kurucu sayısının binleri bulduğunu düşündüğüm örgütlenmedir.ulan kime gidip sendikaya üye olur musun desek bu sendikayı ben kurdum diyor ne hikmetse kurmuş ve istifa etmiş oluyor.demek ki neymiş sendikalar binlerce kişi tarafından kurulan, sonrada istifa edilen ama nostaljisi tatlı olan örgütlenmelermiş.bende istifa etcem sonrada ben kurucularındanım diyecem banane birazda başkaları düşünsün bu nasıl sendika diye.ben sendikadayken diye başlayan cümleler kuracağım karşımdakini inim inim inleteceğim.sürekli vızıklayacağım arada üye olcakmış gibi davranıp en sonunda yok ben olmayacam diyeceğim.olmayın lan üye müye ne haliniz varsa görün.
aslında sendika kelimesi batı literatüründe, yalnızca işçilerin oluşturduğu örgüttür (trade union). işçilerin ekonomik ve bir takım sosyal haklarını elde etmek amacıyla; toplu pazarlık, toplu görüşme ve bu süreçlerin sonunda toplu sözleşme bağıtlamak üzere oluşturdukları örgütün ismidir. fakat bizdeki kullanılışı itibariyle işveren örgütlerinede (employers organisation) sendika denmektedir. ekonomik, sosyo-kültürel, siyasi, yasal, tarihi, coğrafi ve uluslararası faktörler neticesinde farklı çeşitleri ve felsefi oluşumları vardır: pragmatist, reformcu, dini, doktriner. kurulabilmesi için 4 olmazsa olmazı vardır: demokrasi
sanayileşme
çıkar farklılığı
lider kadro
alt düzeyde, üst düzeyde ve coğrafi olarak örgütlenirler.
alt düzeyde: işyeri, işkolu, meslek, genel kategori.
üst düzeyde: federosyon, konfederasyon, birlik.
coğrafi: yerel, bölgesel, ulusal.
amerika'da mafyavari örgütlere verilen isim. ünlü sendika başkanlarının mafyalarla içiçe olması amerika'da mafyanın jargondaki yerini sendika olarak belirlemiştir. amerikan filmlerinde genelde union diye kastettikleri de bu anlamıdır. yamulmuyorsam goodfellasta da geçiyordu bu kullanımı.
kuruluş ve tüzüklerindeki amaçlar doğrultusunda işçi haklarını işverenlere karşı savunurken paraya para demeyen işçinin kanını emen kurumlar...
genellikle her işçinin günlük maaşı kadar aidat alırlar her sendikalı işçiden... sonra bunlar zam dönemleri işveren ile göstermelik masaya otururar ve enflasyon oranında bir zam ile anlaşırlar... bir de sabun, havlu, elbise, cüz-i bir çocuk yardımı gibi şeyler almasını sağlarlar işçinin... başka da bir işe yaramazlar...
işçiden işverene karşı kendilerini savundukları için, işverenden de kritk dönemlerde oranları abartmaması için para alırlar... alayı mercedese biner, fıstık gibi evlerde oturur... biz de %5 zam alırız...
ne diyoruz? yaşasın kapitalizim, yaşasın işçilerin sömürülmesi...
komünal toplumların çalışma koşullarının dengelenmesi, üretim ve ortaya konulan emek ile ilgili gerekli mevcut durumun muhafaza edilmesini sağlayan oluşum. şu an içerisinde bulunduğumuz kapital yapıda işleyişinin, sistemin gereklilikleri açısından çalışması pek de mantıksız değildir. zira sermaye ve iş gücünü yaratan bireyler arasındaki dengesizlik, ortaya konulan iradenin küçülmesine ve dolayısıyla sisteme köle olmasına mahkumdur. sendikalar, sadece sosyalist bir düzende varlık sebeplerini tam olarak yerine getirebilirler.
işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacıyla oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluslardır. işçi sendikaları, işkolu esasına göre bir işyerindeki işçiler, işveren sendikaları da yine işkolu esasına göre bir işyerindeki işverenler tarafından kurulurlar.