işbu entry uludağ sözlük üzerinden ona açtığım başlıkların, bu başlıklarda uzun uzun dile getirdiğim karşılıksız bırakılmış duyguların, sitemlerin, kırgınlıkların, yazınsal üretim bazında, dükkan sahibinin sebepli zengileşmesine yönelik sonucudur. ben kaç yıldır yazıyorum sana, kaç yazı yazdım hesabını bile bilmiyorum, saymıyorum da. seni kaybettiğim o yıl, senin için saf duygularla doldurduğum bardağı taşıran son damlaydı. o gün bugündür bıkmadan usanmadan yazıyorum. seni yazarken geri getireceğime inanıyorum ama ne kadar uzun yazarsam yazayım sen dönmüyorsun. geçen baktım nerdeyse 10bin entry olmuş. bıraksaydın da bunlara harcadığım vakitleri seninle geçirseydim. bırakmadın. geceyi gündüze karıştırdım, içime oturdu gidişin. boşluğunu dolduramadım. bi ben sahip çıktım seni sevdiğime, bi ben ölümsüzleştirdim sana olan duygularımı, bi ben yaşadım dibine kadar yalnızlığı bu kadar severken. aradan yıllar geçti, ben hep sensiz geçen günlere isyan edercesine yazdım yazdım yazdım yazdım peki ne oldu? onu da ben söyleyeyim: sen gönlünü tek satırlık insanlarla zall da cebini banknotlarla doldurdu...