niye yanıma gelmiyor niye ben gidince kaçıyor diye biraz işkillenir sonra 1 hafta geçtikten sonra kankaları ergenimizin yanına gelir ve oğlum (yenge) niye hiç ortalıkta görünmüyor hayırdır bir sıkıntı falan mı oldu gibisinden sorular sormaya başlıyor sonuç bütün diretmelere rağmen kıza umut verdi terk etti muamelesi yapılır ve görüldüğü yerde düşman gibi bakılır.
demem o ki asla ve asla karşısınızdaki üzülsede ölsede yapacağınızı yapın diğer türlü iyi davranırsanız açık kapı bırakırsanız ki bunlar kedi gibi her delikten geçmeye her şeyi üzerlerine alınmaya müsait oluyorlar bu yüzden iki tarafta acı çekiyor bilginize.
liseden bi arkadaşım vardı. lise boyunca başka bir arkadaşımla çıktılar. lise bitti hala devam ettiler. biz büyüdük eşşek kadar olduk, ikisi farklı okullarda farklı şehirlerde okudurlar hala devam. sonra iş ciddiye binince ayrıldılar.
ben ikisiyle de ayrı ayrı görüşmeye devam ettim. sonra erkek olan taşraya öğretmen olarak atanınca görüşemedik. kızla görüşmeye devam ettik. eskisinden çok daha samimi bir noktaya geldik. onun farklı arkadaşlarıyla da tanışıp görüştük. bigün bu kız ben memlekete giderken yolda beni aradı. etrafında bizim lisedeki sınıftan bikaç kız daha. konuşmaya başladık. lafın ortasında pat diye "serdar ben seni seviyorum" dedi. "ben de seni çok seviyorum" dedim. "adam ben de seviyorum dedi yeaa" diye telefonu oradakilerden birine verdi.
sesimden o kadar arkadaşça olduğu anlaşılmış ki o "seviyorum"un... daha sonra o ekipten bi başka kız "serdar kusura bakma çok sarhoştuk" falan dedi.
meğer kız gerçekten ilan-ı aşk etmiş. ben arkadaş olarak gerçekten çok sevdiğim için anlamamışım.
özetle seni seviyorum'a ben de seni diye cevap verdim, artık görüşmüyoruz.
