*aşk doktoru Mehmet coşkundeniz in kitabı. kitabın her sayfasında seni seviyorum çünküden sonra bir sürü anlamsız şeyin anlatılmasından sonra bir seni seviyorum çünkü daha gelir. ki anlamsızlığıisviçreli bilim adamları tarafından açıklanmasa da bilinmektedir. birisini seviyorsanız çünkü falan yoktur. seviyorsunuzdur. *
tanım: tamamlanmamış cümle *
seni seviyorum çünkü sen benim değilken, ben senin değilken bile, yittikten sonra bile içimin taa şurasında duran, kalabalık caddelerdeki yüzlerde aranan, adını duyunca uzaklara daldığım, şarkılarda gözlerimin dolmasına sebep olan, yatmadan önce aklımdan geçirdiğim ve tekrar yaşamak istediğim, sensin...
bunun çünküsü olmaz bazen bir bakış, bazen bi duruş, bazen bir cümle...formulu de yoktur ayrıca.bak benim tarzım şöyledir, böyledir diyemezsiniz öyle bir anda çalınır kapınız ki birde bakmışsınız ardına kadar açılmış kapılar,bulamazsınız çünküsünü...
Enayiyim. Evet, safım, malım, gerizekalıyım. Beni sevmediğin halde sevdiğine inandırdın. Yalanlarınla uyuttun. Ne kadar sevgimin nefrete dönüştüğünü, gözyaşlarımla birlikte kalbimden akıp gittiğini düşünsem de, seni seviyorum.
Telefonum titretiğinde kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oluyor.
Adın geçtiği yerde yüreğim burkuluyor.
Bütün şarkılar seni hatırlatıyor, ağlatıyor...
Aldatılmak adama çok koyuyor ama;
seni seviyorum...
Ve seni asla affetmeyeceğim...
seni seviyorum çünkü bütün yollar sana çıkıyor; yokluğun canımı acıtıyor. yüreğim bir köşesi inceden bir türkü çalarmış gibi sızım sızım sızlıyor.
seni seviyorum çünkü özlüyorum; ...zaman vuslata beş varı gösteriyor, gerçeklere bakarsan vuslatımız imkânsızlaşıp, aşkımız efsaneleşiyor ve şu an ben sensizliğimde; hayalinle, yalnızlığımla, aşkımla gece yarılarının zifiriliğini yaşıyorum. zemheri ayazında kalmışçasına üşüyorum sensizliğimde... bir hücrede mahkum nasıl hasretse güneşe, bende gerçekliğine öyle hasretim sevgili. ne olur gittiğin o uzun yollardan geri dön...
seni seviyorum çünkü 'adam'sın; ... bilmez bunun ne demek olduğunu 'adam' ol(a)mayanlar nasıl yüce bir kelime olduğunu anlayamazlar. nasıl bir şeyi tarif edildiğinin farkına varamazlar... kınamıyorum onlar hiç adam ol(a)mamışlar ki, onlar hiç adam görmemişler ki...
seni seviyorum çünkü ışığımsın; kalbimin en karanlık köşelerini aydınlatan bir kandil... yakacağını hiç tüketmiyorsun ki tükensin... en kötü günlerimin sığınağı, en güzel günlerimin neşesi, en heyecanlı günlerimin dinginliğisin...
seni seviyorum çünkü özlemimsin; halen gözlerine bakmaktan bıkmadığım, halen ellerini tutmaktan usanmadığımsın, gülen yüzüne, gülen gözlerine tutkunum... uzak yollar mı birleştiriyor bizim bağlarımızı, yoksa her uzaklaştığında daha mı yaklaşıyorsun bana bilemedim...
seni seviyorum çünkü hiç kimsenin olmadığı kadar benimsin... bir daha giderken kendini bana bırak olmaz mı?
"ne seveceğim ya, sevmiyorum seni çünkü; fazla dengesiz, ne istediğini bilmeyen, istikrarsız,sorumsuz ve sorunlusun.anan mıyım, baban mıyım, ölümsüz aşkın mıyım da seni çekeceğim, birde üstüne seveceğim ya.efendi ol biraz, adam ol.eşşek kadar adam olmuşsun hala ergen gerisi duygusal gitgellerdesin.yedin lan ömrümü yedin resmen birkaç ayda.yaşlandım lan senin yüzünden.şimdi kapıyı kapat ve defol git sessizce."
bu başlığa canından bezmiş bir sevdicek tarafından verilebilecek alternatif bir marcinal cevap işte. olabilir yani neden olmasın ihtimaller dünyası sonuçta.
