Geliri işçilerin ödedikleri aidatlardan oluşan Şeker-iş Sendikası'nın Başkanı isa Gök, kendisine piyasada değeri 1 milyon TL'yi bulan bir makam aracı almış.
Gerekçesi de var. Araba arızalandı mecbur kaldık demiş.
Hani tasarruf? Böyle mi tasarruf edip kalkınacağız?
Bu makam aracı olayına el atılması gerek. Her birinin altında ne arabalar var.
Sorsan müslümanım der bunlar. Kendi paranla almadığın sürece bu paralara araba almak net olarak kul hakkıdır. Oğluna pantolon alamadığı için intihar eden babayı ne ara unuttunuz amk. 1 milyon liranın ne anlama geldiğini bilmiyolar herhalde lan yoksa başka açıklaması olamaz.
sendika olayı hikayedir ülkemizde...
sendikalar ,hükümetle sadece aidat pazarlığı yaparlar.onu aldılarmı gerisi boş iş kimse ilgilenmez.
ücretler veya sosyal haklar ,sağlık konularında....
boşverin böyle başa böyle tarak.......
Ağrı'dan Kars'a pek çok yere gittiklerini belirten Gök, "Rakamı bilmiyorum. Arkadaşlar pazarlık yapıp aldı. Mercedes aldığında da bir yığın dert oluyor, diğer arabalarda da dert bitmiyor. Kars'a, Ağrı'ya, Muş'a her yere gidiyorum. Ne gerekiyorsa o yapıldı, bu konulara mı kalındı" dedi.
“Ne gerekiyorsa o yapıldı, bu konulara mı kalındı” demiş.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Sadece ben mi yapıyorum bunu da benim üstüme geliyorsunuz demek.
Ben makam aracı alıyorum, başkaları başkasının kesesinden neler neler alıyor demek.
Adam kendi kendini ele veriyor ama kimin umrunda?
1 milyon liraya, tanesi 200 liradan tam 5.000 adet uçak bileti alınır yahu, ayıptır, günahtır, kul hakkıdır.
işçi neydi? Emekti, alın teriydi, nasırlı eller, akşam eve ekmek götüren bir baba, bacası tüten gecekondular, yamalı elbiseler, sefer tasları vardı. Konuşmasını bitiren başkan makam arabasına binip uzaklaştı.
Sendikaların alayı patron ve iktidar güdümünde bu sebeple hiçbirinin işçi ve işçi hakları sikinde değil. Fabrikadaki sendika temsilcileri bile yükünü tutar bu sistemde.
Biliyorsunuz geçen yıl sözleşme zamanı türk metal anlaşamadı güya patronlarla ve genel merkez mesaileri kaldırdı yani hiçbir fabrika da mesai yapılmayacak denildi. Hatta millet bunun sonu grev falan diyordu da bunların tarihinde öyle onurlu bir duruş yok. Neyse...
Sendika temsilcileri fabrika da atıp tuttu işçilere mesai yok asla kalmıyoruz denildi ancak ertesi gün müdürün odasına giden sendika temsilcisi işçileri tekrar dolaşıp "arkadaşlar işler yoğun rica ettiler o yüzden kalalım ehe" falan dedi.
Tabi karşılığında 2-3 maaş indirmiştir cebine. Oğlunu da aynı fabrikanın yurtdışındaki bünyesinde işe soktu tabi 2 yıllık myo mezunu oğlu avrupalarda çalışıyor kolay değil sendika başkanı olmak.
Daha önce de 750 bine saat alınmıştı. Bunlar hep ihtiyaç arkașlar. Ama insan bir teşekkür eder. O kadar gemi saat araba uçak alıyoruz yemiyoruz yediriyoruz efenime soyliyim çay desen en pahalisindan alıyoruz niye? Devletin prestijinden. Ohooo