senden sonra
kimsenin yanında ağlamadım...
olur olmadık mektuplar yazdım ve sakladım öylesine...
anlatmadım...
senden sonra
bakmadım pencereden görünen o sokağın başına.
senin mavi koltuklarının hepsini sokağa attım,
başka koltuklar aldım yerine...
o oda da bir daha hiç uyumadım.
senden sonra bir daha hiç duman dinlemedim şarap içerken...
sardunya da sez den muscle museum u istemedim...
seni soranlara hiçbir şeyden bahsetmedim.
senden sonra haftalarca bitiremediğimiz o puzzle'ı
bir gece de tamamladım...
yaptığın o ürkütücü bukalemun resmini kaldırdım duvardan ...
yerine kendi yaptığım puzzle ı astım.
hayal ettiğimiz her şeyi sen yokken tek başıma yaptım,
bazen üzüldüm sen varken olsa ne kadar da mutlu olurduk diye...
senden sonra geceleri hep koridorun ışığını açık bırakıp yattım...
kedi aldım eve yeniden,
bazen ona sarıldım....
daha erken uyumaya başladım senden sonra,
belki gün ışığını bi daha hiç yakalayamadım.
o çok sevdiğin dilenci kadının önünden geçtim bir kaç kez,
konuşmadım...
tüm borçlarımı ödedim, senden sonra
daha tutumlu olmaya çalıştım...
beni ilk terkettiğin ve beş dk sonra elinde iki yüzükle geldiğin
o bankamatiğin önüne hiç oturmadım.
dilek tuttuğumuz o köprüden de geçmedim hiç,
hep uzun uzadıya yolu tercih ettim eve dönerken...
senden sonra sokakta bir daha hiç erik çöpüyle futbol oynamaya çalışmadım yürürken...
nba maçlarını da izlemedim.
Kimseye bağırmadım sabah beni uyandırdıklarında,
hep kendim uyandım.
hem de hep saatin alarmından önce...
kahvaltı hazırlamadım bir daha hiç, yapmadım da çoğu zaman...
patatesli yumurtayı pişiren hiç ben olmadım.
izlemekle yetindim sadece yağmuru,
kimseyi evden kovmadım...
gitme de demedim...
sigarayı hep tek bir tane yaktım,
terminallerden ölesiye nefret ettim.
yalan söyledim insanlara,
sıkça...
kendime bile bazen...
kimseye sevdiğimi söylemedim senden sonra,
nasibimi aldım yine de ama
yaralanmadım...
daha ılımlı oldum senden sonra,
daha az tartıştım insanlarla
daha az kızdım...
sana da kızmadım aslında,
öfkelenmemeye çalıştım arkandan.
daha çok aptallaştım...
seni özleyip özlemediğimi bile sorgulamadım.
ölesiye kaçtım seni düşünmekten...
içki bile içmedim uzun bi süre,
ağlarım diye...
artık üzülmüyorum.
insanoğlu her şeyi kabulleniyor.
alıştım...
ne acı ki büyüdüm birazda...
yüzünü bile unuttum,
birtek bunları unutmadım senden sonra...
senden sonra
Kafayı düzelttim senden sonra
Kendime yararım bundan sonra
ister gelirim ister gelmem
Hesap mı vericez bundan sonra?!
Götüne güvenen şöyle gelsin
Bıraksın inadı dile gelsin
Sözünden dönen namert çıksın
Bizde böyle bundan sonra
Ben hep yazdım. Durmadan seni yazdım. Yarım kalanlarımı, özlediklerimi, nefretimi, hayal kırıklıklarımı, gidişini, gelmeyişini yazdım. yalnız 4 mevsim kara geceler yanımdaydı. Sen yoktun. Sessizliğin gümüş kanatlı kapıydı. Kulağımı ona yasladım. Ben sadece uzun uzun yazdım. Mutsuzdum. mutsuzluğu, hicranı böyle yendim. Bazen derin çıkmazlara düştüm. Olur böyle şeyler dedim. Akşam eve gelip resmine baktım. Kızmadım. Darılmadım. Oluruna bıraktım. Senden arta kalanlar vardı. Atmadım. Sakladım. Zihnimdekileri hele hiç ziyan etmedim. Hep bir yere yazdım. Açıp okudum. Okurken gözlerim yaşardı. Kalktım bir sigara yaktım. Pencereden baktım. kediler bile çiftti. camı usulca kapattım. Göz kapaklarım içine çekti yaşları. Duman oldun burnumda. Efkarla okudum kitapları. SayfalardA bizimkine benzeyen hikayeler aradım. Teselli bulamadım. Yine yazdım. Kimseyi yerine koyamadım. Zaten hayatımda kimse de olmadı. Sevdim. Çok sevmek bir işe yarasın diye de yanına çok eklemedim. Özledim. Çok özledim. Bir mesaj yazamayacak kadar yabancıydın. Eşofmanla dolaştım, elimi cebime koydum, Şarkı söyledim. Doğaçlama takıldım. Sanki yarın gelecekmişsin hissiyle. Sonra oturdum kendimi yazdım. Senden sonra sana benzeyen biriydim aslında. Her şeye, herkese. Yazarken mutluydum sadece. Buralardaydım. Hiçbir yere gitmedim. Odamda seni ve sensizliği yazdım. Burda olmanı isteyen bir yanım vardı. Oraları da merak ettim. Gözlerinin içi mesela. Hep gülerdi. Mutsuzdu. En son baktığımda. içime dokundu. Yokluğundan, gidişinden, sevmeyişinden daha çok dokundu içime. Neden bu kadar dokundu buna da bir cevap bulamadım. Senden sonra parmaklarım konuştu. Dudaklarım çekildi bir köşeye. Bütün yük onlardaydı. Bazen ellerimin üstüne bakıyordum. Ne yüce gönüllüydüler. Senden sonra onlar ekmek parasına seni yazmakla soyundu. En çok ellerim sevdi seni. Yüzüm, gözüm, aklım ve kalbimden daha çok sevdiler seni senden sonra....