Şimdi bir an dönerek gerilere, hani
Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan
Ellerimi bırakıp sevecen ellerini
Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan
Seni arıyorum.
Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Simdi baş başayım bir kıyıda kendimle
Ve bende var ettiğin o ben can veriyor
Seni arıyorum.
Gülerdin bir zamanlar, güneş batmazdı
Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık
Renkler ya mavi, ya pembe, ya beyazdı
Oysa şimdi ne yana baksam karanlık
Seni arıyorum.
Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin
Gözlerim boşuna deliyor geceleri
Tek seni bir kez daha görebilmek için
Daldırıp ellerimi benden içeri
Seni arıyorum.
Ellerim içimde bir kan gölüne batıyor
Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi
Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor
Ve senden uzakta verirken son nefesimi
Seni arıyorum.
Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak
Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum
Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak
O her şeyi yitirdiğim anda bulduğum
SENI ARIYORUM...
bir ahmet selçuk ilkan şiiri efenim, yanan yüreklere, çaresiz kalmış ama hala umutlu kimselere gelsin...
bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım
sensizliğin köşe başındayım
avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar
avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum
bütün umutsuzluğuma inat
yine seni arıyorum...
dudaklarımda bildiğin o ıslık
sokak lambalarına sığınıyorum
hafiften bir yağmur ağlıyor benimle
bir deli rüzgar saçlarımda
yalnızlıktan üşüyorum
bulamayacağımı bile bile
yine seni arıyorum...
anlatacak nelerim var bir bilsen
içimde ihtilaller kopmuş
kendime sürgüne verdim
mutluluğum çoktan iflas etmiş
itiraza hakkım yok biliyorum
beni savunmak sana düştü
seni arıyorum...
yarım kalmış şiirlerim gibisin
yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
öylesine eksiğim sensiz
öylesine sahipsiz
işte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
içinde geç kalmışlığın çaresizliği
çocuklar gibi ağlıyorum
ve gel gör ki her damla gözyaşımda
yine seni arıyorum...
bi saç ne kadar güzel kokabilir? uzun, siyah bi saç olsa mesela avcumda, ne kadar güzel kokabilir? ve sadece bi kaç dakka, o saçları koklamak neye değer gerçekten?
ıslık çalabilir misin sen? ben çalamam, bana öğretebilecek kadar sabırlı mısın?
bi el sıkıştırsam avuçlarıma, açsam avuçlarını. geleceğine dair bişiler söyleyebilir miyim? söylediklerim ne kadar doğru olur? küçük bi aşık gibi sıkıştırır mıyım geleceğine kendimi? kendi adımın baş harfini sıkıştırır mıyım falın bi kenarına?
ben ne kadar fedakar bi adam olabilirim? bi de bu takılıyor aklıma. senin için neden vazgeçerim? hatta her şeyden vazgeçebilecek kadar sevebilir miyim seni?
sen koşmak gibi misin mesela? ya da durmak mı seni sevmek. ya da beraber koşup beraber soluklanmaktır en güzeli! nasıl bişi seninle yaşamak? bi yere yetişmek gibi mi yoksa oracıkta ayakta dikilmek gibi mi?
yanında hep mendil taşıyan kızlardan mısın? sonra çantanda her zaman bi çikolatan olur mu benim için? senin de çantan kocaman mı anneminki gibi? içine bakabilmek için can atardım, senin çantanı da merak edicek miyim?
bi sigara yaktırır mı seninle kavga etmek? alkole mi boğulurum o gece? sen neye kızarsın en çok?
ağlarken suratın nasıl görünür acaba? ağlarken bile güzel olan insanlardan mısın? gözlerin büyük mü mesela? gözlerinin içi güler mi hakikaten?
Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım
Sensizliğin köşe başındayım
Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar
Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum
Bütün umutsuzluğuma inat
Yine seni arıyorum...
Dudaklarımda bildiğin o ıslık
Sokak lambalarına sığınıyorum
Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle
Bir deli rüzgar saçlarımda
Yalnızlıktan üşüyorum
Bulamayacağımı bile bile
Yine seni arıyorum...
Anlatacak nelerim var bir bilsen
içimde ihtilaller kopmuş
Kendimi sürgüne verdim
Mutluluğum çoktan iflas etmiş
itiraza hakkım yok biliyorum
Beni savunmak sana düştü
Seni arıyorum...
