Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Bodrum boyunca../...seni düşünürken
- dilimde tutulan ay'a-
(sen hep uzakta kalacaksın ve ben sevgimle seyredeceğim aygın yüzünü)
Güvercinlikde okşadım güvercin kanatlarını gecenin
seni düşündüm, düş müsün diye
aklım almadı, aklıma kızdım
yürüdüm Bodrum boyunca
iki dirhem bir çekirdek yokluğum, iz üstünde
aranıyorum, arasana sesimi sende
unutulduğum günlerin kimliğinden sıyrılmalıyım Ege'de
'' dilhun olurum yad-ı cemalinle senin ben../..çıkmaz gözümün nuru gözün didelerinden''
bu şarkı iyi geldi Aze, yanımızda misafir etsene..eski zamanlardan geliyor, ona da bira söylesene...
Gümbet'de gün doğum yapıyor, saçlarımda güneş kırığı
tuzlu suda yıkanan yüzümden akıyor cennet düşleri
çay istiyorum, peynir, nane ve zeytinyağı
bu sabah gülerek uyanmalı pelin sohbetleri
bekletme, bahar dallarında çiçeklenen renklerimi
''beni de alın ne olur koynunuza hatıralar../..dolanıp kalayım bir an boynunuza hatıralar..''
bu şarkı içli geldi Aze, acısını alsana...çok yıkılmış belli, ellerini tutsana..
Yalıkavak'da yalınayak yalnızlığım
ve sen yakamoz güzelliği göz pınarlarımda
ıslatır dudağı ouzo, rembetiko dilde
Yaka köy'de yakama taktığım şarkılar sana gidiyor
hadi delirelim! Vaktimiz varken,
palamarı çözüp mavide yürüyelim
''ayrılık yarı ölmekmiş, o bir alevden gömlekmiş../..o alevin bağrımda yeri, ben böyle sensiz olurum deli../..nerdesin ey sevgili..! ''
bu şarkı bağrımı deldi Aze, diksene...yüreğimde delirdi özlem, onunla dertleşsene..
Gümüşlük'de gümüş balıklarını bekliyorum
temizlendi vedaların kılçığı, dile batmıyor artık
rüzgar camlara vuruyor, camlar kanıyor, korkuyorum
burada olmalı ve esir almalıydın sarhoşluğumu
eridi mumlar, sigaram intihar etti, kurtaramadım
gümüş bir dilim var, kulağına takıyorum
sesimi taşı.
''içimde kim var bir bilebilsen../..sen seni bulursun kalbime girsen''
bu şarkı çok geldi Aze, yarısını alsana..başım dönüyor, yüzünde tutamıyorum..Bodruma yüreğimi sen anlatsana..
atladım sevdanın bükünden Göltürkbükü'ne
kaygılarım denize düştü, bulamadım
fransız öpücüğü şarkılar titretiyor dinginliği
sana uzak değilim, alargadayım nicedir
kimseler görmesin diye istiridyenin içinde saklanıyorum
bul ve öp içimdeki inciyi
deniz öyle inatçı ki, bırakmıyor bendeki senli yüzleşmeleri
''gözlerinin içine başka hayal girmesin../..bana ait çizgiler dikkat et silinmesin''
bu şarkı gözlerimi titretti Aze, sarılsana...biraz şefkat iyi gelir, saçlarımı okşasana..
Ben, seni düşünürken,
yaşım ne olursa olsun
çocuk olurum.
O kolu sökük, el örgüsü kazak
ve lastik tokyalarıyla
salya sümük küfredip, ağlayan,
minicik elleriyle pencereleri kıran,
isyankar, hırçın, gözükara
bir çocuk olurum.
Ben seni düşünürken, aşkın ne olduğunu
ve neden yaşadığımı aramadan bulurum.