seni her şeyin mümkün olduğu bir yere götüreceğim.
mesela gökyüzünü boyayabileceksin geceleri.
sonra sokakta çıplak dolaştığında dönüp bakmayacak bile kimse.
ayakkabı giymemek serbest olacak,
takım elbise de...
işe onbirde gidip, sıkıldım lan deyip çıkabileceksin.
canın istedi mi, pamuk şeker ağaçları olacak yolunda...
istedin mi de elma şekerleri sarkacak dallardan.
patronuna ''amına koyayayım az adam ol'' diyebileceksin.
o da sana ''haklısın be canım'' diyecek.
çocuklar ölmeyecek mesela,
silahların hepsi yok olmuş olacak.
kan üzerinden konuşamayacak kimse,
kan dökülmemiş olacak.
kadınların cinsel organından ibaret olmadığı,
paranın beş para etmediği bir yer olacak.
yağmur temiz yağacak, temiz...
kurumuş olmayacak toprak.
önce leş gibi yaptığımız suları,
sonra arıtmak için teknolojiye sığınmayacağız mesela.
berrak olacak su, yüzen balıkları göreceksin içinde, ölüleri değil.
adam asmak serbest olacak, ama hiç adam asılmayacak.
gerek olmayacak çünkü, o denli tertemiz olacak insanlar.
yalana gerek kalmayacak,
dürüst olacak herkes...
yeşil olacak her yer, yemyeşil..
soğukta üşüyüp, sıcakta pişeceğiz.
olmayacak kaloriferi gazı falan...
4 mevsimi tenimizde hissedeceğiz,
lafta değil...
öyle bir yere götüreceğim ki seni,
başlangıç olacak.
enkazı kalmış bir dünya değil.
daha ne verebilirim ki sana doğumunu dört gözle beklediğim?
insani hayallerimden başka?
