Sevgili patron gibidir. Kapitalizmde patronlar isciye cok para vermez. Bunun sebebi genelde, cok para verdigi adamin kendi isini kurmak icin para biriktirebilecegi ve gunu geldiginde isi birakip kendi isini kurup, kendisine rakip olabilecegi dusuncesidir.
Sevgili dedigin de seni oldugun gibi kabul ettigi takdirde gunu geldiginde sende sevdigi seyleri baskasinin da sevebilecegini dusunur ve senin o ozelliklerini degistirmeye calisir. Gordugunuz gibi her iki durumda da gote gelen biz oluyoruz. Fazla kurcalamamak lazim...
Olmaz olsun öyle sevgili. Beni olduğum gibi değil, ona olduğumu gösterdiğimle yetinsin yeter.
Yeri gelecek onu aldatıcam, büyük yalanlar söyleyecem. yüzüne aşkım deyip arkadan kaktırcam. Sıkıldığımda ise siktir edebilicem.
Şimdi beni olduğum gibi kabul etse sıkıntı var demektir.
Aldatsam da "tamam aşkım", yalan konuşsamda "tamam aşkım". Bu ne amk. Sıkar adamı, git desen de gitmez artık. Yapışır sülük gibi. Onla uğraşılır mı?
Tavla bilmeyen sevgiliye bunu öğretmeyi kim istemez ki.
Olsun bilmesin diyebiliyor mu için.
Sevdiğin şeylere benzetmeye çalışırsın sevdiğini.
Değişimin olmaması mümkün değil.
Karşımızdakinin bizi iyi ya da kötü değiştirmemiş olduğu koca bir yalan.
Basligi okuyunca hafif tebessum ettiren, nerde be oyle insan dedirten, hint kumasindan bile zor bulunan, en iyisi ben cay iciyim diyerek konusu kapatilan insandir.