Yarım kalmış şiirlerim gibisin
Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
Öylesine eksiğim sensiz
Öylesine sahipsiz
işte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
içinde geç kalmışlığın çaresizliği
Çocuklar gibi ağlıyorum
Ve gel gör ki her damla gözyaşımda
Yine seni arıyorum...
hiçbir fikrim olmadan seni arıyorum
hiçbir bilgim olmadan seni arıyorum
hiçbir ipucum olmadan
hergün yaklaşıyorum sana
hissediyorum bunu kalbimle
ama artık gel
gelki hakkında sorular yanıtsız kalmasın
seni arıyorum
hakkındaki soruları yanıtsız bırakarak
hergün hissediyorum seni
ama bir türlü göremiyorum
tanıyamıyorum, sevemiyorum seni
belki sen bir hiçsin
ve ben hiç'i arıyorum
belki de ben bir hiç'im
ve hiçlik dünyasında bir şey arıyorum.
kokunu duyunca bakınıyorum etrafa,
ama sen değilsin.
zaten olamazsında,
çok uzaktasın çünkü.
özledim sanırım diyorum sonra.
yüzün geliyor aklıma ,
o güzel gülüşünü düşünüyorum
incecik pembe güzel dudaklarını.
ismimi söylerken ki halini hatırlıyorum.
hiç bu kadar güzel gelmemişti kulağıma.
kimse bu kadar sevdirmedi bana ismimi.
bugün bir gariplik var ki üstümde
seni arıyorum
insan insana muhtaç
ben de sevgine aç
sensiz yaşıyorum
unutmadım
unutamam
seninle kahredip giden sevgimizi
bugün öyle garip öyle mahzunum ki
sana ağlıyorum
neredesin şimdi nerede
her birimiz başka yerde
her şey senle başlar biter
hem dündesin hem bugünde
geceler gündüzden daha acımasız
dayanamıyorum
senin yokluğunu şu garip gönlüme
anlatamıyorum
karıştırdım gerçekleri
hayalleri nefretleri sevgileri
seninle bu aşkı yaşadığımıza inanamıyorum
hem dündesin hem bugünde
orhan gencebay eseridir.
gencebay'ın öyle beylik, ilk akla gelen parçalarından değildir.
gerçek gencebay dinleyicileri tarafından daha çok bilinir.
Arıyorum seni gözlerimin görebildiği her şeyden seni arıyorum,
Seni anıyorum hatırladığım ve hissettiğim her lahzada seni ince ince arıyorum,
Rızani bekleyen hasta gibiyim her gece, uyurken seni bulmak için uyuyorum, ve her rüyada seni arıyorum,
Kapılıp gidiyorum şu uçsuz denizlere, sığınacak liman arıyorum ve her kulaçta seni arıyorum,
Boğuluyorum şu dipsiz kuyulardan geçerken, her nefeste seni arıyorum,
Kulaçlarim yüzgeclerim dir benim, her dalgada seni arıyorum sana geliyorum,
Geçtiğimiz her limanda soğuk Yeller esiyor, her Rıhtım da senden izler arıyorum sana geliyorum,
Gökten aşağı şarkmis ince ince işlenmiş her ışıkta seni arıyorum, sana geliyorum,
Kayboluyorum bu denizde, güçsüz çaresiz ve yorgun kanatlarım ile sana geliyorum ve her çırpınışta seni arıyorum,
Sürgün edilmiş çöle düşen denizde ki kuş gibiyim, ne yüzme bilirim ne yürümek , bildiğim kanat çırpmak ve seni arıyorum her çölde her denizde,
Özgür kalıyorum, sonra görüyorum seni, kendimde buluyorum seni. ....
Sağır oluyorum artık duymuyor kulaklarım, yorgun düşmüş zihnimle her seste seni arıyorum seni anıyorum.
Her nefeste,,
Her kulaçta,
Her çırpınışta,
Her bakışta,
Her seste,
Her rüyada
Koca bir sen varsın. Seni öpüyorum ve seni özlüyorum. Seni kabul ediyorum.
Ruhumun ve kalbimin en derin mahsenlerinde saklı saraylarında seni bekliyorum. Kral değil köle olarak bekliyorum.
Kendi sarayımda sana koca bir yer açıyorum. Ben ise sende hiç oluyorum. Sana doğru geliyorum. Sana doğru akıyorum. Seninle tam oluyorum. Baştan aşağı sen varsın yegane sen.
Seni özlüyorum.
çünkü seni seviyorum.
Görmeden değil, seni aramayı seviyorum.
Seni özlemeyi seviyorum.
Her dalış her nefes her ölümde.......
