Seni seviyorum demeyeceksin. Onu hissettireceksin. Tektaş yüzük, sawarowski bir saat, son model telefon v.s ile değil. Sımsıkı sarılmak; sarıldığın zaman sağ yanında hissedeceksin sevdiğini. dudağına koyduğun bir buseyle gözlerinin içine bakıp anlatacaksın. Kelimeler anlamsız kalacak. Yanına yattığın zaman aklının başkalarında olmadığını hissettireceksin. Ayakkabı numarasını bileceksin. En sevdiği yemeği bileceksin. Yeri geldiğinde susarak anlatacaksın sevdiğini, yeri geldiğinde haykıracaksın dünyaya. Bazen kavga edeceksin kavgada bile hissedecek sevdiğini.
Ama gel gör ki ne böyle bir kadın kaldı ne de bir erkek.
seni gördüm göreli su ve doğalgaz faturam kabardı farklı bir bakış açısı deniyecem bunu. kıza seni seviyorum dedim diye neden niye sevesin diyor bu kızlar sevilmekten anlamıyor. bakın nerde bir üzen varsa onların peşindeler.
bence en alternatif yollardan birisi ''tabuları yıkabilmek''.
belirli bir çizgiye sahip, belli kalıplar dahilinde tabuları olan bir kişi bile gerçekten sevince o tabuları yıkabiliyor ve bambaşka biri gibi davranabiliyor çünkü.
bir diğeri ise ''fedakarlık''.
bununla ilgili muhteşem bir de söz var; '' fedakarlık birinin feda edip diğerinin kar etmesi değildir.''
karşılıklı ödünler veriliyorsa, tabular yıkılabiliyorsa eğer; evet, sevgi çok net şekilde tanımlanmış demektir.